Dikkaaaaaaaaaaaaat: “PKK asayiş”!..

Dikkaaaaaaaaaaaaat: “PKK asayiş”!..
22 Temmuz 2013 08:15

“Kendi iktidarında” 26 liralık benzini 100 lira ödeyerek satın alabilen “iki kişiden biri”, Suriye sınırımızda Resulayn İlçesin’deki binalara PKK bayrağı çekilmesi ile şaşkınlık üzerine şaşkınlık yaşadı!..

Cemil CAN H&H YORUM

İşini gücünü bırakıp, Suriye’deki rejimi değiştirmek için tam gün mesai yapan AKP hükümeti, Esat’ın karşısında ağır bir yenilgi aldı!.. Yenilgiyi ilk ilan eden ABD’nin Genelkurmaybaşkanı idi… Başbakan Erdoğan, “Gezi Direnişi” ile başlayıp yurt geneline yayılan muhalefet hareketi karşısındaki acıklı durumunu, Suriye’deki olayları abartılı ve yanlı bir şekilde aktararak gizlemeye çalışıyor. Hükümet, hızla altından kayan tabanını yerinde tutabilmek için yapay düşmanlık yaratmaktan medet umuyor. “Palalı” gençlik ile istediği sonucu alamayan Erdoğan, şimdi de tencere ve tava çalarak hükümeti protesto edenler hakkında dava açılmasını istiyor… Savaş diline sarılan Erdoğan’ı, iktidardan düşmenin korkusu sardı!.. O bakımdan sınırlarımızda yaşanan olayları, doğru bir şekilde hükümetin kontrolündeki basın-yayın organlarından izleme olanağımız kalmadı… Bu nedenle olup biteni, bundan böyle dışarıdan öğreneceğiz..

ABD Genelkurmay Başkanı Org. Martin Dempsey’in “Esat kazanıyor mu?” sorusuna, “Şu anda akıntı Esat’tan yana” yanıtını vermesi, kazanan tarafın Esat yönetimi olduğunu ortaya koydu… Dempsey’in yardımcısı James Winnefeld de Senatör McCain’in sorusu üzerine; “Ülkenin orta ve batısında akıntı Esat’ın tarafına geçti, kuzey çok kırılgan ve dayanmaya çalışıyor” diyerek Dempsey’i teyit etti… Esat’ın bir yıl önce Kürtlere terk ederek çekildiği Kuzey Suriye’de PKK’nın Suriye’deki kolu olarak kabul edilen Demokratik Birlik partisi (PYD), “özerklik” ilan etmeye hazırlanıyor!.. Türkiye’nin desteklediği El Nusra (El Kaide) gibi İslamcı gruplardan bölgeyi temizlemeye çalışan PYD’nin lideri Salih Müslim, BBC’ye yaptığı açıklamada; İslamcı grupların Türkiye sınırından Suriye’ye geçiş yaptığını belirterek, “Türk ordusu ile karşı karşıya gelmek istemiyoruz” diyerek Erdoğan’ı uyarıyor… Aynı şekilde terör örgütü PKK’nın Başkanlık Konseyi de yaptığı açıklama ile tehditlerini sürdürüyor… Çözüm sürecinin 2. aşamasının 1 Haziran’da başladığını, buna karşın AKP hükümetinin hiçbir adım atmadığını belirten Başkanlık Konseyi, “ 4. aşama eylemleri” için Kandil’in talimatı ile kurulan “PKK Asayiş”i devreye soktu!..

Bilindiği gibi Başbakan Erdoğan, PKK militanlarının ancak yüzde 15-20’sinin sınırdan çıktığını, bu nedenle sürecin 2. aşamasına geçilemediğini savunuyordu!.. Bu resmi açıklamadan sonra, “PKK Asayiş” Cizre, Diyarbakır ve Van’da yol kesip kimlik kontrolleri yapmaya başladı… Sürecin birinci aşaması henüz bitmeden, Van’ın Gevaş İlçesinde geçen yıl ölen bir terörist için düzenlenen cenaze törenine, ellerinde otomatik tüfek ve bellerinde bombalar bulunan PKK’lı teröristler de katıldı… Bu arada Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde güvenlik güçleri ile giriştikleri çatışmalarda hayatını kaybeden 170 PKK’lı için Diyarbakır’ın Lice İlçesine bağlı Yolaçtı Köyü’nde yapılan “PKK Şehitliği” törenle açıldı!.. Törene katılmak üzere yola çıkan ve aralarında BDP Milletvekili Nursel Aydoğan ile İl Başkanı Zübeyde Zümrüt’ün de bulunduğu BDP’lileri; Diyarbakır’da polis, Lice yolu üzerinde asker ve Kayacık Köyü yakınlarında yüzleri kapalı “KCK Asayiş Grubu” militanları kimlik kontrolü yaptı!.. Tören sırasında, çevrede silahlı PKK militanlarının önlem aldığı da görüldü!..

İçerideki gelişmeler bu yönde iken, Türkiye’nin, PYD’ye yönelik tutumu nedeniyle “çözüm süreci”nin kritik bir aşamaya geldiğini belirten PKK’nın Başkanlık Konseyi de “Biz hareket olarak son kez AKP hükümetini uyarıyoruz” dedi..

AKP hükümetini uyaran uyarana!..

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, sınıra PKK bayrağı dikilmesini “Muhaliflerin askeri kanadı Özgür Suriye Ordusu’nun Halep yakınlarında Esat güçlerine karşı mücadele verdiği için PYD’nin meydanı boş bulduğu”na bağladı!… Başbakan’ın Başdanışması ve en yakın adamı Yalçın Akdoğan ise, “Bu bizim iç güvenlik meselesidir, orada bir oldu bittiye göz yummayız” diyerek, iç kamuoyuna mesaj vermeyi uygun buldu!.. AKP’nin Mayıs ayında PYD ile Kahire’de “sınır güvenliği”ni görüştüğü, eş başkan Salih Müslim tarafından Taraf Gazetesi’ne açıklanmıştı… Ayrıca; insani yardım nasıl gidecek, Özgür Suriye Ordusu ile ilişkiler nasıl olacak konularının da konuşulduğu ortaya çıktı. AKP hükümeti komşu devletleri bıraktı, terör örgütleri ile iş bitiriyor!..

Ne var ki, tüm bu gelişmeler Büyük Ortadoğu Projesi’ne uygun olarak yürüyor. Suriye’nin kuzeyinde “özerklik” ilan edilmek istenmesi, nihai hedefi; Başkenti Diyarbakır olan “Büyük Kürdistan” hedefinden bağımsız düşünülemez… Dolayısıyla Davutoğlu ve Akdoğan’ın sözlerinin bir kıymeti harbiyesi olamaz!.. Bu noktadan itibaren “PKK’nın Asayiş” birliklerine törenle diploma verilmesini duyamayan hükümetin, sözcüleri de tümüyle inandırıcılıklarını kaybetmişlerdir… Artık ülkemizde yönetim zaafiyeti veya boşluğu değil, yönetimsizlik tartışılmaya başlandı!.. PKK kendi yolunda emin adımlarla yürüyor, önüne çıkacak engelleri de AKP hükümeti ile aşacağından emin gibi. PKK, Dokuzuncu genel kurulda büyük şehirlere göç eden Kürtlere “geri dönün” çağrısı yaparken, Şeyh Sait ayaklanması ile ilgili uluslararası soykırım çalışması yapacağını da duyurmuş!.. (1)

Türk halkının, işbirlikçi AKP iktidarına karşı başlattığı muhalefet hareketine karşı, Başbakan’ın takındığı tutum ile siyasi geleceğini bağlamış olduğu Esat rejimi için söyledikleri oldukça ilginçtir ve dikkat çekicidir! Başbakan, 2 aydır biber gazı ve tazyikli su altında “hükümet istifa” diye bağıran milyonları dinlemeyip “terörist” ilan edebiliyor ama Bitlis’in Güroymak İlçesi İlköğretim öğrencilerinin oluşturduğu Doğu Yorum Medeniyet Korusu’nu dinlemeye gidebiliyor!.. Erdoğan, buradaki konuşmasında: ”Biz Suriye’deki rejime şu veya bu mezhepten olduğu için karşı çıkmıyoruz, her kesimden halkına açıkça zulmettiği için karşı çıkıyoruz. Şu ana kadar 100 bin insan öldü, hala öldürmeye devam ediyor bu rejim. Ben bu rejime katil demeyecek miyim?” demiş…

En demokratik haklarından biri olan, toplantı ve gösteri yürüyüşü haklarını kullanan “Gezi Parkı” direnişçilerini, “darbeye teşebbüs etmek” ve “Halkı Türkiye Cumhuriyeti aleyhine isyana teşvik etmek, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek” gibi en ağır ve akla ziyan suçlarla suçlayarak zulmeden, Erdoğan’ın savcıları değil mi? Bu haklı gösterilerde 5 gencimizi haksız yere öldüren ve 13’ünün de gözlerini kör eden polisleri, “destan yazmakla” överek, sırtlarını sıvazlayan ve 24 maaş ikramiye ile ödüllendiren bu ülkenin Başbakanı değil mi?.. Erdoğan, Esat’a katil deme hakkını kendinde görecek ama kimse ona bir şey söylemeyecek, öyle mi?.. Suriye’de 100 bin kişinin ölümüne çok üzülen Erdoğan; Irak’da bir buçuk milyon Müslüman’ın öldürülmesini hiç duymadı mı? Sudan’da yüzbinleri katleden bir lideri kırmızı halı sererek, aynı Erdoğan karşılamadı mı? Elinden ödül aldığı Libya Devlet Başkanı Kaddafi’nin ve 300 bin Libyalı’nın öldürülmesine NATO işidir diye katılmadı mı?..

Türk halkını 11 yıldır aldatan bir hükümet gidicidir!.. Boşuna bölücü dil kullanıp da halkı birbirine düşman etmeyin!..

Zulüm, ölüm, gözyaşı, yoksulluk, yolsuzluk ve baskı; adeta AKP’yle özdeşleşmiştir!.. Boşuna debelenmeyin!.. Battıkça daha derine batıyorsunuz!… Artık yeter çekilin!..

Av. Cemil Can

DİPNOT:

(1) http://www.odatv.com/n.php?n=pkkdan-sok-karar-1007131200


Yazarın Son Yazıları:
‘Bağımsızlık’ mı ‘hırsızlık’ mı?!..
Devletin ‘özel’i olmaz!..
‘Cesaret ödülü’nün bedeli!..