Düzenlediğimiz sempozyuma davetlisiniz!

Düzenlediğimiz sempozyuma davetlisiniz!
3 Mart 2015 17:30

Çalışmalar devam ederken araya Eylül’den beri hazırlığı içinde olduğumuz bir sempozyum da giriyor.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Önce arka bahçesinden söz edeyim biraz.

 

 

Biliyorsunuz AKP CHP’yi iktidara geldiğinden beri başörtülü kadınlara yasak koymakla, dinsiz olmakla, din düşmanı olmakla suçluyor.

 

 

Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde camilerin ahır yapıldığı gibi yalanlarla seçmenin beynini yıkamaya çalışıyor.

 

 

Halka CHP iktidar olursa din baskısı yaşayacaklarını empoze ediyor.

 

 

CHP ise, buna karşılık olarak bilhassa son seneden beri söylemlerinde dini referanslar kullanıyor ve dini referanslı bir oryantasyon sergiliyor. Örneğin; “Çalmak dinimizde haramdır” denmesi gibi, CHP MYK’sınin ilk toplantısının (Eylül kurultayından sonra yapılan ilk MYK toplantısında) “Bismillahirrahmanirrahim” ile açılması. Yine örneğin, CHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde dindar seçmenden oy alabilmek için İslam İşbirliği Teşkilatı eski Başkanı İhsanoğlu’nu aday göstermesi ancak bunun sonucunda mevcut oylarını kaybetmesi gibi.

 

 

Dolayısyla şu söylenebilir ki, AKP CHP’yi psikolojik olarak sıkıştırıyor.

 

 

Tabii, dindar seçmenle iletişimde CHP’nin din düşmanı olmadığının, dini çıkar aracı olarak istismar etmeye karşı olduğunu ve laik sistemin insanların dini inançlarına karşı değil, din devletine karşı olduğunu ve CHP’nin aynı zamanda inançların asıl koruyucusu olduğunu hissettirmek için çaba göstermesi normal.

 

 

Bu çabada bir yanlışlık yok ancak sınırlar fazla aşıldığında bu sefer de bizzat CHP eliyle toplumdaki laiklik ekseni bulanıklaştırılmış oluyor ve de ortaya AKP söyleminin yeni vir versiyonu çıkmış oluyor netice itibariyle.

 

 

İşte, sempozyumda bunları konuşacağız. Ama asla suçlama vs. yapmadan çünkü suçlamalar olduğunda iletişim olmaz, bloklar oluşur sadece ama ortaya diyalog, samimiyet ve çözüm çıkmaz.

 

 

Amaç çözüm için çaba ve şunu da bilmek lazım ki bizim işlerimiz gerçekten zor, bu zorluk herkesi zorluyor.

 

 

Sempozyumda Avrupalı sosyal demokratlardan konuşmacı olanlar var, Fransız sosyal demokratlarından bir konuşmacı var, CHP’den Mehmet Bekaroğlu var.

 

 

Sempozyumun oluşma hikayesine gelince…

 

 

Eylülde sempozyumun fikir taslağı ile CHP’nin kültür ve fikir ajandalarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş’a başvurmuştum.

 

 

O bu konuya çok sıcak yaklaştı ve hemen destek verdi, ki Ercan Karakaş ile önceden en küçük bir tanışıklığım yoktu.

 

 

Ardından Karakaş’ın kurucusu olduğu SODEV Başkanı Erol Kızılelma ve yine SODEV’den Aydın Cıngı sempozyumu üstlendi.

 

 

Bu arada Avrupa Sosyal Demokratları içinde çok iyi bir sosyal demokrasi akademisyasına sahip Viyana’daki Karl Renner Enstitüsü ve Alman Friedrich Ebert Vakfı da sempozyumun partnerleri arasında. Friedrich Ebert Vakfı’ndan Yasemin Ahi Hanım da çok büyük emek verdi sempozyumun hazırlıkları esnasında.

 

 

Hem de bu sempozyum vesilesiyle Avrupalı sosyal demokratlar bizim burda Türkiye’de ne gibi onların asla yaşamadığı zorluklarla karşı karşıya olduğumuzu bizzat duyacak ve anlayacaklar.

 

 

Sempozyum 7 Mart Cumartesi günü 13:00 – 18:00 ssatleri arasında Martı İstanbul Hotel’de

 

 

Adres şöyle: Abdulhakhamit Caddesi no: 25/B Taksim, İstanbul

 

 

Otelin teli: 0212 987 4000

 

 

Sempozyumun açışlışını CHPİstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın yapacak.

 

 

Hepiniz davetlesiniz HalkınHabercisi’nin çok değerli okuyucuları.

 

 

BU BİR TİYATRO PERDESİ

 

 

Çok kısaca, Yalçın Akdoğan ile Sırrı Süreyya Önder’in cumartesi günü Dolmabahçe’de yaptıkları mutakabat açıklaması tamamen bir tiyatro.

 

 

Çünü açıklamada PKK tarafı silah bırakmak için siyasi adımlar talep ettiğini söylüyor, Hükümet tarafı ise, PKK’nın silah bırakmasını istiyor.

 

 

Ne PKK silah bırakır ne de Hükümet PKK’nin taleplerine cevap verebilir.

 

 

Zaten Hükümetin amacı bu seçim dönemini atlatmak, PKK ise, müzakere kavramını Türk kamuoyunun belleğine yerleştirmeyi istiyor.

 

 

Ama bu sahtekar yola CHP bence ortak olamaz.

 

 

Çünkü adı belli sahtelikten sahtelik çıkar ve sonunda ortaya bir sonuç çıkmaz.

 

 

CHP de sadece bu koroya kapılarak AKP alt kadrosuna solist olarak katılmış olur.

 

 

Oysa mesele kendin olmak, alt kadroda solist değil, siyasette astsolist olmak, ağzından çıkan sözü de hakikaten siyasi olarak taşıyacak olmak.

 

 

AKP yalan söyler ama CHP söylemez.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Eski camlar bardak oldu
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor