Ekrem İmamoğlu ve Zümrüdü Anka

Ekrem İmamoğlu ve Zümrüdü Anka
28 Mayıs 2019 16:06

İlginç bir ülkede yaşıyoruz. Doğduğu günden itibaren kahramanlık öyküleri, destanlar, masallar, zafer hikâyeleriyle büyüyen insanlardan oluşan bir milletiz… İnsanlık tarihiyle var olan, devlet yıkıp, devlet kurma yeteneğimizle ünlüyüz. Genlerimizde ister istemez bu yaşanmışlıklar kodlanmış vaziyette… O nedenle kurduğumuz devletleri yıkımın eşiğine getirmeye bayılıyoruz. Coğrafi olarak bir türlü durduğumuz yerde duramıyor, hep daha ileriye doğru adım atıyoruz.

 

 

Dr. Semih DİKKATLİ H&H YORUM

 

 

Aslında insanlık tarihi boyunca göçebeyiz.

 
Yerleşik düzenin bize batan yanları var. Kurduğumuz devletler büyüdükçe cahilleşiyor ve bol bol hain yetiştiriyoruz. Zenginliği pay etmeyi beceremeyen bir grup var içimizde, hep bana diyen, başkasının yaşadığı açlıkla, sefaletle ilgilenmeyen bir kitle ve bunlar ne yapıp edip devlet yönetiminde etkili konumlara gelmeyi beceriyorlar.

 
Osmanlı İmparatorluğunu ve öncesindeki devletlerin yıkımına neden olanlar hep bunlardır. Dış güçler pek bizimle savaşma ihtiyacı bile duymadan, bizi bize kırdırma politikasını böyleleri üzerinden yürütmüştür. Ülkelerimizi bunlar aracılığıyla güçsüz düşürdükten, halkımızı perişan ettikten, ordularımızı dağıttıktan sonra vatanlarımızı istila etmişlerdir.

 
Tarihe baktığımda beni umutlandıran en önemli noktaysa milletimizin adeta bir Zümrüdü Anka gibi her seferinde küllerinden doğmayı becerebilmesidir.

 
Mustafa Kemal Atatürk, Türk ve Dünya tarihine hâkimiyetiyle bu gerçeği bilen biri olarak “Gençliğe Hitabe”yi yazmıştır. O, gençliğin en zor durumlarda dahi yılmayacağından ve küllerinden doğacağından emindir.

 
Türk Milleti ve gençlik filogenetik kökleriyle umudu içinde taşımaktadır ve bu umudun ateşiyle gelecek güzel günleri, bu yeniden doğuşu beklemektedir.

 
İşte Ekrem İmamoğlu bu yeniden doğuşun müjdecisi, Türk Gençliğinin içindeki umudun dışavurumudur. Her geçen gün lider kimliğini ortaya koyarak ilerleyen bu genç adamın, pamuklara sarılıp korunması gerekir. Çünkü birçok açıdan saldırı, iftira ve baskı altında direnmektedir.

 

Şimdi bizlere düşen, bu güzel adamı yalnız bırakmamak, mücadelesine katkı sağlamak, hakkındaki iftiraların boşa çıkabilmesi için teke tek herkese ışık olmaktır.

 
İmamoğlu, gelecek güzel ve aydınlık geleceğin habercisidir. Birliğin, kavuşmanın, sarılmanın, yeniden millet olmanın merkezinde yerini çoktan almıştır. İstanbul halkı 23 Haziranda bir belediye başkanı değil, gelecek güzel, mutlu, umutlu günlerin liderini seçecektir. Bu seçim bu nedenle çok önemlidir.

 

 
“Yine küllerimizden doğarız elbet” benim en çok kullandığım ve inandığım bir cümledir. Yanacak bir yerimiz kalmadı nasılsa, şimdi yeniden Türkiye Cumhuriyeti’nin yeniden doğuşuna sıra geldi. Doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kenetleneceğimiz, kardeşlik, yurtta ve dünyada barış, adalet türküleri söyleyeceğimiz günler çok yakındır.

 
Bu yeniden yükselişte, FETÖ, PKK gibi hain, terörist ve alçak unsurların dışında herkesin yeri olacaktır ve Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.

 

 

Dr. Semih DİKKATLİ Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İçimdeki çocuğun bayramı
Herkes birine zorba…
Kara Kutu… Hadi yüzleşelim…