Ekrem İmamoğlu: Önce Allah’a havale etmiştim, şimdi de hukuka havale ediyorum

Ekrem İmamoğlu: Önce Allah’a havale etmiştim, şimdi de hukuka havale ediyorum
17 Mayıs 2019 17:22

Ekrem İmamoğlu, avukatları aracılığıyla bir FETÖ tutuklusuna kendisi aleyhine ifade verme baskısı yapılması hakkında suç duyurusunda bulundu.

 

 

 

İBB’nin seçilmiş Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘‘Önce Allah’a havale etmiştim, şimdi de hukuka havale ediyorum’’ dediği cezaevindeki bir FETÖ zanlısına kendisi aleyhine yalan ifade vermesi iddialarıyla ilgili suç duyurusunda bulundu.

 

Avukat Kemal Polat tarafından savcılığa sunulan suç duyurusu dilekçesinde, şüpheli olarak, olayda adı geçen yerel gazeteci Serkan Seyhan ile ‘‘soruşturma sonucunda tespit edilecek bakan ya da bakanlar ile kimlikleri tespit edilecek diğer şüpheliler’’ gösterildi.

 

Suç duyurusunda, şüphelilerin , ‘‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurma’’, ‘‘Görevi kötüye kullanma’’ ve ‘‘Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’’ suçlarından cezalandırılmaları talep edildi.

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) seçilmiş Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelerek, müvekkili hakkında kamuoyuna yansıyan iddialarla ilgili suç duyurusunda bulundu.

 

Suç duyurusu öncesinde kameraların karşısına geçen Polat, şüpheliler hakkında ‘‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurma’’, ‘‘Görevi kötüye kullanma’’ ve ‘‘Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’’ suçlamalarını içeren suç duyurusu dilekçesini, Ankara Nöbetçi Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulmak üzere, İstanbul Nöbetçi Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunacaklarını belirtti.

 

YALVARMA NETİCESİNE KADAR GİRİŞİMLER…

 

Avukat Polat, gazetecilere yaptığı açılamada şunları söyledi:

 

‘‘Sincan Cezaevi’nde yatan Erkan Karaslan’ın, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmada, müveklilim Ekrem İmamoğlu aleyhinde beyanda bulunması için baskılar yapıldığı konusunda beyanları oldu. Bununla ilgili suç duyurumuzu bugün yaptık. Aslında müvekkilime yapılan yeni bir kumpas girişimi değil. Yaklaşık 2 sene önce de biz buna benzer bir ihbar aldık Erkan Karaaslan’dan. Yazmış olduğu mektuplarda, müvekkilimin FETÖ, PYD ile ilintilendirilmesi için kendisine baskılar yapıldığı, hatta yalvarma derecesine kadar gelen girişimler bulunulduğunu ama kendisinin buna direndiği şeklinde mektupla bildirim yapıldı. Biz, buna ihtar çektik. Dedik ki, ‘Böyle bir şeyden haberdar iseniz, elinizde belgeler var ise, bunu savcılığa ulaştırın. Eğer bir suçun işlenmesinde haberdar olup da ulaştırmıyorsanız bundan sonra siz de sorumlu olacaksınız.’’

 

DAHA ÖNCEDEN DE KUMPAS KURULDU

 

Daha sonra bu ihbarların kesildiğini kaydeden avukat Polat, ‘‘Zannediyorum o dönemde bu kumpas girişimi durdu. Durdurduk bu tavrımızla. Şimdi yeniden canlandırmaya başladıklarını görüyoruz. Ergenekon kumpaslarını bu ülkede yaşanmasını istemiyorsak etkin bir şekilde bu iddiaların soruşturulması lazım. Kendisi, mahkemede yapmış olduğu beyanlarında bakanlardan bahsediyor. Gazeteci bir şahsın kendisini defalarca cezaevinde gelerek açıklamalar yapmasını bazı beyanlar konusunda baskı yaptığını söylüyor. Şimdi cevaplanması gereken çok soru var. Bir cezaevine girebilmek, hele hele FETÖ den bir kişiyle görüşebilmek çok prosedür ve izinler gerektiren bir durum. 18-19 ve 20 Mart’ta ve seçimlerden 4 gün önce, 27’sinde kendisiyle bir kez daha kgörüşülmüş. Adalet Bakanı’ndan açıklama bekliyoruz. Hangi izne ve yetkiyle, hangi makamın onayıyla ve ne gibi bir görevle ya da hangi sıfatla yapıldı bu görüşmeler? Müvekkilim açık açık bir kumpas girişimiyle karşı karşıya’’ dedi.

 

NE KONUŞTULAR, KİM İZİN VERDİ?

 

Avukat Polat tarafından savcılığa sunulan dilekçede, şu talepler yer aldı: !‘Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 14 Mayıs 2019’da görülen duruşmadaki beyanları hakkında Erkan Karaaslan’ın ifadesi alınsın. Kendisiyle iletişime geçen bakanların ve diğer kişilerin kim oldukları ve aralarında hangi konuşmaların geçtiği sorulsun. Karaaslan’ın tutuklu bulunduğu cezaevine yazı yazılarak, 18-19-20 ve 27 Mart 2019 tarihlerinde ziyaretine gelenler tespit edilsin. Tespit edilecek kişilerin söz konusu iddialar hakkında ifadelerine başvurulsun. Karaaslan’ın ifadesinde adı geçen gazeteci, şüpheli Serkan Seyhan’ın ifadesine başvurularak, aralarında iddia edildiği gibi bir konuşma geçip geçmediği sorulsun. Geçtiyse, içeriğinin ne olduğu, cezaevine hangi gerekçe ile ve hangi makamın izniyle gidildiği sorulsun.’’

 

Dilekçede, şüphelilerin tespit edilmesi ve ‘‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurma’’, ‘‘Görevi kötüye kullanma’’ ve ‘‘Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs’’ suçlarından cezalandırılmaları talep edildi.

 

 

105111_428x620 105112_449x598