Ekmeleddin Türk olduğunu açıkladı, Tayyip sen de Gürcü olduğunu açıklasana
7 Ağustos 2014 10:45

BOP Eşbaşkanı, küresel güçlerin işbirlikçisi ve taşeronu Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimi münasebetiyle İzmir’de gerçekleştirdiği mitingde, Kılıçdaroğlu için ”Alevi olduğunu açıklasana, saygı duyarım; bak ben Sünniyim, söylüyorum”; Demirtaş için ise ”Sen de Zaza olduğun halde Kürt olduğunu söylüyorsun” söylemini yaparak iktidarının on iki yıllık süresi içerisinde gittiği her yerde yaptığı inançsal ve etnik bölücülüğünü kesin olarak perçinlemiştir.

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

Hz.Muhammed hayatta olsaydı mezhepçilik ve ırkçılık yapan Tayyip Erdoğan’ı muhakkak cezalandırırdı.

Çünkü Hz. Muhammed zamanında Alevilik, Sünnilik ve başka hangi ad altında olursa olsun inançlar yelpazesi yoktu, sadece İslam vardı.

Mezhepçilik İslam tarihinin en şanssız arızalarından biridir ve bu nedenle ‘’İslam coğrafyası’’nda milyonlarca Müslüman birbiriyle savaşıyor, on binlercesi birbirlerini katlediyorlar.

Ve emperyalistler ile Tayyip gibi onların işbirlikçi taşeronları emperyal emellerini ve soyguncu iktidarlarını devam ettirmek için ‘’mezhepçilik’’ pisliğini kullanıyorlar.

Şimdi, ben de bu köşeden cumhurbaşkanlığı seçimi münasebetiyleTayyip Erdoğan’a ”Rakibiniz Ekmeleddin İhsanoğlu Türk oğlu Türk olduğunu defalarca teyiden açıkladı, sen de Gürcü olduğunu açıklasana; saygı duyarım” çağrısında bulunuyorum.

Bunu neye dayanarak söylüyorum?

Sevgili okurlarım; Tayyip 2004 senesinde Gürcistan’a yaptığı resmi seyahatta, Gürcistan Devlet başkanının makamında ”Ben de Gürcü’yüm, dedelerimiz Batum’dan Anadolu’ya göç etmişler” diyerek Gürcü olduğunu üstün zekasıyla ağzından kaçırmış ve bunu inkar etme imkanı bulamamıştır.

Bu durum o tarihten beri kamuoyuna yayılmakla beraber 22.dönem milletvekili olarak o resmi heyette bulunan bir milletvekili arkadaşım bizzat tanık olmuştur ve bu nedenle AKP’den ayrılarak ANAVATAN PARTİSİ’inde beraberliğimiz devam etmiştir.

Şimdi, öncelikle bütün nefretimle her tür ırkçılık ve mezhepçiliği lanetleyerek ”Hiçbir ırkın diğer bir ırka üstünlüğünün olmadığını” teyiden tekrar ediyor ve Gürcü kökenli yurttaşlarımın bu satırları neden yazdığımı anlarlar ki, tüm siyasetçilere ders olması için Tayyip’i kamuoyunda sıkıştırmak istiyorum.

Gürcü kökenli yurttaşlarımızın Anadolu’nun ve Türklüğün değerlerine sıkı sıkıya ne kadar bağlı olduklarını yakından bilen birisiyim.

Örneğin, Sadettin Tantan kadar vatanına ve milli değerlerin bağlı kim olabilir?

Ama bu Tayyip Erdoğan denilen adam Türk düşmanlığını misyon edinerek her yerde ve her fırsatta onu ayakları altına alıp çiğnemek için çaba göstermektedir.

Öncelikle bir daha şunu belirteyim ki,birkaç yıl öncesine kadar yapılan iki ciddi çalışmada ”Anadiliniz nedir?’‘ sorusuna verilen yanıtın yüzde doksanı ”Türkçe” olmuştur.

Bunun anlamı nedir?

77 milyonluk nüfusumuzu esas alırsak bu orantıya göre 70 milyon insanımızın esas kökeninin ‘‘Türk” olduğu meydana çıkıyor.

Ve, yapılan bir araştırmada da ”Gürcü” kökenli yurttaşlarımızın sayısının iki yüz bin civarında olduğu meydana çıkmıştır.

Şimdi ırkçılık ve mezhepçilik yapan gerçek bölücülüğün önderi Tayyip’e nispet olsun diye şunları soruyorum.

70 milyon rakamı mı çok yoksa 200 bin rakamı mı?

Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyunuzu ”Ben Türk oğlu Türküm” diyen Türk Ekmel’e mi yoksa on sene evvel Gürcistan’da Gürcü olduğunu söyleyen ama şimdi seçimi kaybetme endişesi yüzünden bunu dillendirmekten çekinen ve mensup olduğu milletin adını da tekrar söyleyemeyen Gürcü Tayyip’e mi vereceksiniz?

Tayyip adlı şahıs o kadar koyu ırkçılık yapan birisi ki, bu devletin, bu milletin esas ana gövdesi olan Türk milletini de küçük etnik gruplara dahil ederek yok hükmünde saymıştır.

Ama, kendisinin nasıl Gürcücülük yaptığını parlamento hayatımdan bilirim; 22.dönemde de her zaman ve şimdide parlamentoya girmiş her Gürcü kökenli milletvekilini yalın halde bırakmamış ya bakan ya komisyon başkanı ya da grup başkanvekili yapmıştır.

Şu bilinen bir gerçektir ki, bir insan kendini hangi ırka nispet ederse o ırktandır.

İmam-Hatip numaralarıyla din istismarcılığı yapıp oy toplayan BOP Eşbaşkanı Tayyip şunu çok iyi bilmektedir ki, Arap geleneğinde Arap’tan başka ırk kabul edilmez; başka ırklardan olup sonradan Arap topraklarına yerleşenlere sonradan Araplaşmış anlamına gelen ‘’mevali Arap’’ denir.

Yani, ırkçılıktan doğacak fitne ve fesat baştan önlenmiştir.

Bir İmam-Hatip mezunu olan profesyonel bölücü Tayyip bunu çok iyi bildiği halde Türk milletini bölüp, federasyonlara ayırmak için tam tersi, bizde ırk sayısını otuz altıya çıkarmış bulunmaktadır.

Herhade bu ona verilmiş bir kutsal görev olsa gerek!

Bakın biz de bile haksız yere ırkçılıkla suçlanan Nihal Atsız ‘’Türkler, Türk ana-babadan doğanlarla kendini Türk olarak hissedenlerden meydana gelmiştir’’ der ki, milleti bütünleştirici değerin ta kendisidir.

Selahattin Demirtaş bir ‘’Zaza’’ kökenli olabilir; ama adam belki kendini Kürt olarak daha iyi ve daha mutlu hissediyordur. Ama, profesyonel bölücü Tayyip Demirtaş’ı ‘’ sen neden kendini Kürt kabul ediyorsun, sen Zaza’sın’’ diye suçluyor.

Böyle bir suçlamayı Türkiye gibi koskoca bir ülkeyi yöneten değil bir başbakan, bir sığır çobanı bile yapmaz bu 21.yüzyılda.

Şu tesptimi çok açık seçik olarak belirteyim ki, Türk milleti kalben son derece saf, iyi niyetli ve bu saflıktan dolayı dostunu düşmanını ayıramayan, bu nedenle arkadan sürekli hançerlenen bir karaktere sahip.

Bakın, ben hem babaannemi hem de uzun yaşadığı için babamın babaannesini görmüş ve Türklük değerlerine ait onlardan çok şeyler öğrenmiş biriyim.

Örneğin, onlar saf birini gördükleri zaman eski zaman Uğuz’u (Oğuz) derlerdi.

Bildiğiniz gibi Anadolu Türklüğünün ataları Oğuzlar’dır, bu nedenle Uğuz sözcüğünü Oğuz yerine kullanıyorlardı ki, dilbilimciler daha iyi bilir beklide doğrusu da budur.

Demek ki, atalarımız bu Oğuz betimlemesini aynı zamanda ninelerimden öğrendiğim kadarı ile saf, kalbi temiz anlamında da kullanıyorlarmış.

Bakın, BOP Eşbaşkanı Tayyip kendisine verilen oyların tamamını Türk kökenli seçmenden alıyor ama onu Türk’ün aleyhine olarak, Kürtçülerin yani Öcalan’ın istekleri doğrultusunda kullanıyor ve bunu ninelerimin deyişiyle eski zaman Uğuz’u(Oğuz) benim Türkü’m yutuyor.

Türkler hakkındaki bu sosyolojik gözlemsel ve deneysel tespit profesyonel yabancı danışmanlar tarafından küresel işbirlikçi Tayyip’in önüne konulduğu için hiç aldırmadan Türklüğü çiğneyerek ve yok sayarak yoluna devam ediyor.

Seçimlerde Türk’ten alınan blok oylarla elde edilen güçle bölücülüğe ve Kürtçülüğe hizmete devam ediyor.

Bu acı gerçeğe rağmen Kürtçülerin hiçbiri kendi partileri olan BDP ve HDP dışında ne AKP’ye ne de hiçbir partiye oy vermiyorlar, istisnalar dışında.

Sevgili okurlarım, işte bu nedenlerle Tayyip ve avanesi Türkiye ve büyük Türk milletini bölünmenin eşiğine gelmiştir.

Bu nedenle uğursuz bir karabulut gibi Türk milletinin tepesine çöreklenmiş olan Gürcü Tayyip’i yönetim ve siyaset sahnesinden silmek bizim yaşamsal ödevimizdir.

Tarihsel bir gerçeğe deyindikten sonra geldiğimiz nokta itibari ile siyasal propaganda tezimizi ortaya koyarak kendini Türk oğlu Türk kabul edenleri en etkileyici adrenalin telkini ile uyaralım.

Hep düşünürüm, acaba Türk milletinin kaderi mi bu?

Başına, kendi gibi hissettiği kimi getirdiyse ona ihanet ettiler.

Osmanlı imparatorluğunu düşünürsek, sadrazamların yani bugünkü lisanla başbakanların çoğu Türk olmayan Sırp,Yunan, Bulgar,Hırvat vs. gibi yabancı uyruklulardı ve bunlara güveniyordu.

Ama tarihsel gerçeklere baktığımız zaman bunların çoğu Türk nüfusunu sürekli bir şekilde öldürerek azaltma ve intikam alma gayreti içinde olmuşlardır.

Cumhuriyet tarihine baktığımız zaman kendisinin bir Türk değil ama Gürcü olduğunu söyleyen küresel işbirlikçi Tayyip Erdoğan’dan başkası değildir.

Yani Cumhuriyet tarihi içinde gelen tüm başbakanlar Türk, sadece Tayyip Türk değil; Gürcistan’da ki kendi beyanına bağlı olarak.

Buna tesadüf mü yoksa tevafuk mu denir ki, Osmanlı dönemindeki sadrazamlar (başbakan) Türkleri nasıl yok saymışsa, Cumhuriyet dönemindeki Gürcü kökenli başbakan da aynı ‘’Türk yok’’ politikasını çok koyu bir şekilde uyguluyor.

Şimdi, yanlış anlaşılmasın diye bir daha teyiden, etnik kökeni ne olursa olsun kendini Türk oğlu Türk kabul eden cumhurbaşkanı ve başbakan başta olmak üzere tüm bizi yönetecek kişileri seçerken, yaşadığımız bu ağır deneyimlerden sonra şunlara azami gayret ve dikkat etmek zorundayız.

-Başımıza seçeceğimiz yöneticiler için, Anayasamızın 66.maddesine istinaden ‘’Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür’’ ifadesine bağlı olarak bu kişi Türk müdür yoksa başka bir ırka mı kendini nispet yapmaktadır düşüncesinde olmamız gerekmektedir.

-Başımıza seçip getireceğimiz kişi tarihi beş bin yıl öncesine dayanan Türk uygarlığına bağlı mıdır yoksa başka bir ırkın kültürel değerlerini mi savunmaktadır?

Önümüzdeki Pazar günü cumhurbaşkanlığı seçimi için sandık başına gideceğiz.

Sakın kimse cumhurbaşkanının yetkileri az diye bu işi hafife almasın.

Türkiye’de cumhurbaşkanının yetkileri tıpkı bir devlet başkanı gibi çoktur hatta ülkenin kurumlarını alabora edecek güçtedir.

Bakın bunlardan sadece birisini söyleyeyim ki, o da cumhurbaşkanı parlamentonun yenilenmesi için erken seçime bile götürür.

Bu çok büyük yetkidir.

Hadi bir yetkisini daha söyleyeyim.

Hükümet kurma görevini parlamento içinden olmak kaydıyla istediğine verebilir ve onaylanmak üzere kendisine götürülen bakanlar kurulu listesine istediği şekilde itiraz eder, istemediği hiç kimse başbakan da olamaz, bakan da olamaz.

Örneğin, hükümeti kurma görevini hırsızlık, rüşvet, hukuku çiğneme, vatandaşlarının demokratik gösterilerini kan ve ölümle, ülkeyi bölünme noktasına getirme şaibelerinden dolayı inşallah Ekmeleddin İhsanoğlu seçildiği taktirde Tayyip Erdoğan’a ‘’Git Türk yargısı önünde aklanda gel sana sonra hükümeti kurma görvi vereyim’’ diyebilir; bu ise Türkiye’de adeta beyaz bir devrim niteliğinde bir şey olur.

Yani milletçe yaşamımız cennete döner.

İşte, böyle önemli bir makama gelen kişi Türk milletinin doğrudan başına gelip oturuyor.

Tarihimize baktığımız zaman başımıza gelip oturan kişi ‘’Türk’’ olduğunu söylüyorsa Türk milleti rahat ediyor, başka bir ırka mensubiyetini açıklıyorsa Türk büyük zulümlere uğruyor.

Örnek vermek gerekirse Osmanlı tarihinde haksız olarak ‘’Celali isyanları’’ olarak adlandırılan aslında yönetim tarafından Türk milletine olan saldırıları püskürtmek için mücadele veren on binlerce Türkmen’i, Balkanlı bir devşirme olan sadrazam (başbakan) Kuyucu Murat Paşa katletmiştir; hatta çoğunu kuyulara atıp öldürttüğü için adı ‘’Kuyucu’’ olarak anılmıştır.

Günümüze geldiğimiz zaman kendinin Gürcü olduğunu ifade eden ve Türk milletinin milli değerlerini ayaklarının altına alıp çiğneyeceğini ifade eden Tayyip, dedelerimizin asırlar boyu nehirler dolusu kan dökerek bize vatan yaptığı bu topraklarda Türklüğü silmek, ülkeyi bölmek için elinden gelen her şeyi yapmaktadır, Türküm diyenlere asla fırsat vermemektedir.

Şimdi bu koşullar altında etnik kökeni ne olursa olsun kendini Türk hisseden herkese aşağıdaki iki soruyu soruyorum.

1-Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyunuzu ‘’Ben Türk oğlu Türküm’’ diyen Ekmeleddin İhsanoğluna mı yoksa ‘’Ben Gürcüyüm’’ demiş olan ve ‘’Türk’’le birlikte Türklüğü de bu topraklardan temizlemek için azami gayret eden BOP Eşbaşkanı Tayyip Erdoğan’a mı vereceksiniz?

2-Ben 77 milyon nüfusun tamamını Türk olarak kabul ediyorum ama Tayyip mantığına göre bu kitlenin tamamını 36 etnik gruba ayırdığımızda, yukarıda bahsettiğim araştırmalara göre 70 milyon Türk kökenli iki yüz bin de ‘’Gürcü’’ kökenli olduğuna bakarsak hangi rakamın ezici bir üstünlükle büyük olduğunu düşünüyorsunuz ve ‘’Ben Gürcüyüm’’ demiş olan Tayyip Erdoğan’ın 70 milyon Türk’ün ensesinde boza pişirmesine izin verecek misiniz?

Büyük Atatürk, ebedi yapıtı NUTUK’ta ‘’EFENDİLER, BU VESİLE İLE MUHTERM MİLLETİME ŞUNU TAVSİYE EDERİM Kİ: SİNESİNDE YETİŞTİREREK BAŞININ ÜSTÜNE KADAR ÇIKARACAĞI ADAMLARIN KANINDAKİ, VİCDANINDAKİ, CEVHER-İ ASLİYİ ÇOK İYİ TAHLİL ETMEK DİKKATİNDEN BİR AN BİLE FERAGAT ETMESİN’’ EMRİNİ HİÇBİR ZAMAN AKILDAN ÇIKARMAMAK GEREKİR.

[email protected]

İbrahim ÖZDOĞAN twitter