Erdoğan: Ülkemize yönelik tehditlerin sürmesi halinde harekâtlarımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz

Erdoğan: Ülkemize yönelik tehditlerin sürmesi halinde harekâtlarımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz
14 Ocak 2020 12:30

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuşuyor.

 

 

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

 

“Ülke millet ve parti olarak çok önemli gelişmeleri yaşadığımız bir süreçten geçiyoruz. Ülkemizin bu dönemde attığı adımlar, mücadelesi önümüzdeki yarım asrı biçimlendirecek öneme sahiptir. Geçen asra damgasını vuran küresel sistem temelinden sarsılıyor. Bu dönemin en önemli özelliklerinden biri de iş ve dış politika ayrılıklarının ortadan kalkmasıdır. Her şeyin birbiriyle bağlantılı olup etkilediği bir zamanda yaşıyoruz. Şu ana kadar bizi hedeflerimizden kopartacak bir felaketle karşılaşmadık. Türkiye’ye diz çöktürmek için her şeyi denediler ama hamd olsun başaramadılar.

Suriye’den Libya’ya kadar sınırlarımız dışında attığımız adımlarımız, kendi güvenliğimiz ve çıkarlarımızın korumaya dostlarımızın mağduriyetini engellemeye yöneliktir. Bize yakışan tavır neyse onu ortaya koyuyoruz. Askeri güç kullanımının adeta açık artırmaya çıkarıldığı bir dönemde böyle bir duruş sergilemek kolay değildir. Milyonlarca masumun hayatının pazara .çıkarıldığı bu utanç tablosundan Türkiye haysiyet tablosu olarak ayrışmıştır. Biz Suriye’de Libya’da Akdeniz’de macera peşinde değiliz. Hele hele emperyal heveslerimiz hiç yoktur. Gözümüz petrol hırsıyla kör olmuş da değildir. Bizim tek amacımız kendimizin ve kardeşlerimizin hakkını, hukukunu korumaktır.

 

 

CHP eski genel başkan Deniz Baykal’a da Libya konusunda gösterdiği devlet adamı tavrı için teşekkür ediyorum. Doğu Akdeniz’de herkes var Türkiye yok diyen birilerini bugün buna karşı çıkıyorsa da işte böyle vicdanlı siyasetçiler yapılan işin hakkının maalesef ancak teslim edebiliyor. Tarih bu kritik dönemde imin nerede durduğunu, kimin zalimlerin safında yer aldığını kaydediyor. Evlatlarımıza bırakacağımız en şerefli mesaj verdiğimiz bu destansı mücadeledir.”

“Sonuçta kazanan millet oldu. Kazanan istiklal aşkı oldu. İnşallah gelecekte bugünler anlatılırken saflar aynı netlikle ortaya konulacak. Ülke ve millet içinde çalışanlar yad edilirken ötekiler de hak ettikleri yerlere kaydedilecektir. Suriye^de gherçekleştirdiğimiz harekâtlarla sınrılarımızda kurulmaya çalışılan terör koridorunu parçalayıp attık. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bu vesileyle tüm şehitlerimize gelin birer Fatiha okuyalım.

 

 

Amerika’dan Rusya’ya herkesin içinde olduğu Suriye sahasında en küçük bir kazanım için bile büyük mücadeleler vermek gerekiyor. Terör örgütlerini sınırlarımızdan uzaklaştırmakla sorunlarımızı tamamen çözmediğimizin farkındayız. Ama ilk aşamayı tamamladık. Şimdi terör örgütünü tamamen ortadan kaldırmak için uğraşıyoruz. Türkiye olarak imzaladığımız mutabakat metinlerinde bize verilen sözlerin tam manasıyla yerine getirilmesi şartıyla biz ahdimize bağlıyız: Bize verilen sözler ile sahadaki durum arasında yer yer oldukça ciddi düzeylere varan farklılıklar bulunuyor. Muhataplarımıza ülkemize yönelik tehditlerin sürmesi halinde harekâtlarımıza kaldığımız yerden devam edeceğimizi söylüyoruz. ”

“Türkiye zaten yaklaşık 4 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. Biz geldiğimizde bunları Suriye’ye göndereceğiz diyenlere sesleniyorum. Bu ifadeler sizlerin vicdanının kilometre taşlarıdır. Biz bu kardeşlerimizi kendi evlerine geri göndermenin ama bütün altyapıyı yapmak suretiyle, obama ‘ya bu tehdidi yapmıştık, Trump’la da bunları konuştuk. Ama hep lafta. Bunu Putin’e de Madran’a da Merkel’e de söyledim. Bunlarla ilgili yaptığımız hazırlıkları kendilerine takdim ettik. Her şeyimiz hazır gelin hep birlikte proje konusunda adım atalım. Bizim zihinsel bir arka planımız var.”

 

 

“Dünya hâlâ Suriye’de İdlib’de seyirci. Bir çözüm arayışı içinde değil. Bunların tek çözümü varil bombalarını bu savunmamız insanlara atmaktır. Yaptıkları hep bu. Ya siz bomba yağdırıyorsunuz. Nedir bu diye sorduklarında da bunlar terörist diyorlar. Bunlar senin vatandaşların. 4 yaşındaki çocuktan terörist mi olur. Gelin çözelim dediğimizde onlar terörist diyorlar. Dünyaya sesleniyorum nereye kadar bu duyarsızlığınız devam edecek? EL ele verip bu mağdurların aynında ne zaman er alacaksınız. BM ne zaman bu konuda görevinin bilincinde adımını atacak? Bunları onlara söyledik. Bütün bunlara rağmen atılan bir adım yok. Karşımızda halkının tamamını temsil eden meşru bir yönetim olmadığı için İdlib’deki süreci Rusya ile yürütüyoruz. İdlib’ye yeni bir ateşkes antlaşması yaptık. Bundan önceki ateşkesleri yapan hep rejimdi. Bu sefer durum farklı. Siyasi sürecin ilerlemesini engellemeye çalışan rejimi kan dökmeye dayalı yöntemlerden vazgeçirmek herkesin sorumluluğudur. Gerekirse rejimin ateşkesi bozma girişimlerini bizzat önlemekte kararlıyız. Artık herkes bu işin şakasının olmadığını, Türkiye’nin yapacağını söylediği bir şeyi mutlaka yapacağını görüp kabul etmelidir. ”

“Dünün zalimlerini nasıl bugün nefretle anıyorsak bugün Suriye halkının acılarına seyirci kalanları da aynı şekilde tarih yaftalayacaktır. Biz gerekirse bedel ödemek pahasına inancımızın gösterdiği yerde durmaya devam edeceğiz.”