CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Kadir Has Üniversitesi öğrencileriyle bir araya geldi.

 

 

 

 

İmamoğlu, bir soru üzerine, Siyaset, asla bir meslek değil, görevdir. Şu anda edindiğiniz eğitimle, elde edeceğinizi meslek hayatınızla, eğitiminizle, tecrübenizle mutlaka siyasette var olun. Meslek olarak görürseniz, size de memlekete de bir yararı olmaz. Siyasetin malzemesi insan ama siyaset yapan insan malzemesi de kalite olarak sorun yaşamaya başlıyor Türkiye’de. Eğitimli insanların ve iş yaşamında başarılı insanların siyasette varlığı Türkiye’nin gelişimine büyük katkı sağlayacaktır” dedi.

 

 

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Halkalı’daki Nevruz’ etkinliğinin ardından Fatih’e geçerek Kadir Has Üniversitesi’nde öğrencilerle bir araya geldi.

 

Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Kulübü’nün düzenlediği etkinliğin moderatörlüğünü, Prof. Dr. Murat Güvenç yaptı. Öğrenciler, konferans salonunda gerçekleştirilen etkinliğe yoğun katlılım gösterdi. Koltuklarda yer bulamayan bazı öğrenciler, merdivenlerde oturmak zorunda kaldı.

 

İmamoğlu, programın ilk bölümünde öğrencilere, İstanbul’un sorunları ve çözüme dönük projelerinden söz etti.

 

İstanbul’un yapılan tahribatlarla büyük yara aldığını belirten İmamoğlu, ”Bunun adını ben söylemiyorum, şehri yönetenler söylüyor. Bunun da adı ihanet. Biz, İstanbul’da yaşayanları sürecin içine katarak, aslında ihaneti engellemiş oluyoruz. Toplumsal irade, bu riski çok aza indirir. Bunun da adı aslında demokrasi” dedi.

 
”İnsanların ayağına gidiyoruz”

 

İmamoğlu, ‘‘İstanbul’da, geleceğe dair bir hedef koyduk, ‘Vizyon 2030′ ve ‘Vizyon 2050′ diye. ‘Siz mi koydunuz’ diye sorabilirsiniz. Evet, biz koyduk. İstanbul’un geleceğe dair bir vizyon programı, ne yazık ki yok. Bilgi sahibi bile değiliz. Bunun alt yapısını oluşturmak için, ‘İstanbul İstatistik Ofisi’ni kurduk. Sizler, buralardan çok faydalanacaksınız. İstanbul’un geleceğini orada göreceksiniz” diye konuştu.

 

Seçim kampanyası sürecine de değinen İmamoğlu, ”İnsanların ayağına gidiyoruz. 39 ilçenin tamamını gezdim. Bazı ilçelere ikinci kez gittim. Bazılarında da üçüncü turuma geçtim. Yoğun bir kampanya dönemimde, pozitif bir dille insanlarla konuşan, hasbıhal eden, her kesime yakınlaşan, herkesten oy isteyen ve hiç kimseyi ötekileştirmeyen anlayışla, bu seçimde şimdiden kazandığımı düşünüyorum” dedi.

 

İmamoğlu, öğrencilerin yazılı olarak hazırladığı ulaşımdan, kent siluetine kadar birçok konudaki sorularını da yanıtladı.

 
”24 saat ulaşımı sağlayacağız”

 

İmamoğlu, ”24 saat ulaşım” konulu bir soruya, ”Yaklaşımımız net. 24 saat ulaşımı sağlayacağız. Gece çalışan insanlar ve gençler tarafından isteniyor. İstanbul gibi yaşayan bir kentin ölü saatlerini değerlendirilmesi açısından 24 saat ulaşım çok değerli. Tabii bu her hat için aynı yoğunlukta elbette olmayacak. Bir verimlilik hesabı yapılıp, ona göre oluşturulacak” yanıtını verdi.

 

İmamoğlu’nun ”Gençlerin siyasete katılımına” yönelik soruyu da, ”Siyaset, asla bir meslek değil, görevdir. Şu anda edindiğiniz eğitimle, elde edeceğinizi meslek hayatınızla, eğitiminizle, tecrübenizle mutlaka siyasette var olun. Özellikle kadın sayısı anlamında. Meslek olarak görürseniz, size de memlekete de bir yararı olmaz. Siyasetin malzemesi insan ama siyaset yapan insan malzemesi de kalite olarak sorun yaşamaya başlıyor Türkiye’de. Eğitimli insanların ve iş yaşamında başarılı insanların siyasette varlığı Türkiye’nin gelişimine büyük katkı sağlayacaktır” şeklinde yanıtladı.

 
” 10 seçim kaybedeyim ülke ekonomisi iyi olsun”

 

“Türkiye, ekonomik bir kriz yaşıyor’‘ diyen İmamoğlu, ”Ben, hamaset yapmam. Hiç kimseyi aldatmam. Dediler ki, ’24 Haziran’da seçimi bize kazandırın, her şey düzelecek, gaza basacağız’. Öyle olmadığını gördük. Ben seçimi kazanmak için sizi aldatmam kardeşim. Ben, gerçeklerle konuşurum. Şehrin ideali şehrin ihtiyaçları nedir onları anlatır, hedefler koyarız. Yanılabiliriz de. Bunları da paylaşmak dürüstlüktür, samimiyettir. Çünkü kentin ben sadece sizin bütçenize gözüm gibi bakmaya sizinle paylaşmaya, ihtiyacı olanların ihtiyaçlarını gidermeye geliyorum. Yani kapalı kapılar ardında gizli hesaplar yapmak için buraya yönetici olmaya gelmedi., öyle bir derdim yok. Türkiye, farklı bir kriz ve kaynak sorunu yaşamaktadır. En bol sermayenin ve paranın olduğu dönemde, yatırımlar üretim ekonomisine yapılmamıştır. Bunları biz gördük. ‘Yıllar öncesinde siyaseten gördük’ demiyorum. Kendi anlayışımla ve okuduğum eğitimini aldığım yaşadığım anlayışla gördüm ve eleştirdim. Bugün gelinen noktada derin bir kriz yaşamaktayız. Sadece Ocak-Şubat ayında bu ülkede 180 bin kişi işten çıkarıldı. Bu rakamları TÜİK veriyor. Dolayısıyla seçimden sonra hemen değil. Ama yerelde biz doğruları yaparsak, mevcut Türkiye’yi yöneten iktidarın zaten 2023 Haziran’ına kadar süresi var. O da kendine çeki düzen verir, aynaya bakar. Yani bu toplumu hamasi meselelerle, bazen milli, bazen inancımız üzerinden yargılamayı bir kenara bırakıp gerçek meseleye odaklanırsak, Türkiye düzelir. Umarım biz yerel seçimi kazanırız. Kim ister ki ekonomimiz kötü olsun. Ben, 10 tane seçim kaybedeyim ülkenin ekonomisi en iyisi olsun. Seçimi kazanmak için sizi aldatmam. Kapalı kapılar ardında pazarlıklar yapmaya gelmedim” diye konuştu.

 

 

”İnsanları ayrıştıranlar benim yol arkadaşım olamaz”

 

Toplumun her kesiminden oy istediğini yineleyen İmamoğlu, “Ben herkesin oyunu istiyorum kardeşim. Herkesten de oy alacağım göreceksiniz. Benim çağrım karşılık bulacak göreceksiniz. Ben CHP’nin, İYİ Parti’nin, AK Parti’nin oyunu en fazla istiyorum. Cumhuriyet Halk Partililer alınmasın, vallahi billahi AK Partililer’in başımızın üzerinde yeri var. Biz, ayırt etmeyeceğiz. İİnsanları ayrıştıranlar, benim yol arkadaşım olamaz. Ben HDP’linin de oyunu istiyorum. Yan komşum ya, üstümde oturuyor, yan binamda oturuyor. Milyonlarca insanı karalıyorsunuz, ondan sonra insan geliyor ve bana göz yaşıyla anlatıyor” şeklinde konuştu.

 
”Seçimi kaybetsek de yolumuza devam edeceğiz”

 

İmamoğlu, ”31 Mart gecesi, sonuçlar istediğiniz gibi gelmezse sizi TV’de görecek miyiz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: ‘‘Yanlışlar üzerinden konuşmayı sevmiyorum. Benim tarzım, yol haritam, işin sonuna kadar neticeyi elde etmek. Seçim sürecinde, fiili olarak bize, 250-300 insan bize çok ciddi katkılar sundu bize. Onlara kritik bir şey söyledim. Seçim kazanılabilir de kaybedilebilir de. Birincisi insanları gönüllerini kazanmak. İkincisi ‘Seçimi kaybettik, her şey bitti.’ Hayır kardeşim, biz yolumuza devam edeceğiz. Ürettiğimiz her şeyi toplumun faydasına geliştirmeye devam edeceğiz. Herkese teşekkür edeceğiz, bu işte yol almak devam etmek isteyen insanlarla yol yürüyeceğiz. Yani bu işler bir gece için yapılmaz. Her şeyin sonu anlayışıyla bakmıyoruz. Her şeyin sonu diye bakan insanlar, umutsuz, ümit veremeyen insanlardır. Ama inşallah 31 Mart’ta çok başarılı olacağımıza da inanıyorum.”

 

Konuşmasını bitirdikten sonra öğrencilerle toplu fotoğraf çektiren İmamoğlu, ‘‘selfie” yapmayı da ihmal etmedi. İmamoğlu’nun selfie çekerken yaptığı, ”Başkası böyle çekemez, oyunuzu ona göre verin” şeklindeki esprisi gülüşmelere neden oldu.