Demokrasiye linç!

Demokrasiye linç!
22 Nisan 2019 10:11

CHP lideri, Ankara Çubuk’ta katıldığı şehit cenazesinde bir grubun saldırısına uğradı. Güvenlik güçleri müdahalede yetersiz kaldı. Kılıçdaroğlu’nun sığındığı ev taşlandı.

 

 

Alican Uludağ/ Cumhuriyet

 

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara’nın Çubuk ilçesinde şehit sözleşmeli piyade er Yener Kırıkcı’nın cenaze töreninin ardından “linç girişimi” denebilecek bir saldırıya uğradı. Yüzüne yumruk isabet eden, taşlı saldırıda bulunulan Kılıçdaroğlu, linç edilmekten korumaları ve kurmayları tarafından bir eve götürülerek kurtarıldı. Evin çevresi saldırgan grup tarafından sarılırken, güvenlik güçleri kalabalığa müdahale etmekte yetersiz kaldı.

Sivas’taki Madımak Oteli’nin önünü andıran görüntüler sırasında, provokatör gruptan bir kişi “Yakın o evi yakın” diye slogan attı. Kalabalığı dağıtmak için evin önünde konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın “Tepkinizi gösterdiniz, dağılın” demesi tepki çekti. Kılıçdaroğlu, daha sonra evin önüne getirilen bir zırhlı araçla evden çıkarılarak bölgeden götürüldü. Ankara Valiliği’nin, saldırıya ilişkin açıklamasında olaydan “müessif protesto” demesi tartışma yarattı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı saldırıyla ilgili geniş çaplı soruşturma başlattı. Bu olay, AKP döneminde Kılıçdaroğlu’na yönelik 4. saldırı olarak kayıtlara geçti.

 

 

Kılıçdaroğlu kurmayları ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mahsur Yavaş ile birlikte Türkiye-Irak sınır hattında teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan askerlerden piyade er Yener Kırıkcı’nın cenaza töreninin yapıldığı Çubuk’a bağlı Akkuzulu köyüne gitti. Kılıçdaroğlu, törene geldiği sırada önce ıslık ve ufak çaplı protestolarla karşılandı. Akkuzulu Camisi’ndeki cenaze namazının ardından top arabasına alınan şehidin naaşı, köy mezarlığına götürülmek için yola çıktığı sırada ıslık ve protestolar artarak çoğaldı ve linç girişimine dönüştü. “Şehitler ölmez vatan bölünmez, kahrolsun PKK” sloganları atan, bozkurt işareti yapan kalabalık bir grup Kılıçdaroğlu’na yumruk ve tekmelerle saldırdı. Kılıçdaroğlu’nun korumaları saldırıyı önlemeye çalıştı. Ancak kalabalığın fazla olması nedeniyle saldırı engellenemedi. Güvenlik güçlerinin müdahalede yetersiz kaldığı saldırı sırasında bir kişinin, Kılıçdaroğlu’nun yüzüne yumruk attığı görüldü. İlk önce makam aracına yönlendirilen Kılıçdaroğlu, makam aracına gidilemeyeceğinin anlaşılması üzerine bir eve yönlendirildi. Saldırı sırasında bir koruma polisi yere düştü.

 

 

Taşlanan evin camları kırıldı

 
Saldırılar arasında eve ulaşan Kılıçdaroğlu, evde yaklaşık 1.5 saat kaldı. Saldırgan grup, olayın ilk anında evi “kuşattı.” Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya ve Çubuk Kaymakamı, grubu sakinleştirmeye ve dağılmaları için ikna etmeye çalıştı. Ancak provokatör grup dağılmamakta ısrar etti. Jandarma ve polis ise gruba müdahale etmedi. Saldırı girişiminin ciddi boyuta ulaşması üzerine ev güvenlik güçleri tarafından çembere alındı. Kılıçdaoğlu’nun koruma polislerinden bazıları evde kalırken bazıları da evin önünde güvenlik güçleriyle birlikte bekledi. Atılan taşlardan evin ve evin önüne getirilen Kılıçdaroğlu’nun aracının camları kırıldı.

 

 

Akar: Değerli arkadaşlarım

 
AKP’li Emrullah İşler ile MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlut Karakaya evin yakınındaki güvenlik güçlerinden bilgi alırken, Akar, çevrede toplanan gruba sakin olmaları çağrısında buldu. Akar’ın “Değerli arkadaşlarım mesajlarınızı verdiniz, tepkilerinizi gösterdiniz, şimdi sükünetle burayı boşaltıyoruz” diye konuştu. Akar, daha sonra Kılıçdaroğlu’nun bulunduğu eve girdi. Ankara’dan takviye çevik kuvvet ve jandarma ekipleri Çubuk’a yönlendirilirken, evin yakınına da 3 TOMA getirildi. Kılıçdaroğlu, 1.5 saat sonra evden zırhlı araçla çıkarıldı.

 

 

Savcılık soruşturma başlattı

 
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma başlattığını duyurdu. Emniyet’in 11 şüphelinin kimliğini belirlediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’na yumruk atan kişinin Akkuzulu köyünden Osman Sarıgün olduğu ve jandarma tarafından arandığı öğrenildi. Dün akşam itibarıyla Sarıgün bulunamadı.

 

 

Valilik ‘saldırı değil’ dedi

 
Ankara Valiliği, Twitter adresinden yaptığı açıklamada, “Olayın sorumluları hakkında yasal işlemlere başlanmıştır” açıklamasını yaptı. Ancak açıklamada saldırıda hakkında “müessif protesto eylemi” denilmesi tepki çekti.

 

 

Muhtar: Dışardan geldiler

 
Köy muhtarı Halil Kökmen, olayın dışarıdan gelenler tarafından kışkırtıldığını belirterek “İlk slogan atanın iki tane bayan olduğu söyleniyor. Halk da galeyana gelmiş. Osman Sarıgün milliyetçi biri. Psikolojik sorunları da var. Bu yüzden saldırganca davranmış” dedi.

 

 

Tamamen organize

 

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, bölgede çok sayıda güvenlik görevlisi olmasına karşın saldırılara seyirci kaldıklarını belirtti. Saldıranların şehidin köyünden de Çubuk’tan da olmadıklarına dikkat çeken Kaya, “‘Bay Kemal’ buraya niye geldin” şeklinde bağırıyorlardı. Tamamen organize. Bunlar namaz kılmaya da gelmemişler. Şehidin cenaze namazında arkadan vurmaya çalıştılar. Biz kendi korumalarımız, Bülent Kuşoğlu, Mansur Yavaş, Levent Gök, Murat Emir Genel Başkanı korumaya çalıştık. Genel başkan araca bineceği sırada aracı tahrip ettiler. Plakaya kadar her şeyi biliyorlarmış. Derhal İçişleri Bakanı istifa etmelidir” diye konuştu.

 
Cenaze sırasında ve saldırıdan sonra Kılıçdaroğlu’nun sığındığı evde yanında bulunan tek CHP’li vekil olan Murat Emir, provakasyonun planlı olduğunu belirterek, “Kolluk güçleri etkili tedbirler almamış. Gövdemizle korumaya çalıştık” dedi.

 

 

‘Etkili tedbir yoktu’

 
Emir, olayı şöyle anlattı: “İlk araçtan indiğimizde ufak tefek protestolar duymuştuk. Anlaşılıyor ki çok farklı gruplar değişik hazırlıklar yapmışlar. Provokasyonlar yavaş yavaş yükseltildi. İki şey çok önemli. Birincisi provokasyon ihtimaline karşı kolluk güçlerinin çok daha etkili tedbirler alması gerekirdi, alınmamış. Etkili önlem alınmış olunsaydı, Türkiye’nin ikinci partisinin genel başkanına böyle alçakça saldırılar yapılamazdı. Çaresizlikten bir vatandaşın evine sığınmak zorunda kaldık. Çünkü araç çok uzaktaydı. Evin sakini de evimi yakarlar, camlarını kırarlar korkusuyla almak istemedi. Ama hukukta ızrar dediğimiz bir hal söz konusu. Fiilen girmiş olduk. Ancak o şekilde yatıştırılabildi.”

 

 

‘Yerleştirilmişler’

 
CHP Çubuk ilçe yöneticisi Can Kaderoğlu, saldırıdan bir gün önce CHP örgütü olarak şehit ailesini ziyaret ettiklerini ve hiçbir sorun yaşamadıklarını belirterek, “Olayları dışarıdan gelen bir ekip tarafından organize edildi. Fiziki saldırının yanı sıra taş, sopa atıldı, ellerine ne geldiyse attılar. Saldırıyı çeşitli yerlere yerleştirilmiş kişiler başlattı ve organize etti” diye konuştu.

 

 

‘Protokole kabul etmeyin’ demişti

 

 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırının kabul edilemeyeceğini ve tüm yönleriyle araştırıldığını bildirirken, saldırı Soylu’nun CHP lideri ve partililer hakkında daha önce söylediklerini akıllara getirdi. Soylu, valiliklere “CHP il başkanlarını bundan sonra şehit cenazelerinde protokole kabul etmeyin” talimatı gönderdiğini söylemişti.

 

 

Erdoğan’ın ayrıştırıcı söylemleri

 

 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 31 Mart yerel seçimleri sürecinde CHP, İYİ Parti ve HDP’yi ittifak yapmakla suçlarken, “zillet ittifakı” açıklamasını yapmıştı. Erdoğan’ın toplumu kutuplaştıran açıklamaları sonrasında bu saldırının gerçekleşmesi dikkat çekti. İktidar yandaşı Güneş gazetesi de dünkü manşetinde 4 şehitle ilgili Ekrem İmamoğlu’nu suçlayan bir manşetle çıktı.

 

 

AKP döneminde 4. saldırı

 

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 25 Ağustos 2016 tarihinde Artvin’de PKK’nin saldırısına uğramıştı. Bu olaydan sonra Kılıçdaroğlu’nun koruma sayısı 22’ye çıkarılmıştı ve zırhlı araç tahsis edilmişti. Ancak Kılıçdaroğlu söz konusu zırhlı aracı hiç kullanmamış ve iade etmişti

 

 

Cenazede kurşun

 
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun daha önce önüne bir şehit cenazesinde kurşun bırakılmıştı. Kılıçdaçoğlu’na TBMM’de grup konuşmasından sonra yumruklu saldırı, emeklilerin sorunlarıyla ilgili bir etkinlikte ayakkabılı saldırı gerçekleşmişti.

 

 

IŞİD saldırı planlamıştı

 
Kılıçdaroğlu’nun 2017’de gerçekleştirdiği yürüyüşe saldırı planladığı iddiasıyla yargılanan IŞİD’in “sözde emiri” Oğuzhan Korkmaz, 14 yıl 7 ay 15 gün, aynı davada yargılanan diğer 26 sanık ise 4 yıl 2 ay ile 21 yıl 9 ay arasında değişen hapis cezasına çarptırılmıştı. Korkmaz Kılıçdaroğlu’nun üzerine araç sürmeyi planlamıştı.