Gelişen teknoloji, artan insan nüfusu ve buna bağlı olarak artan enerji tüketimi, hayatımızda hem maddi hem manevi olarak büyük yaralar açmaktadır.

 

Avrupa’da yıllardan beridir uygulanan enerji tasarrufu ile ilgili politika, gelişmeye hızla devam eden ülkemizde de uygulanmaya başladı. Nitekim son zamanlarda evlerde kullanılan elektronik cihazlarda “A sınıf enerji” amblemlerinin kullanılması da bundan dolayı kaynaklanmaktadır. Basit bir bakışla bakıldığında, evlerde çok da enerji israfına girilmedi zannına kapılmaktadır fakat yapılan araştırmalar durumun hiç de böyle olmadığını kanıtlar niteliktedir. 2009 yılında enerji sektörü ile ilgili olarak yayınlanan rapora göre binalarda enerji tüketiminin %39 olduğu görülmüştür. Enerjinin diğer kalan kısmı ise endüstriyel alanlarda kullanılmaktadır. Peki, tüketilen bu enerji kaynağının getirdiği olumsuz sonuçlar hakkında bilginiz var mı? Enerji (elektrik, su, doğalgaz, akaryakıt) insan hayatının sağlıklı ve doğru şekilde yürümesi için gerekli olan en büyük etkendir. Ancak bu ihtiyacın doğru kullanılmamasının sonuçları büyük oranda insan hayatı başta olmak üzere tüm canlıların hayatını olumsuz yönde etkilemektedir. Örneğin evde kullanılan buzdolapları, belli bir dereceye ayarlanarak soğutma yapmak için kullanılır veya evde kullanılan doğalgaz, yine ayarlanan kombilerle belirli derecede evin ısınmasını sağlar. Enerji verimliliği politikasına uygun olarak hareket edilmeyen binalarda, tüketilen enerjinin çok fazla olduğu açık bir şekilde görülmektedir. Peki, bunun önüne nasıl geçilebilir?

 

 

Enerji tasarrufu için yapılması gerekenler?

Bazı aileler, uzun süreli tatillere veya seyahatlere çıktıklarında bile buzdolabı veya doğalgazlarını açık bırakırlar. İnsanın olmadığı ortamlarda ısınmanın gerçekleşmesi, insanların yaşadıkları evlere göre daha zordur. Dolayısıyla kimsenin yaşamadığı bir evde örneğin 30 dereceye ayarlanmış bir kombi, ev sıcaklığını o dereceye ulaştırmak için sürekli olarak çalışmak durumunda kalır. Burada büyük bir enerji kaybı yaşanır veya buzdolabını fırın gibi ısı yayan aletlere yakın yerlerde bulundurmak da yine belli dereceye ayarlanmış buzdolabının soğutmak için daha fazla enerji tüketmesi gerekecektir. Dolayısıyla burada da gerekli tedbirler alınmadığında yine enerji kayıpları yaşanmaya başlar ve bunu bir mahalle için düşündüğünüzde, mahallede 30 ailenin bu şekilde gereksiz enerji tüketimi yaptığı göz önüne alındığında sonucun ne kadar büyük olduğu net şekilde görülecektir. Her mahallede 30 kişi enerji verimliliği ile ilgili tedbir almazsa, bir ilçede ortalama 10 mahallenin olduğu hesaplandığında 300 evin boş yere enerji tüketimi yaptığı görülecektir. Bu nedenle bireysel olarak insanların kendi üzerlerine düşeni yapmaları kaçınılmazdır. Tabi basit bir şekilde bakıldığında bir ailenin fazla kullanacağı enerjinin çok da kayda değer bir kayıp vermediği algısına kapılabilinse de mahalle, semt, ilçe ve il bazlı olarak düşünüldüğünde büyük oranda enerji açığının ortaya çıkacağı net şekilde görülebilir.

Eğitim alarak daha tasarruflu olunabilir

Ülkemizde 27 Ekim 2011 tarih ve 28097 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Enerji Kaynaklarının Ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına Dair Yönetmelik ile birlikte daha az enerji ile daha fazla üretim amaçlanmıştır. Tabi ki daha çok endüstriyel alanları ilgilendiren bir konu olsa da yukarıda verdiğimiz evde kullanılan doğalgaz ve elektrik enerjisinin doğru kullanılmaması sonucunda açığa çıkan enerji kaybının önüne geçmek için de adım atılması gerekmektedir. Enerji verimliliği alanında eğitim veren kurumumuz ile görüşerek bina yöneticilerinin belirlediği kişilerin bu eğitimden yararlanarak binalarda enerji tasarrufu yapılması ve yapma teknikleri hakkında daha bilinçli bireyler oluşturulabilir. Konuyla ilgili detaylı bilgi almak için sitemizi ziyaret edebilirsiniz.

Kaynak: https://www.szutest.com.tr/enerji-verimliligi/