Ekmeleddin İhsanoğlu’nu bir insan kaynakları yöneticisi olarak siz işe alır mısınız?
25 Haziran 2014 11:43

Çevirmen olarak mı? Kimya profesörü olarak mı? Osmanlı bilim tarihçisi olarak mı? İslam tarihçisi olarak mı? Uluslararası Sivil Toplum yöneticisi olarak mı?

Mustafa MERSİNOĞLU H&H YORUM

Hem Wikapedia hem kendi sitesindeki özgeçmişinde görüldüğü kadarı ile bütün bu işleri yapmış. Önce yaşı yüzünden alınmaya bilir. Yaş yetmiş iş bitmiş denilebilir. Hele nufusu genç bir ülkede işe alınmaması çokta yanlış olmaz ama tecrübe gerektiren bir işe alınabilir fakat hiç bir konuda devamlılığı yok. Ne kimya da, ne bilim tarihinde, ne de uluslararası yöneticilikte. Zaten hiç işe alınmamış ya Mısır’da okuduğu Al Ezhar’da asistan kalmış ya da ailesinden öğrendiği Türkçe bilmesi ile Ayn Şems Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı okutmanlığı yapmış. Burada Nazım Hikmet’i Arapçaya çevirmesi işe alınması için iyi bir referans olarak kullanılıyor ama acaba iyi bir çeviri mi? Çevirmen olarak işe alınacak nitelikte mi? Onu bilemiyoruz. Çevirmen olarak işe alacaklar onu ve diğer çevirilerini incelemeli. Sonra Ankara’da Fen Fakültesinde doktora yapıyor ve Exceter Üniversitesinde doktora sonrası çalışmaları yapılıyor. İngiltere’nin belli başlı üniversitelerinden ancak nedense kimyayı bırakıp 1980 yılında İslam İşbirliği Örgütü’nün tavsiyesi ile İslam Tarihi, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi başkanlığına geçiyor. Bu örgüt kendisini nereden tanıyor ve hangi niteliklerinden dolayı böyle bir göreve getiriyorlar çünkü bu konularda bir eğitimi yok, yöneticilik tecrübesi de. Onun için böyle bir göreve hem de başkan olarak alınması bir insan kaynakları yönecisinin kafasında soru işaretleri çakıştırır. Bu görevi 25 yıl sürdürüyor. 1984 yılında bu görevi yaparken bir de İstanbul Üniversitesinde Fen Fakültesinde profesör oluyor. Bunlar yetmiyor Türk Bilim Tarihi Kurumu Başkanlığı’nı ve İstanbul Üniversitesi Bilim Tarihi Müze ve Dökümantasyon Merkezi müdürlüğünü de yapıyor. Hep şef olarak çalışmış hiç kızıldereli olmamış. İslam bilgisi nereden geliyor bu konuda işe alalım desek hiç bir İslam formasyonu yok. Üniversitede İslam Tarihi veya Edebiyatı vs okumamış.

http://www.aydinlikgazete.com/mansetler/43575-ekmeleddin-ihsanoglu-kimdir-biliyor-musunuz-bir-de-bizden-dinleyin.html

Osmanlıca üzerine de bir diploması yok o yüzden Osmanlıca uzmanı olarak ta işe alamayız.

Kimyager olarak alalım desek bu bilgileri eski ve yeni yazıları yok ayrıca eski çalışmalarından ne kadar alıntı yapılmış onun da araştırılması gerekli. Bilimsel yayınları genellikle kendi başkanı olduğu kurumun yayınları ya da karşılıklı paslaştığı kurumların yayınları ve yine bu yayınlar sosyal bilimler konusunda gelir geçerli olan yayınlar mı ve yine bu yazılardan ne kadar alıntı yapılmış onların bilinmesi gerekli işe alabilmemiz için. Ayrıca bilimsel çalışmalarında intihal yaptığı söyleniyor.

http://sozcu.com.tr/2014/yazarlar/soner-yalcin/ekmel-bey-intihalci-cikti-538880/

2004 yılında yine uluslararası tecrübesi ve İslam formasyonu bilimsel olarak olmamasına rağmen. Türkiye’nin anayasal olarak üye olması yasak İslam İşbirliği Örgütüne başkan adayı olarak gösteriliyor ve başkan oluyor yani yine işe alınmıyor bir nevi atanıyor.

http://sozcu.com.tr/2014/yazarlar/soner-yalcin/ekmel-bey-anayasaya-aykiri-535263/

Bir de Uluslararası Sivil toplum yöneciliğine bakalım bu tür bir işe alabilir miyiz? İslam İşbirliği Örgütü onun yönetiminde ne başarı sağlamış ona bakalım. Bütün bunları Google’da bulabiliriz.

http://en.wikipedia.org/wiki/Organisation_of_Islamic_Cooperation

Ve orada açıkca yazdığına göre bu örgüt insan hakları ve terör konusunda oldukça uluslararası normları saptırmış ve İslam ülkelerindeki insan hakları ihlallerini perdelemiş. Ayrıca bildiğimiz gibi bu dönemde Müslüman ülkeler bir çok saldırıya uğradı ve bu örgüt hemen hemen hiç bir şey yapmadı milyonlarca müslüman öldürüldü evlerinden edildi siz böyle bir örgütün yöneticisini işe alır mısınız?

‘ İnsan kaynakları uzmanlarına göre işe alınacak adaylara son yıllarda yetkinlik bazlı mülakat yapılıyor. Bu yaklaşımda, adaylara gerçek durumlarda nasıl davrandıklarını sorup, bu davranışlarını gelecekte de tekrarlayacakları prensibi ile, yetkinliklerini anlamaya çalışırlar. Bir örnek vermek gerekirse, adaya şu soruyu sormuyorlar: Bir yangın olsaydı ne yapardınız? Bu soru adaya en mükemmel cevapları verme fırsatı sunar. Bunun yerine şu soruyu sorarlar: Hiç yangında bulundunuz mu? (cevabın evet olduğunu varsayıyorlar) ve Ne yaptınız? diye sorarak, adaylara, başardıkları projeler, çözdükleri sorunları/krizleri sorup, hangi davranışları sergilediklerini anlamaya çalışırlar. Siz hiç laik anayasa düzeni bozulan, tüm Cumhuriyet devrimleri ayaklar altına alınmış, bölünmek üzere olan ve tüm komşuları ile sorunlu bir ülkede bulundunuz mu? Bulunduysanız, ne yaptınız ve neler yapacaksınız?’

Mustafa Mersinoğlu 23 Haziran 2014 Brighton, İngiltere