Emeklinin tenceresi 40 liraya kaynıyor

Emeklinin tenceresi 40 liraya kaynıyor
1 Ekim 2017 15:50

Açlık sınırının altında yaşayan emekliler, ay sonunu getirmek için mücadele ediyor. Pazar alışverişi yapan emekliler, harcama yaparken kılı kırk yarıyor.

 

 

 

Aydın DEMİR/SÖZCÜ

 

 

Yıllardır çalışıp ömrünün son baharını aldığı emekli maaşı ile geçirmeyi hayal eden emekliler karınlarını zar zor doyuruyor. Türkiye genelinde yaklaşık 12 milyon emekli, dul ve yetim her ay aldıkları maaşla ayakta durmaya çalışırken, et alabilen şanslı karı koca bir emeklinin akşam yemeği için hazırladıkları tencere ortalama 40 liraya kaynıyor. Ücret farklılıkları nedeniyle mutfağına et sokamayan emekliler ise diğer şanslı emeklileri kıskanır duruma düşmüş. Türkiye genelindeki emeklinin mutfak masraflarını, emekli aylığı ile verdikleri geçim mücadelesini yerinde inceleyerek, emekli dernek ve kuruluşlarının sorunların çözümüme ilişkin önerilerine de kulak verdik.

 

 

ETLİ Mİ ETSİZ Mİ?

 

Tekirdağ Süleyman Paşa İlçesi semt pazarında haftalık alış verişini yapan emeklilere eşlik ederek, akşam yemeğinin maliyetini birlikte çıkardık. Akşam yemeğinde kuru fasulye, tereyağlı pirinç pilavı, cacık yapmayı planladığını belirten emekli Ahmet Düzce ve eşi Emine Düzce, emekli maaşının enflasyon karşısında erimesinin pazar alışverişinde açık bir şekilde görüldüğüne dikkat çekti. Emekli Emine Düzce’ye “Kuru fasulye pilav tenceresi kaç liraya kaynıyor” sorusunu yönelttiğimizde, “Etli mi olacak, etsiz mi? İkisinin fiyatı farklı” cevabı ile karşılaştık. Emekli Emine Düzce’nin yaptığı hesaba göre, etli kuru fasulye tenceresi yanındaki diğer malzemelerle birlikte ortalama 40 TL’ye kaynıyor. Şöyle ki, rakamlara bir göz attığımızda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2007 yılında kilosu 3.30 TL olan kuru fasulye 10 yıllık süreçte yüzde 169.6 oranında zam görerek 8.90 TL’ye çıktı. İri taneli kuru fasulyenin kilosu bazı yerlerde 10 TL’ye kadar satılıyor. 2007 yılında kilosu 3.14 TL olan pilavlık pirinç 10 yıllık zaman içinde yüzde 125.3 oranında zam görerek, 7.7 TL’ye yükseldi.

 

 

MALİYET HESABI

 

Tereyağlı pilav yapmak isteyen emeklinin aldığı tereyağının kilosu 2007 yılında 12.14 TL iken 2017 yılına gelindiğinde yüzde 211.4 artarak 38.63 TL’ye çıktı. Tekirdağlı emekli Emine Düzce’nin kuru fasulye, cacık, pirinç pilavından oluşan akşam yemeği (etli) harcamasının maliyeti ise şöyle:
15 TL’lik et, 4 TL’lik pirinç, 5 TL’lik kuru fasulye, 200 gram tereyağı 8 TL, yoğurt 4 TL, su 1.5 TL, ekmek 1.5 TL, salatalık 1 TL. Toplam akşam yemeği harcaması etli kuru fasulye ile birlikte 40 TL’ye mal olurken, fasulyenin etsiz olması halinde maliyet 25 TL’ye kadar düşüyor.
Para kesilmesin diye doktora gitmiyorlar

 

İşçi, Memur ve Bağ-Kur Emeklileri Derneği (İMBED) Başkanı Hamdi Öz, bugüne kadar süre gelen yanlış uygulamaların emeklileri “birbirini kıskanır” duruma düşürdüğünü söyledi.

 

12 milyona yakın emekli, dul ve yetimin yüzde 80’inin açlık sınırının altında yaşadığını belirten Öz, “Ülkemizde sosyal güvenlik tam bir dukalıktır. Bugüne kadar başarılı bir çalışma bakanına rastladık mı? Çünkü bu dukalar yanlı ve yanlış bilgi vererek, bakanları yanıltmışlardır. Emekliler açlık sınırının altında aldıkları maaşla yaşam savaşı vermektedir. Emekliler ya ek iş peşinde, ya da pazar artıkları toplamayla karşı karşıyadırlar” dedi. Dernek olarak gelişmiş ülkelerde uygulanan aile hekimliğinin gelmesi için büyük mücadele verdiklerini anlatan Öz, uygulamanın ilk başladığı dönemde, reçete okuma ücreti, ilaç katkı payı alınmadığına dikkat çekerek, “Bugün bunların hepsi var. Emekli, maaşımdan kesilir diye doktora gitmez oldu. Emekli maaşını alırken bordro verilirse sorun kökünden çözüme kavuşturulur. Ancak bu sorun şu ana kadar çözümlenemedi” diye konuştu.

 

01szt08a_ist_izm_ank_ant_trb

 

Maaşlar hızlı eridi

 

Emekli dernekleri içinde 1.5 milyon üye ve ülke genelindeki örgütlenmesi en önde gelen emekli sivil toplum kuruluşlarından olan Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Başkanı Kazım Ergün, sigorta mevzuatında yapılan değişikliklerin hak kaybına yol açtığını söyledi. Ergün, “Özellikle 1 Ekim 2008 itibarıyla yürürlüğe giren 5510 sayılı kanun, güncelleme katsayısı ve aylık bağlama oranını düşürdüğünden, emekli aylıklarında yarı yarıya erime görülmüştür” dedi. “Sigortalı çalıştıkça, emekli aylığının düşmesi, sigorta sistemiyle bağdaşmamaktadır” diyen Ergün, 2000 sonrası emekli olanların intibakları ile aylıklarında eşitlik sağlanması gerektiğini söyledi. Emeklilerin, kullandıkları kredileri ödeyemez duruma düştüklerini anlatan Ergün, “Bankaların emekli aylığının tamamına el koyması, emeklilerin yaşamını yok sayan bir uygulamaya dönüşmüştür. Yargının bankaların kararlarına müdahale etmemesi karşısında, bu konuda yasal düzenlemeye gidilmeli ve bankaların keyfi uygulamalarına son verilmelidir. Sağlık Uygulama Tebliği (SUD) ile getirilen katkı payları emeklilerin sağlığını tehdit eder boyuta ulaşmış. Özel hastanelerin yüzde 200’e kadar ilave ücret almalarını öngören düzenleme, emeklinin istediği hastaneye gitme ve istediği doktoru seçme özgürlüğünü elinden almıştır” şeklinde konuştu.

 

 

Emeklinin tenceresi 40 liraya kaynıyor