Doğan Grubunu ve Türk basınını yiyemeden gideceksin
1 Ekim 2015 17:30

Ahmet Hakan’a saldırının arka planında Tayyip Erdoğan’ın Doğan grubuna duyduğu çok derin nefret var.

Safile USUL H&H YORUM

Tayyip Erdoğan Doğan grubunu hep yıkmak istediği Cumhuriyet düzeninin sembolü olarak gördü.

Bir de güç sembolü olarak, kendini engelleyen güç sembolü.

Oysa ortada bir haksızlık varsa bile, bu ülkede zaman zaman herkes şu veya bu şekilde haksızlıklara uğradı.

Basın bu ülkede çok sayıda siyasiye yönelik şeyler yazdı.

Hatırlıyorum, Ecevit 57. Hükümet döneminde Başbakan ve hasta iken, basında onun hakkında (çok afedersiniz), “Tuvalette donunu Rahşan çekiyor” gibi ifadeler bile yer aldı.

Veya başka bir sürü başbakan, siyasetçi basının ağır hedefi oldu.

Demirel hakkında söylenmeyen kalmadı.

Fakat sadece Tayyip Erdoğan nefret tohumları ekti, büyüttü ve onları sürekli suladı.

Devletimiz bu ülkede CHP’yi bile kapattı.

Bu ülkeyi kuran partiyi kapattı.

Bundan daha büyük yara olur mu, nitekim CHP kapatılınca en az 20 sene, bırakın siyasi parti olabilmeyi, ayakta kalmak için uğraşmak zorunda kaldı.

Yüzbinlerce genç işkencelerden geçti, asıldı, sendikalar kapatıldı vs.

Fakat hiç kimse nefret tohumu ekmedi bu toprağa Tayyip Erdoğan’dan başka.

Bir de…

Tayyip Erdoğan ve emrindeki kişiliksiz, sefil basın kalemleri Doğan Grubu’ndan basında etkili oldukları için de nefret ettiler.

Hep onunla yarışıp, onu geçmeye çalıştılar ama bunu başaramadılar.

Gazeteleri okunmadı, toplumda mainstream yaratamadı ve hiç etkili olmadı.

O zaman daha da bilendiler bu gruba karşı.

Ahmet Hakan’a karşı özellikle bilendiler çünkü köken olarak onların çevresinden gelmekle birlikte çok başarılı ve etkili oldu merkez basında. Onların hiçbir zaman olamayacağı başarılı ve toplumda etkili gazeteci oldu.

Kompleksli uşak kalem Cem Küçük’ün deyimiyle sinek gibi ezmek istediler olmadı.

Çünkü basın kültürü bu ülkede herşeye rağmen Cumhuriyetle beraber çok uzun on yıllarda kültürleşti, topluma yerleşti ve kurumlaştı.

Yarın öbürgün bu bela başımızdan gitsin Türk basını yeniden ışıldayacak, görürsünüz.

Bu arada…

Ahmet Hakan’a saldırıyı yapan lümpen kriminaller yakalandı ama onları azmettireni saklamak için çok çabalayacaklar.

Çünkü bu saldırı Cem Uzan değil, hükümete yakın çevrelerce yapıldı kanımca.

En azından hükümetten beslenen ve yaranmak için emrindeki kriminal pislikleri harekete geçiren kişiler olmalı.

Büyük geçmiş olsun Ahmet Hakan’a ve herkes kendine çok dikkat etsin bu ara.

Başımızda bizi koruyacak devlet yok zira.

EFKAN ALA SAVUNMASINI HAZIRLIYOR

İçişler Bakanı olması kaderin cilvesi olan Efkan Ala (Tayyip Erdoğan’a sorgulmayan ve hemen itaat eden içişleri bakanı lazım oldu ve Allah Efkan Ala’yı yaratmıştı bunun için) dün Habertürk’de savunmasını hazırlar gibiydi.

Son günlerde, hükümetin çöüzüm süreci denen nane esnasında PKK’ya karşı operasyonlara izin vermediğine dair jandarma tutanakları basına yansıyınca anlaşılan Efkan Ala’nın paçası tutuşmuş.

Önceki gün Habertürk’e çıkan Efkan Ala, “Jandarmanın, Emniyetin bizden operasyon için izin almasına gerek yok ki, gerekiyorsa yapsaydılar” dedi.

Muharrem İnce’nin de dediği gibi yarın öbürgün bu konular açılınca resmen valileri, jandarmayı ve emniyeti satarak bu işten sıyrılmaya çalışacaklar.

Da…

Efkan Bey…

Mesela, geçen sene Tunceli’de Jandarma İl Binasına PKK dakikalarca ateş etmiş, molotoflar atmış ve nedense jandarma saatlerce içerde sessiz kalmıştı.

Bunun nedeni o gün valilikten içerde kalın emri gelmesiydi, di mi?

Yoksa jandarma asla içerde oturmazdı.

Ve, eminim tüm jandarma veya asker birimlerinde veya emniyette herşeyin kaydı vardır.

Ve, birgün suçlanırlarsa o kayıtları ortaya çıkarırlar.

O gün ne diyeceğinizi de düşündüğünüz belli oluyor.

Valiye emirleri siz verdiniz ama muhtemelen sözlü verdiniz ve yarın öbürgün bu valilere yıkacaksınınız suçu.

Onların da yanlarına size yaptıkları yalakalıklar kar kalacak.