Deniz Baykal: İktidar, 14 yılın sonunda Türkiye’yi ciddi bir umutsuzluk ile karşı karşıya bırakmıştır

Deniz Baykal: İktidar, 14 yılın sonunda Türkiye’yi ciddi bir umutsuzluk ile karşı karşıya bırakmıştır
25 Nisan 2017 19:56

CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (AKPM) Türkiye’yi yeniden siyasi denetime alma kararını eleştirerek, “Çok üzüntü verici bir olay. Çok somut, hukuk, demokrasi, özgürlükler konusunda somut gerçeklere dayanarak bu kararları aldılar. CHP’li dört milletvekili olarak hep beraber AKPM’nin bu kararına karşı çıktık. Biliyoruz ki, Avrupa Konseyi bu kararı, Türkiye’deki iktidar uygulamalarını dikkate alarak almıştır. Bunun farkındayız. Ama Türkiye iktidardan ibaret değildir. Son referandum açıkça kanıtlamıştır ki Türkiye’de daha da güçlü olan bir muhalefet vardır. Bu kararın muhatabı komisyon penceresinden bakınca iktidardır. Ben biliyorum ki bu kararın muhatabı Türkiye’dir. Avrupa Konseyi, Türkiye’deki manzarayı eşit 47 üyeden herhangi birisi gibi sürdürmeyi reddetmiştir. Karar ile Demiştir ki; siz gözetim altına alınacaksınız. Sizin her adımınız incelenecek, izlenecek. Siz normal bir Avrupa Konseyi üyesi konumunu kaybettiniz denmiştir. Bu ağır bir tablodur maalesef” dedi.

 

 

 
BAYKAL: “ÇOK ÜZÜNTÜ VERİCİ BİR OLAY”

 

 

 

Kararın üzüntü verici olduğunu belirten Baykal, “Türkiye’yi Avrupa’ya taşıma iddiası ile işbaşına gelen iktidar, 14 yılın sonunda Türkiye’yi bu konuda ciddi bir umutsuzluk ile karşı karşıya bırakmıştır. Çok üzüntü verici bir olay. Bu olayı sadece bir Türkiye karşıtlığı ile ülkeleri suçlayarak Avrupa kurumlarına, siyasi organlarını suçlayarak geçiştirmek mümkün değildir” dedi.

 

 

“ÇOK SOMUT, HUKUK, DEMOKRASİ, ÖZGÜRLÜKLER KONUSUNDA SOMUT GERÇEKLERE DAYANARAK BU KARARLARI ALDILAR”

 

 

Baykal, “Çünkü çok somut, net hukuk, demokrasi, özgürlükler konusunda somut gerçeklere dayanarak bu kararları aldılar. Bu kararın öncesinde çok özel uzman hukuk kuruluşlarının örneğin Venedik Komisyonu’nun, değerlendirmeleri diğer ciddi hukuk demokrasi kurumlarının Türkiye’deki uygulamalar ile ilgili yaptığı tespitler çok belirleyici olmuştur” dedi.

 

 

“CHP’Lİ DÖRT MİLLETVEKİLİ OLARAK HEP BERABER APKM’NİN BU KARARINA KARŞI ÇIKTIK”

 

 

Baykal, “Biz CHP milletvekilleri olarak bu oylamada, her şeye rağmen Türkiye’deki büyük hukuk ihlallerini bildiğimiz halde, demokrasi ile ilgili olumsuzlukların tümünün farkında olmamıza rağmen bunlara karşı çok büyük mücadele içinde olduğumuz halde, son anayasa referandumunda getirilmek istenenin nasıl hukuk, demokrasi, insan hakları anlayışından uzak olduğunu bildiğimiz ve Türkiye’ye büyük ölçüde anlatmayı başardığımız halde bütün bunları bir yana bırakarak Türkiye’nin böyle bir tarihi olumsuzluk ile karşı karşıya kalmaması için CHP’li dört milletvekili olarak hep beraber APKM’nin bu kararına karşı çıktık” diye konuştu.

 

 

“SON REFERANDUM AÇIKÇA KANITLAMIŞTIR Kİ TÜRKİYE’DE DAHA DA GÜÇLÜ OLAN BİR MUHALEFET VARDIR”

 

 

Baykal, “Biliyoruz ki, Avrupa Konseyi bu kararı, Türkiye’deki iktidar uygulamalarını dikkate alarak almıştır. Bunun farkındayız. Ama Türkiye iktidardan ibaret değildir. Son referandum açıkça kanıtlamıştır ki Türkiye’de daha da güçlü olan bir muhalefet vardır. İktidar, bile yarı yarıya olduğumuzu resmen tespit etmek zorunda kalmıştır” dedi.

 

 

“KARARIN MUHATABI KOMİSYON PENCERESİNDEN BAKINCA İKTİDAR MUHATABI TÜRKİYE’DİR”

 

 

Baykal, AKPM kararının komisyon penceresinden bakıldığında iktidar olduğunu ifade ederek, “Türkiye’nin yarısı, bugün Avrupa Komisyonu’nun tepki gösterdiği görüntüye karşıdır. Bu kararın muhatabı komisyon penceresinden bakınca iktidardır. Ben biliyorum ki bu kararın muhatabı Türkiye’dir. Türkiye’yi böyle bir karara layık görmediğimiz, hak etmediğini düşündüğümüz için bütün yapılan yanlış iktidar uygulamalarına rağmen Türkiye’nin böyle bir muameleye layık olmadığını düşündüğümüz için bütün gücümüz ile CHP milletvekilleri olarak karara ısrarla karşı çıktık. Hayır oyu verdik. Önergelerde de bu tutumuzu sürdürdük. Elden gelenleri yaptık ama bunu burada kabul ettirmenin mümkün olmadığı ortaya çıktı” diye konuştu.

 

 

“AVRUPA KONSEYİ, TÜRKİYE’DEKİ MANZARAYI EŞİT 47 ÜYEDEN HERHANGİ BİRİSİ GİBİ SÜRDÜRMEYİ REDDETMİŞTİR”

 

 

Baykal, “Avrupa Konseyi, Türkiye’deki manzarayı eşit 47 üyeden herhangi birisi gibi sürdürmeyi reddetmiştir. Demiştir ki; ‘siz gözetim altına alınacaksınız. Sizin her adımınız incelenecek, izlenecek. Siz normal bir Avrupa Konseyi üyesi konumunu kaybettiniz’ denmiştir. Bu ağır bir tablodur maalesef. Bu tablonun ortaya çıkmaması için hepimiz çok büyük gayret gösterdik hem Türkiye’de hem burada. Türkiye Avrupa Konseyi’nin kurucu üyelerinden bir tanesidir. Ne zaman? Çok partili dönemine geçiş aşamasında niye siyasi mimarisinin şekilleneceği sırada Türkiye yeni Avrupa oluşumuna kurucu üye olarak çağrılmıştır. Niçin? Çünkü demokratikleşme, hukukun üstünlüğü konusunda samimi bulunmuştur. Desteklenmiştir. Gerçekten de öyle olmuştur. Türkiye birinci sınıf bir ülke konumuna gelmeyi başarmıştır. Şimdi çok daha uygun koşullarda bu konumunu kaybetmiştir. Bundan büyük üzüntü duyuyoruz” açıklamasında bulundu.

 

 

“VERDİĞİMİZ MÜCADELENİN HAKLILIĞINI GÖRMENİN DUYGUSU İÇİNDEYİZ. NE KADAR HAKLIYMIŞIZ”

 

 

Baykal, “Bir yandan verdiğimiz mücadelenin haklılığını görmenin duygusu içindeyiz. Ne kadar haklıymışız. Bir yandan da bu sonucu hak etmediğini, iktidarın belki hak ettiğini ama Türkiye’nin hak etmediğini bildiğimiz için de bu sonuçtan büyük üzüntü duyuyoruz. Umarım bu sakıntıları, çelişkileri Türkiye aşacaktır. Türkiye gerçeğine yakışan bir siyasi uygulamayı Türkiye iş başına geçirdiği zaman bu çelişkilerden, çarpıklıklardan kurtulacağımıza yürekten inanıyorum. O günü dört gözle bekliyoruz. Türkiye dünya süper ligi üyesi olarak yola çıktı, şimdi o ligden atılmayı kabul etmiyoruz. Türkiye tekrar dünyanın karşısına eşit başı dik, onurlu bir ülke olarak yerini alacaktır. Böyle suçlamaları, kimse yöneltemez hale gelecektir” diye konuştu.

 

 
Kaynak: Levent Gündüz, Hakime Torun, 25 Nisan, (DHA)