Dersaneler ve böcekler

Dersaneler ve böcekler
3 Ocak 2013 22:42

“MİT, Geçtiğimiz Şubat ayında ‘Dinleniyorsunuz’ diye uyarmış. Bu uyarı sonrasında önce Erdoğan’ın Başbakanlık’taki makam odası aranmış.


Av. Cemil CAN H&H YORUM

“İlk böcek de burada çıkmış. Ardından Başbakan Erdoğan’ın evi ve evin altındaki ofisi didik didik aranmış. Ofiste de böcek bulunmuş”(1) Haber bu kadardı fakat yorumlar uzayıp gidiyordu!..
 
AKP, iktidarının 11. yılında. TSK’nin en gözde subaylarını içeri tıkılmış. TSK’nın kozmik odalarına girilip, en mahrem askeri planlar bile  didik didik edilmiş. Emniyet’te F Tipinin ne kadar etkin olduğunu öğrenemeyen  bir tek ana muhalefet başkanı kalmış. Başbakan, kuşatma altında…

İki ay önce bütün korumalarını değiştirmek zorunda kalmış!.. (2) Bir ara “özel yetkili savcılar” MİT Müsteşarını, PKK ile Oslo’da görüştü diye ifadeye çağırmıştı. Başbakan, “Beni de alacak mısınız” diye sorduktan sonra, müsteşarı için özel yasa çıkartıp onu da kendini de kurtarmıştı.

Hükümetin en başarılı emniyet müdürlerinden Hanefi Avcı, Cemaat’in elinde Erdoğan’ın kasetleri olduğu hususunda iddialı. Suriye hava sahasını ihlal etmeleri nedeniyle düşürülen iki uçağımızın, ölen pilotlarının aileleri, MİT Müsteşarının yargılanması için başvuruda bulunmuş. Bu defa “özel yetkisi” olmayan savcılık izin istemeye hazırlanıyor…  
 
“Bu ‘böcek’ler de  neyin nesidir” sorusunun yanıtı aranırken, bu gelişmelerin de göz önünde tutulması gerekir…
 
Başbakan, “Bu yargıya güvenmiyoruz” diyerek başlattığı kampanyayı, 12 Eylül Halkoylaması’nda Anayasanın 26 maddesini değiştirme ve böylece  yargıyı bağımsız olmaktan tamamen çıkartıp, hükümete bağımlı hale getirmekle sonuçlandırdı. Erdoğan, üç dönemlik iktidarı süresince, bütün kamu kurum ve kurumlarına yandaşlarını doldurarak kendisi için “güvenli” bir devlet yaratmayı başardı! Devletin önemli icra makamlarının hiç birinde, AKP muhalifi personel kalmadı denebilir. Ayrıca ana muhalefet başkanı Kılıçdaroğlu’na, “‘Kılıçdaroğlu adım adım izleniyorsun. Nefes alışını bile izliyoruz” diyerek, devletin izleme ve dinleme yeteneğine tam hakim olduğunu ve bunu  muhalefete baskı aracı olarak kullanacağı tehdidini de savurdu. Bunları unutmadık!.. (3)
 
Şimdi ise, Başbakan’ın ofisinde istihbarat örgütlerinin kullandığı cinsten “böcek”ler bulunmuş. Her türlü güvenlikten sorumlu olan hükümet, aynı zamanda aczi anlamına gelecek bu durumu, halka neden paylaştı? Başbakanlık şikayet makamı değil, şikayetlerin çözüm yeridir. Bu olay nedeniyle halk hükümete nasıl yardım edebilir ki? Yoksa son aylarda hızla yükselen muhalefeti bastırmak veya kontrol altına almak için yeni bir “Ergenekon yalanı” tertibine mi ihtiyaç duyulmaktadır? “Böcek”ler bu işin bahanesi olabilir!..
 
Anlaşılan AKP iktidarının en yakın müttefiki olan bu elektronik “böcek”ler, bir süre daha gündemdeki yerlerini koruyacağa benzer!..
 
Başbakanın yakınması, bir bakıma hükümetin  güvenlik konusundaki “başarısız” olduğunun itirafıdır.  Böcekleri yerleştirenler ya iktidarın ortağıdırlar ya da gizli servislerin elemanları…  
 
Birinci seçenek, hükümet içerisindeki bir iktidar kavgası  olarak değerlendirilir ve çok da önemli sayılmaz. Zira böyle bir durum; Erdoğan’ın iktidar ortaklarının, ellerindeki kamu gücünü kişisel hesapları için kullandıklarını gösterir.  Dolayısıyla sorunu “memuriyet nüfuzunu kötüye kulanma”  kapsamında değerlendirip, rahat uyuyabiliriz…  
 
İkinci seçenek doğru ise, o zaman konu 74 milyon insanın güvenliğini ilgilendirir. Bu durumda iç ve dış güvenliğimizin tehlike içerisinde olduğunu kabul etmek zorundayız.Bu durumda uyumak haram bize! Başbakanlık ofisine kadar girebilen ve “böcek” yerleştiren bir gizli servis, kim bilir şantajla Erdoğan’a neler neler yaptırabilir! Bu noktada ulusal güvenliğimiz ve ulusal çıkarlarımız tehdit altında demektir. Muhtemelen Başbakan’ın, bu olayı kamuoyuyla paylaşması da bu nedenledir. Belki de  Başbakan demek istiyor ki, bundan sonra ulusal çıkarlarımıza zarar verecek kararlar alırsam eğer, bu kararlara halk muhalefet ederek durdursun beni. Çünkü o zaman Başbakan,  isteyerek değil, baskı ve tehdit altında karar alıyor demektir!..   
 
Bu olasılığa karşı da 74 milyon yurttaşı, tayakkuz halinde olmalıdır!..
 
Bu ülke bizimdir ve başka Türkiye yok!..
 
Bir olasılık daha var ki, o da: Bu marifetli “Böcek”ler, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Erdoğan’ın olası rakiplerini, partiden ve hükümetten tasfiye etmek için kullanılabilirler.  Erdoğan’ın akıl hocaları, “Böcek masalını” onu yarışa daha avantajlı bir şekilde başlatmak için kurgulamış olabilirler… Tıptı iktidar ortağı Cemaat’in, elindeki dershanelerin kapatılacağı tehdidinde olduğu gibi, istihbarat örgütleri içinde operasyon yapılacağını duyurup, F Tipi’ni hizaya çekmek isteyebilir…  
 
Dershanelerin kapatılmasına,  okul ve üniversite açmakla yanıt veren Hoca efendi, bakalım beyzbol sopası yerine geçen, “Böcek”lere karşı operasyon tehdidine ne cevap verecektir?..


Yazarın Son Yazıları:
‘Bağımsızlık’ mı ‘hırsızlık’ mı?!..
Devletin ‘özel’i olmaz!..
‘Cesaret ödülü’nün bedeli!..