Devletin başına Devlet gelmeyecek!

Devletin başına Devlet gelmeyecek!
9 Ocak 2018 09:44

“Devletin başına Devlet gelecek…” MHP ’nin son 20 yılda en popüler sloganı buydu. Başbakan yardımcısı olarak 3.5 yıl devletin başına ortak olması da MHP ’lileri kesmemişti. MHP ’liler “Devletin başına Devlet’i istemeyi” sürdürdü. Ancak Devlet Bahçeli’nin dünkü açıklamasıyla bu slogan rafa kaldırılmış oldu.

 

 

Erdem Gül / Cumhuriyet

 

 

“Devletin Başına Devlet Gelecek…” MHP’nin son 20 yılda en popüler sloganı bu. MHP’nin Başbuğu Alparslan Türkeş’in ardından 1997’de başlayan Devlet Bahçeli döneminin de ifadesi aynı zamanda. Bu 20 yıl içinde DSP ve ANAP’la birlikte başbakan yardımcısı olarak 3,5 yıl olsa da devletin başına ortak olarak gelmesi de MHP’lileri kesmedi. MHP’liler “Devletin başına Devlet’i istemeyi” sürdürdü.

 

 

Gayrıresmiden resmiye

 

 

Bahçeli dün, Cumhurbaşkanı seçimlerinde MHP’nin aday göstermeyeceğini, dolayısıyla kendisinin de aday olmayacağını açıklayınca, MHP’liler açısından bu slogan da en azından bir dönem için rafa kalkmış oldu. Aday olmayacağına ve partisinin de yalnızca 2. turda değil, daha ilk turda Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğine göre bu dönem de devletin başına devlet gelmeyecek. MHP, Bahçeli’nin geçtiğimiz yıl cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine verdiği destekten bu yana aslında AKP’nin “gayrıresmi” ortağı konumunda. Bahçeli de bu durumu asla gizlemiyor. Hatta dün Erdoğan’ı koşulsuz destekleyeceklerini açıklarken, bu ortaklığın resmiyete dökülmesi için çağrı da yaptı. İttifakın yasal hale getirilmesini önerdi. Yasal hale getirilmesi durumunda AKP ile MHP’nin aynı oy pusulasına yazılarak ittifakla seçime gitmelerini istedi. Kulisler, Bahçeli’nin AKP’nin yüzde 10 barajını düşürmeye yanaşmadığını görerek yaptığı ittifak önerisinin çok büyük terslik olmazsa hayata geçebileceğini işaretlerini veriyor. AKP’nin ittifaka evet demek için anketlerdeki duruma bakarak karar vereceğini de unutmamak gerekir.

 

 

AKP ile gelecek

 

 

Erdoğan, Bahçeli’nin ittifak arayışlarına partisinden gelen itirazları, ‘’Her önüne gelenin bu konuda konuşmaması lazım. Benim partim de buna dahildir. Partimin içerisinde de zaman zaman bazıları çıkıyor, bu meseleye dair konuşuyor. Size ne kardeşim? Siz niye konuşuyorsunuz? Bu konuda kimlerin konuşacağı bellidir. Bu sürece limon sıkma gibi bir yanlışı hiç kimse yapmamalı” sözleriyle susturmuştu. Erdoğan’ın tavrının, ittifak için MHP’deki umutları da çoğalttığı kesin. İki partinin anlaşarak ittifak yapması ve seçimi de kazanmaları durumunda yine devletin başına Devlet değil, Erdoğan gelecek ama MHP de aldığı oy kaç olursa olsun iktidarın resmi ortağı haline gelecek.

Koalisyon olmayacak demişlerdi Erdoğan ve AKP sözcüleri, referandum sürecinde yeni sistemin koalisyonlara kesin olarak son vereceği tezini işlemişlerdi. Ancak Bahçeli, seçimlere ittifakla gidilmesini isteyerek aslında açıkça koalisyon öneriyor. Gerçi, ittifakın oluşması halinde seçim sonrası kabine listesinin de birlikte yapılıp yapılmayacağı sorularına, “MHP’nin hiçbir şart altında hükümetin oluşması sırasında bir talebi olmaz” diye yanıt verdi. Ancak koalisyon olması için kabinenin birlikte yapılması zorunlu değil.

 

 

İktidar ittifakı

 

 

Bahçeli’nin de hatırlattığı gibi MHP, 1991 yılında RP ile yüzde 10 barajını aşmak için ittifak yapmıştı. Ama bu kez durum farklı. Bu kez ittifak, yüzde 50+1’i bulmak yani iktidarı yakalamak için aranıyor. AKP’nin seçimde 1 oya bile ihtiyacı olduğuna göre ve kendisi açısından MHP’nin yaşamsal önemi bulunduğuna göre olası bir ittifak, koalisyon ilanı anlamına gelmeyecek mi? Üstelik Bahçeli, hayır cephesini oluşturan partilere de ittifak yapmalarını öneriyor. Bu durumda referandumda evet blokunun en önemli tezlerinden olan “Koalisyonlar devri bitti” söylemi çökmüş olmayacak mı?

 

 

AKP değil Erdoğan

 

 

Bahçeli, daha önce AKP’den gelen eleştirel çıkışlara AKP’den daha sert tavrıyla dikkati çekmişti. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Kerkük eleştirilerini çok sert sözlerle yanıtlamıştı. Dün de Erdoğan’a açık destek verirken, KHK tartışmasıyla adı bir anda adaylık tartışmalarında geçmeye başlayan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü hedef aldı. Bahçeli, Gül’e adaylık tartışmalarıyla ilgili “Abdullah Gül’ün ‘Ben adayım’ diye ortaya çıkması izah edilebilecek bir durum değildir. Sağın, solun dolduruşuna gelmemesinde yarar vardır” dedi. Ama asıl dikkat çeken “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş sürecinin sağlıklı olmasında herhangi bir engelleyici yanlışın yaşanmamasında yarar vardır” cümlesiydi. Bahçeli, bu cümlesiyle AKP’den gelecek herhangi bir adayı değil, sadece ve sadece Erdoğan’ı destekleyeceğini ifade etmiş oldu.