Ekonomik terör ve iletişim

Ekonomik terör ve iletişim
4 Ocak 2015 10:28

Değerli okuyucular! Sohbetimizin konusu, ekonomik terör ve iletişim hakkında olacaktır.

 

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

 

EY YÜCE TÜRK İSLAM ALEMİ!

 
Allah’u Teala adildir, adil olanı sever. İslam dini ve Türk kültürü: Doğruyu, gerçeği, faydalıyı, helalı, hak ve hukuku emreder. Adalet doğruluk üzerine kaimdir. Adaleti, lüzumsuz işlerde bir dakikasını zayi etmek dahi, Vatana zulüm etmenin ta kendisidir. Doğruluk hidayettir, felahtır. Yalancılık; dalalettir, rezalettir. Doğruların yardımcısı Cenab-ı Allah’tır. Yalancıların ve ekonomik terörün rehberi şeytandır. Şan, şeref, doğrulukla ve doğruluğu emretmekle kazanılırsa kıymeti ve değeri vardır. Haysiyet, ciddiyet ve doğrulukla daim kalır. Mal-mülk helal ve doğrulukla kazanılıp, meyve bahçelerine dikilen fidanların meyvelerini torunlarınızın dahi o meyveleri yemesi olduğu gibi olacaktır. Ondan sonra dünya ve ahirette faydalanır ve rahmetle anılmanıza vesile olur.

 

 

Kur’an-ı Kerim’in Hud Suresindeki: ”O halde sen mahiyetindeki tövbe edenlerle beraber emr olunduğun bu yönden, dosdoğru hareket et. Aşırı gitmeyin. Çünkü O, ne yaparsanız hakkıyla görücüdür.” hitabı ilahiye muhatap olan Resülüllah (s.a.v.) Efendimiz ”Beni Hud Suresi kocaltdı.” buyurmuştur.

 
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde, ‘‘Doğruluğa yapışın, zira doğruluk iyiliğe götürür, iyilik de cennete iletir. Yalandan kaçının, zira yalan kötülüğe götürür, kötülük de cehenneme iletir. Doğru ve emniyetli tüccar, kıyamet gününde Peygamberle, doğrularla ve şehitlerle beraberdir. Doğru ol ahlakın güzelleşsin.” buyuruyor.

 

 

DEĞERLİ OKUYUCULAR

 
İletişim sektöründeki ekonomik terör faaliyeti olanlar iyi bilmelidirler ki, Saadet, huzur, sükun, ve bereket doğruluktadır. İşte bunun içindir ki, ilgili sektör yöneticileri, vicdan muhasebesi yapmalı, bencil olmamalı, doğru olmalı. İslam dininin ve Türk kültürünün bulunmasını istediği güzel vasıflardan birisi de, hayalı olmaktır. Utanma duygusu demek olan haya, İslam ahlakında ve Türk kültüründedir. Allah’ tan korkalım, vicdanlı olalım ki, hakka erelim. İletişim sektöründeki ekonomik terörün, insanlara eziyet verdiği her türlü faaliyetleri yol üzerinden kaldırıp ilerlemelerine fırsat vermeyelim.

 

 

Ekonomik terör nedir?

 
Aynı işkolunda faaliyet gösteren dev yerli ve yabancı kuruluşlar, bir ülkede, bir şehirde ve bir sektörde bencillik koalisyonu oluşturarak, küçük yatırımcıya fırsat vermeyerek tembelliği teşvik edip, terör olaylarının oluşmasına sebep olup, kendi çıkarlarını düşünmektedirler. Örneğin: Bir iletişim veya gıda sektöründe güçlü olanlar bir araya gelerek menfaatler müşterektir müzakeresini yapma kararını almaktadırlar.

 

 

İşin başka bir örneği: Büyük alışveriş mağazalarının, raf terörü denen ahlaksızlığı yaparak hem haksız rekabet hem de raf bedeli olarak sanayiciden aldığı ücreti raf bedeli olarak vergilendirmeyip, açıkça vergi kaçakçılığını yapmaktadırlar. Bu uygulamaları ile, Türk halkını sömürme kararı alıyorlar. Bu tür çirkin faaliyetleri oluşmasında Maliye Bakanlığının dikkatini hiç çekmiyor mu?

 

 

Bir mucit kendi ilgi alanında bir şey geliştirdiği zaman, hemen başına çullanılıyor; o mucit Vatan sevgisini ruhunda taşıyorsa, maddi ve manevi her türlü teklif edilen önerileri geri çevirdiği zaman, vay o buluşu yapanın haline! Buluşu yapana, yurtiçi ve yurtdışında ki, zalim benciller tarafından sürekli tehdit edilmektedirler. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin, mucitlere sahip çıkmaması halinde, hem iktisadi demokrasi hem de gerçek (Siyasi) demokrasinin varlığı yara alıp yok olacaktır. Allah korusun. T. C. Hükümeti samimi olan mucitlere destek verdiği zaman, on yıl içerisinde sanayi ötesi toplum olur ve dünyada ki yerini alır. İtirazı olan varsa hodri meydan!

 

 

Siyasi partiler, Milli sanayiyi geliştirmek için, sanayicinin, mucitlerin ve çiftçinin destek istediği noktalardan mahrum bırakılmaması için, hükümeti uyarıp yardımcı olmalıdırlar. Hükümette ki, ilgili kurumlar ve muhalefet yetkilileri tek yumruk olup, Türkiye de her iş kolunda ki mucitlerle bir seferberlik başlatmalıdır. Bu destek noktaları ile ülkemizin sanayi toplumu olmanın ilk adımı atılmış demektir. Tembelliğe, haram faaliyetlere, lüzumsuz tüketime ve Türk halkını ekonomik terör kültürü ile sömüren yabancı sermayeye ihtiyacı olmayacağının bilincinde olalım!

 

 

Defalarca, ”İktisadi demokrasi nedir?” nedir diye sizlerle paylaştık. Bir ülkede gerçek demokrasinin mevcudiyetinden bahsedebilmemiz için, siyasi partilerin varlığı kafi değil. İlk önce iktisadi demokrasinin kurulmuş olması gerekir. Ekonomik kararların alınmasında, ilgili sosyal dilim kuruluşlarının (İş kollarının) oy kullanma hakkı olmalıdır ki, gerçek demokrasinin mevcudiyetinden bahsedebilelim.

 

 

İletişim sektöründe faaliyet gösterenlere vatandaş diyor ki, aboneliğimi iptal et ve fatura bedeli ne kadar ise ödeyeyim, ödedikten sonra başka sorumluluk kabul etmem diyerek müşteri hizmetlerine anlatıyor. Ne yazık ki, ekonomik terör faaliyetini sürdüren ilgili sektör, şeytanca sadece tarifeyi iptal edip aboneliği devam ettiriyor. Bu uygulamayı yapanların bir iletişim hizmeti sektörü değil, kadirşinas Türk halkına zulüm etme sektörü sıfatını taşımaktadır. Arayıp derdini anlatan vatandaşa, efendim talebiniz şirketimizin kurallarına uygun değil, kalıplaşmış demirbaş cevaplar verip, insanları bıktırıp illallah dedirtmektedirler.

 

 

İletişim hizmeti veren sektörlere soruyorum? Sizlerin kuralları var ise, veliniymetiniz olan Yüce Türk Halkının da vazgeçilmez kuralları vardır. Anladığım kadarı ile bu kurumlar, Türkiye de her şeyin maddi güç ile çözülüp, haklılık elde etme zihniyetini taşımaktadırlar. Yabancı sermayeli bazı ihanet şebekeleri, 10 kuruş için, Peygamber döşeği olan kutsal Türk adli kurumlarının kıymetli zamanını zayi etme duygu ve düşüncelerini taşıdıklarını bu faaliyetleriyle onaylıyorlardır.

 

 

Türkiye de faaliyet gösteren yabancı sermaye’ nin şeytanlığına bakın: Sanayi ötesi toplum olmuş ülkeler; Türkiye de kendilerine rakip olacak sektörlerin gelişmesini engellemek için, hem kendi gücünü hem de kendi ülkesinin desteğini alarak Türkiye de üretim sektörünün gelişmesini durdurma noktasına getirip, ülkemizi ithalat yapmaya zorlayıp, ekonomik kriz ve terörünün cirit atmasına vesile oluyorlar.

 

 

İletişim sektöründeki ekonomik teröre, Türk Halkı olarak dikkat etmeliyiz! Bu iletişim sektörleri, Büyük Türk Milleti dünyanın en misafirperver milleti olduğunun bilincinde midirler? Borç Namustur. Borcunu bilmeyen namusunu da bilmez. Ama lüzumsuz faaliyetlerle ekonomik terör estirerek Kadirşinas Türk Halkını sömürmeye kimsenin haddi değildir! Bu sömürme duygusunu taşıyanların, Australia-Silver şehrinde ki, iki isimsiz Kahraman Türk’ün tarihini incelesinler sonra Ay Yıldızlı şanlı Türk Bayrağının dalgalandığı topraklarda, uyguladıkları ekonomik terör faaliyetlerini gözden geçirip, son versinler. Alphonse De lamartine, ”Allah beni Türklere karşı günah işlemekten korusun.” diyor. Yabancı sermaye bu özdeyişten ders almalıdır!

 

 

Türk İslam alemi olarak: İslam dininin ve Türk kültürünün bizlere öğrettiği ve başta şeref olan haya faziletini daima muhafaza edelim. Bencilliği bırakıp, herkesin Milli konularda Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yetkililerine yardımcı olmalı ki, dünya, ahiret mutluluğuna ve haram faaliyetlere bulaşmadan, huzur ve güvenle erebilelim.

 

 

Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK’in, ”Yolsuzluk yapanın Allah belasını versin” özdeyişini unutmayalım?

 
Vatan şehitlerini, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu M. Kemal Atatürk’ü ve değerli okuyucularımızın atalarını rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara acil şifalar dileriz.

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun