Engellilerden ‘Sevgi köprüleri kurun’ çağrısı

Engellilerden ‘Sevgi köprüleri kurun’ çağrısı
21 Mart 2017 14:22

SIĞ suya atlaması sonucu 1983 yılında omurilik felçlisi olan Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği (TOFD) kurucusu ve Genel Başkanı Ramazan Baş, yaptığı işin gönül köprüleri kurmak gibi çok derin bir anlam taşıdığını söyledi. Baş, tüm dünya engelli insanların yaşadığı zorluklara farkındalık yaratmaya çalıştıklarını dile getirdi.

 

 

 

Türkiye’de engellilere acınacak insan olarak bakılmasının kendilerini üzdüğünü dile getiren TOFD Genel Başkanı Baş, “Bu görüş, engelliler sokağa çıkmaya başladıkça, sanatın ve sporun içine katıldıkça, meslek edindikçe, istihdam edildikçe değişmeye başladı. Engelli insanlar saygınlık kazandı. Bana mesleğin ne diye sorduklarında ‘İyiliğe ihtiyacı olanla, iyilik yapmaya ihtiyacı olan insan arasında köprü görevi görüyorum’ diyorum. Lütfen köprüler kurun, sevgi köprüleri oluşturun. Türkiye’nin buna ihtiyacı var.” dedi.

 

 

“ENGELLİLER DEĞİL, ENGELLEYENLER VAR”

 

 

Engellilerin değil engelleyenlerin ve engellenenlerin olduğunu dile getiren Baş, “Benim önümdeki 10 santimetre bir basamak sanatı yapmama ve işe gitmeme engel oluyor. Ama sizin önünüze de 2 metre bir duvar örseler siz de aynı şekilde engelli oluyorsunuz. O zaman öncelikle engelleyenlere seslenip ‘Lütfen şu duvarları kaldırın’ demek istiyorum.” dedi.

 

 

“SOKAKTA BANA DOKUNMALARINI İSTİYORUM”

 

 

Sokakta gezerken insanların dikkatini çekmek için onlardan yardım istediğini belirten Baş, “Bir basamak gördüğümde ‘Bana yardım eder misin?’ diyorum. Bana dokunsun, o engeli nasıl aşacağımı görsün istiyorum” dedi.

 

 

PANTOLON KEMERİ ŞAKASI FELÇ ETTİ

 

 

TOFD Genel Başkan Yardımcısı Semra Çetinkaya’ya, 1994 yılında iş seyahati sırasında kendisinin omurilik felci olmasına, şoför koltuğunda oturan arkadaşının da hayatını kaybetmesine neden olan trafik kazası ile ilgili şöyle konuştu:

 

 

“Kaza yapacağımız noktaya çok yakın bir yerde bizi trafik polisi durdurdu. Çünkü emniyet kemerimiz takılı değildi. Polise ‘Bizim kemerimiz var’ diyerek pantolonumuzun kemerini gösterdik. Ceza yediğimiz noktadan birkaç kilometre sonra ölüm virajı varmış. O virajı alamayıp 40 metre aşağıya uçtuk.”

 

 

“DAHA ÖNCE SOKAKTA HİÇ ENGEL GÖRMEMİŞTİM”

 

 

Sandalyeye mahkûm olmadan önce engellilerin yaşadığı zorlukları fark etmediğini dile getiren Çetinkaya, “Ben daha önce sokakta hiç engel görmemiştim, tanımamıştım. Onların neden dışarıya çıkmadığını, tekerlekli sandalye ile sokağa çıktığımda anladım. Bir yerden bir yere giderken hep birisini bulmak zorunda kalıyorum, bana eşlik etmelerini istiyorum. Eğer onun yardım edecek zamanı yoksa beklemek zorunda kalıyorum. Kaldırım yayaların yolu ama biz hala kaldırımda seyahat edemiyoruz. Hala giremediğimiz dükkânlar, binemediğimiz asansörler var. Buradan Belediye Başkanlarına da sık sık çağrı yapıyoruz. Engele ruhsat vermemelerini istiyoruz.” dedi.

 

 

BU ANNENİN DİLEĞİ DİĞER ANNELERDEN ÇOK FARKLI

 

 

Osteogenezis İmperfektaadlı cam kemik hastalığına ve Epidermolizis Billozaadlı bir cilt hastalığına sahip Kaan Koçdemir’in annesi Fadime Koçdemir’in yaşadığı dram diğer annelerden biraz daha farklı. Koçdemir, engelli bir bireyin annesi olması ile ilgili, “Her anne ‘Rabbim bana evlât acısı göstermesin’ der. Ama maalesef ben öyle diyemiyorum. Benim dileğim benim acımı onun yaşamaması. Çünkü ben, benden sonra Kaan ne olur hikâyesini çok düşünüyorum.” dedi.

 

 

“HAYATIM ARTIK RENKLİ TELEVİZYON GİBİ”

 

 

2000 yılında derneğe üye olarak tekstil ünitesinde göreve başlayan Adil Eruçar, “Derneğe gelmeden önce çok faal biri değildim, sosyal hayatım pek yoktu. Buraya gelmem bir nevi siyah beyaz televizyondan renkli televizyona geçiş gibi bir değişiklik oldu. Eşimle burada tanıştım, burası evlenmemize vesile oldu. Hem bu dernekte çalışıyor hem de anahtarlık satıyorum.” dedi.

 

 

AKÜLÜ SANDALYE İLE GELEN MUTLULUK

 

 

Akülü sandalyesine henüz kavuşan İremnur Yaman’ın mutluluğu hala gözlerinden okunuyordu. Yaman, yeni sandalyesine kavuşmasından dolayı herkese teşekkür ederek şöyle konuştu:

 

 

“Eski sandalyemi kendim kullanamıyordum, birinin itmesi gerekiyordu. Biz de akülü sandalye alabilmek için kapak toplamaya başladık. Sizin sayenizde akülü sandalyeme kavuştum. DESTEK yazıp 3430’a mesaj atıp benim gibi engelli sandalye kazandırabilirsiniz. Çünkü akülü sandalye benim özgürlüğüm.”

 

 

TOFD bittiği düşünülen kapak kampanyası ile ilgili de açıklama yaptı. Pet şişeden damacanaya, diş macunundan şampuan kapağına kadar geniş bir yelpazeye sahip olan kampanyanın hala devam ettiğinin altını çizen TOFD, özgürlükleri anlamına gelen akülü sandalye için yardım talep etti.

 
İSTANBUL, (DHA)