Doktorlar ziyarete korkudan izin verdi
18 Ekim 2017 17:30
Beyninde bir veya daha fazla damarı kanayan, yoğun bakımda yatan birini 20 kişi ziyaret ederse ne olur?
Safile USUL H&H YORUM
Bırakın ziyareti bir de konuşuyorlar.
-Çok geçmiş olsun Sayın Baykal, nasılsınız?
-Daha iyiyim
-Nasıl oldu bu durum Sayın Baykal?
-Efendim Strasburg’daydım, döndüğüm gece fenalaştım.
-Hastalanmanıza tüm Türk halkı üzüldü
-Sağolsun herkes
Şimdi bu diyaloğu ben oluşturdum ama inanın buna benzer şekilde Baykal en az 20 kişiyle konuştu.
Ziyaret yasağını beyninde tekrar kanama başladıktan sonra koydu doktorlar.
Esasen doktorları tek başına suçlamam vicdanen mümkün değil.
Zira adamlar korkuyor, çekiniyor.
Örneğin Erdoğan’ın veya Sağlık Bakanı’nın Baykal’ı ziyaret etmesini İbni Sina’daki hangi hekim nasıl engeller.
Engellemeye çalışmayı aklından bile geçirememiştir ordaki, bilhassa yoğun bakımdaki nöroşirurglar.
Çünkü adama bir takarlar, ardından sürerler.
Oysa düşünün şimdi…
Beyin tüm algıların ve bu algılara bağlı olarak duygu ve düşüncelerin oluştuğu yer.
Beyin öyle bir merkez ki, orda oluşan duygu ve düşünceler tüm organlara dağılıyor ve organlar üzerine çeşitli hareketlilikler oluşturuyor.
Kalp, akciğer gibi yaşam makina dairesine kadar.
Kaldı ki asıl önemli olan da şu ki, beyinde oluşan duygu ve düşünce bizzat beyin dokusuna etki ediyor zira dokuyu aktive ediyor.
Allah aşkına beyni kanayan ve yoğun bakımda yatan bir hasta ziyaret edilir de konuşulur mu?
Hiç Allah aşkına, o yoğun bakımın sorumlusu uzman hekimler normal şartlarda içeriye ziyaretçi alabilir mi, alır mı?
Almaz, almaması gerekir.
İster o ülkenin cumhurbaşkanı, ister parti başkanı veya her kim olursa olsun.
Herkese ugulanması gereken bir standart var ve bu uygulanmalı, yoksa hasta ölebilir ya, var mı bundan ötesi?
Kusura bakmasın ama Baykal’ın hekim olan oğlundan en azından ziyaretleri engellemesini beklerdim.
Ki, bilhassa da Baykal gibi siyasi ruhu çok çok yüksek birisi için, Erdoğan’ın ziyareti, çok çeşitli üst düzey siyasilerin ziyareti özellikle riskli zira Baykal bunlara beyninde ve buna bağlı olarak bedeninde duyarlı tepkiler verir.
Toplumda oluşan Baykal hassasiyetinin Baykal’a ziyaretler yoluyla ulaşması da onun beynini çok aktive eder.
Evet, bazı durumlarda dışardan alınan impulslar yoğun bakım hastası üzerine olumlu etki yapabilir.
Mesela menenjit geçiren bir çocuğun annesinin elini tutması gibi.
Ancak bu da yoğun bir steril koşullarda ve kontrollü olmak zorunda.
Baykal’ı ise bir sürü insan ziyaret etti ve bir sürü konuşturuldu.
Yoruldu, heyecanlandı, hislendi, düşündü vs. vs.
Hiç mi bir insan yoktu ki Baykal’ın çevresinde, “Bu ziyaretler olmamalı” diyebilecek.
Bakın çok açık ki, Baykal ilk etapta, yani hastaneye ulaştıktan kısa bir süre sonra stabilize edildi oldukça.
Ancak yoğun ziyaretler sonrası yeniden kanama başladı ve ameliyata alındı.
Hastanenin rektör yardımcısı da nitekim, bu kanamadan sonra ziyaretlerin yasaklandığını açıkladı.
Muhtemelen de ancak bu ikinci kanamadan sonra uzman hekimler rektör yardımcısına ziyaretlerin zararını anlatabilecek cesarete ulaşabildi.
Ya inanamıyorum ya, Baykal’ın yoğum bakımdaki durumu bile Türkiye’deki siyasi duruma benziyor.
İhlal edilen çok basit kurallar, ardından gelen devasa sorunlar.
Bir de…
Baykal için dün gece Erdoğan tarafından dünyaca ünlü beyin cerrahı Uğur Türe Ankara’ya getirilmiş.
Baykal İbn-i Sina’ya yattığında ben ilk olarak orda kimlerin, yani hangi uzmanların olduğunu düşündüm.
Aslında şunu söylemeliyim, İbn-i Sina’daki hekimler bence iyiydi, yani Baykal’ı hemen stabilize ettiler.
Ve, eğer bu kadar ziyaret olmasaydı ikinci bir kanama olmayacaktı kuvvetle muhtemel.
Ancak yine de şunu soruyorum.
Dünyaca ünlü Uğur Türe’yi konsulte etmek hiçbir CHP’linin aklına neden gelmedi?
Türk tıbbının kurucusu Atatürk’ün partisinin mensuplarının aklına neden gelmedi bu?
Ve, neden bu kadar ziyareti engelleme konusunda etkin olmayı düşünmediler?
Yazarın Son Yazıları:
Böyle bir kaza nasıl olur
İYİ Parti istifaları
Özel daha o gün tepki vermiş Köksal’a