Destansı aşklar ve günümüz ilişkileri

Destansı aşklar ve günümüz ilişkileri
31 Aralık 2018 19:28

Destanlara konu olmuş aşkları yaşamak, hemen herkesin ortak hayalidir belki de.

 

Dağ delmek, çöl aşmak, uykusuz sabahlamak, sokak sokak aramak… Destanlara konu olmuş aşkları yaşamak, hemen herkesin ortak hayalidir belki de. Dağ delmese de bir dediğini iki etmeyecek, çöl aşmasa da gözünün içine hayran hayran bakacak birini kim istemez ki?

İnsan ilişkilerinden hep zararla ayrılmış, heybesi yırtık, gönlü yaralı insanlar, aşkı inkar etmek ve tüm insanları aynı kefeye koymakta bulurlar çözümü. En anlamlı aşk sözleri bile kıymetsiz gelir kulaklarına. His kaleme hükmettiğinde yazılanlar, aşkın mührüdür aslında; ama onlar o mührü de görmezden gelirler. Bunun sebebini tahmin etmek hatta bilmek ise çok kolay. Bu sorunun bariz nedeni, tüketim çılgınlığımızdır.

İsraf devrinde, üretilen ve var olan her şeyi har vurup harman savurmak, her şeyi israf etmek artık genlerimize kadar işledi. Güven sözleri ile telkin ve de teskin edilemeyen doyumsuz bir nesil ortaya çıktı. Sadece maddi varlıkları değil, soyut varlıkları da iliklerine kadar kısa vadede emip tükettiler. Aşkı, nasıl becerdiyseler, “tek gecelik” diye bir tabir ile yan yana getirdiler. Tek gecede, aşkı buldular, yaşadılar ve bitirdiler. Ne derece mümkün, ne kadar mantıklı bilinmez; ama harcadılar işte. Sevgiyi, saygıyı, aşkı, merhameti, duygu namına güzel olan ne varsa erken vakitte tükettiler. Maymun iştahlarını tatmin edecek, doyuma ulaşmalarına vesile olacak anlamlı aşk sözleri bulamaz oldular.

Birbirlerini sevdiklerine ikna edebilmek için uygun güven sözleri bile bulamadılar. Zira kendilerine bile güvenmezken başkalarının güvenini kazanmaya vesile olacak sözleri nereden bulabilirlerdi ki?

İçi boşalmış, sürekli bunalımların kucağında gezen, dünyadan çok erken vazgeçmiş bu kayıp neslin biraz kendine gelmeye ihtiyacı var. Her şeyi vakti geldiğinde yaşamaya, yerli yerinde ve vakti geldiğinde yaşanan her şeyin daha kıymetli olduğunu öğrenmeye ihtiyacı var. Bu neslin, aşka eski saygınlığını iade etmeye, sevgiyi yeniden baş tacı etmeye ihtiyacı var. Derin kuyulardan çıkabilmek için bu neslin, bir Yusuf (A.S.) teslimiyetine ihtiyacı var.