Dün neler oldu belli değil

Dün neler oldu belli değil
1 Nisan 2015 17:30

Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın teröristlece rehin alınması ve akabinde katledilmesi herhalde Cumhuriyet tarihimizin en sarsıcı olaylarından birisiydi.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

 

Savcımıza Allah’tan rahmet dilemekten başka birşey de gelemiyor elimizden, görüldüğü gibi.

 

 

Muhakkak ki, terör ve rehin alma güvenlik güçleri açısından en zor olaylardan.

 

 

Ama son yıllarda polisin toplumsal ve/veya basit olaylarda sivil halka karşı çok acımasız olabilirken, gerçekten terör olduğu zaman çok isabetli davranmadığı görülüyor.

 

 

Mesela Uğurt Kurt Okmeydanı’nda katıldığı cenaze esnasında kendini ve kontrolü kaybeden telaşlı polislerce kaza ile vurulmuştu.

 

 

Dün de Adliye’de olan durum çok çok zor bir durumdu karar vermek açısından ancak olayın gelişimi ile şu ana kadar basına yansıyanlar, “Polis acaba bu süreci daha iyi yönetebilir miydi?” dedirtti.

 

 

Teröristler müzakere edipi bazı şartlar öne sürmüşler, bu şartlar neydi bilmiyoruz.

 

 

Polisin dün saat 20.30 civarlarında savcımızın rehin tutulduğu odaya baskın yapma kararı bana biraz Paris polisinin içerde rehin alınan sivil vatandaşların hayati tehlikesine rağmen yaptığı baskından etkilenildiğini düşündürdü.

 

 

Şöyle ki, toplumsal tedhiş büyük olunca, bu havanın ve de devletin güvenlik güçlerinin kontrol sağlayamadığı hissinin yayılması istenmez ve Fransız Jandarması da Paris’deki saldırılar peşpeşe olduğu ve Fransız halkında yarattığı korku büyük olduğu için bu rehine olayını bir an önce sonlandırma kararı aldı ve bu kararın sivil ölümlere de sebep olacağını bilmesine rağmen devlet güvenliğini öne çıkardı.

 

 

Dün, işte polise yukardan bir an önce sonlandırma emri verildiğini tahmin ediyorum.Yukarda da söyledin, bu tür terör olaylarında karar verme süreçleri de çok zordur ama Savcı daha iyi korunamaz mıydı, bundan emin değilim.

 

 

Başımızda demokrasiye bağlı ve hukuk devletine riayet eden bir Hükümet olsaydı, bu tür konuları sağlıklı olarak ele alabilirdik ama şimdi ne desek arkası bozuk bir Hükümete dayanıyor.

 

 

YAYIN YASAĞI

 

 

Paris’de bu koşullarda bile yayın yasağı konulmadı, yayın yasağı çok ağır bir demokrasi ihlalidir ve bizdeki Hükümet’e bu hakkı verecek hiçbir durum yok

 

 

ADLİYE KAPILARINDA SİLİNDİR KAPI

 

 

Adliye binalarının kapılarında silindir kapıların olması kanımca iyi olur.

 

 

Avrupa Adliye binalarında kullanılan silindir kapılar şöyle işliyor…

 

 

İçeri girerken, dış kapı alanında döner kapıya benzer bir kapının 1/4’lük bir kanadından içeri giriyorsunuz.

 

 

Girildikten sonra silindir şeklindeki kapı tamamen kapanıyor ve siz birkaç saniye kapının içinde her türlü tehlikeli madde, silah ve bomba taşınıp taşınmadığı açısından taranıyorsunuz.

 

 

Bu tarama bitip, birşey olmadığı anlaşılmadan o kapıdan dışarı çıkılamıyor.

 

 

Ancak bu taramanın avukatlara da yapılıp, yapılmaması gerektiği konusunda bir kanaat oluşturamadım.

 

 

Ki, Tayyip Erdoğan güdümlü Hükümet’e demokrasi açısından güvenmek mümkün olmadığı ve bu tür güvenlik mekanizmalarını avukatları aşağılamak ve engellemek için kullanacağı kesin olduğu için bu konuyu da şu anda sağlıkla ele almak çok zor.

 

 

ELEKTRİK DE ÇOK FENA VURDU

 

 

Dünkü gün berbat bir gündü.

 

 

Tüm ülkenin elektriği gitti ve Suriye’de savaş koşullarında yaşıyormuşuz gibi olduk.

 

 

Elektriğin neden gittiği konusunda ODTÜ’lü bir hoca santrallerden bir bölümün devre dışı kaldığını, o durumda yapılması gerekenin sistemiçi basıncı azaltmak için küçük bir bölgede elektrik kesintisi yapılıp, ardından sistem kendine gelince elektrik verilmesi olduğunu söyledi.

 

 

Bu adamlar özelleştirmeyi ve ihalelerden rant yemeyi biliyor ama ülkenin elektrik sistemini yönetecek dahi bir ehliyetleri yok.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Eski camlar bardak oldu
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor