Demirtaş Erdoğan’a göz kırpıyor

Demirtaş Erdoğan’a göz kırpıyor
7 Mayıs 2018 17:30

Yazının başlığını durumun olduğundan daha radikal attım.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 
Ama bunu bilinçli yaptım zira bu seçimin 2. turunun en tayin edici faktörlerinden biri HDP olacak.

 
Şimdi…

 
Selahattin Demirtaş bugün BBC Türkçe’ye verdiği demeçte kendisine yöneltilen, “2. turda muhalefetin adayını destekler misiniz?” şeklindeki soruya biraz esprili de olsa şu cevabı veriyor…

 
“Sayın İnce, Sayın Akşener ve Sayın Karamollaoğlu ikinci turda beni desteklerse, hep birlikte ülkede demokratik bir yönetim ve adaletli bir sistem inşa edebiliriz.”

 
Demirtaş bu ifadesiyle, şimdiden renk vermiyor ikinci tur için.

 
Ancak bu söz, “İkinci turda kim bize istediğimizi daha çok verirse, onu destekleriz” şeklinde bir alt anlam taşıyor.

 
Demirtaş yine bugünkü aynı röportajında Meral Akşener hakkında da iyi konuşuyor.

 
Yani, “Önyargım yok, kendisi ile TBMM’den tanışıyoruz” diyor.

 
Bu tabii aynı zamanda muhalefetle de işbirliği yapabiliriz demek.

 
Ama aynı zamanda, “İşimize  gelmezse muhalefetle işbirliği yapmayız” imasıyla Erdoğan’ada açık bir kapı gösteriyor.

 
Tabii, HDP’nin Erdoğan ile anlaşması Bahçeli faktöründen dolayı çok zor.

 
Ki, sadece ondan değil, sınırdaki durumun hassasiyetinden de çok zor.

 
Ancak…

 
Erdoğan bu seçimi almak için HDP’ye de yanaşmaya kesinlikle çalışacaktır.

 
Bu seçim birinci turda bitmez.

 
İkinci tura muhakkak kalır.

 
Erdoğan ikinci turu almak için HDP ve PKK’ya bir sürü taviz verebilir.

 
Eeeee, muhalefet ne yapsın, Muharrem İnce ne yapsın yani, derseniz bu konuda birincil olarak dikkatli olmak lazım.

 
Bir de…

 
Muharrem İnce’nin Demirtaş’ı hapishanede ziyaret etmesi esasen doğrudur.

 
Ama bu ziyaretin, seçime girmesi siyasi iktidar tarafından engellenen birisine yapılan ziyaret olduğu seçmene anlatılmalı.

 
Seçmene, “Siyasi iktidar rakibi olan siyasetçileri hapse tıkıyor” muhtevasıyla bu durum seçmene çok vurgulu ve tekrar tekrar anlatılmalı.

 
Bir şey daha var.

 
Emin değilim ama…

 
Muharrem İnce’nin sarayı ziyaret ederim demesi çok iyi oldu mu, bundan emin değilim.

 
Zira…

 
Şu anda toplumda acaip güçlü bir muhalif dalga var.

 
Bu insanların son 10 yıldır anası ağlıyor.

 
Mesela, daha evelsi gün bir bebekli öğretmen hapisten çıktı, hapiste olmasının sebebi Beyaz Show’a bağlanıp bir şeyler söylemesi idi.

 
İstediği kadar HDP’li vs. olsun, bir kadın bebeği ile hapse tıkılır mı birkaç laf etti diye.

 
Lafının içeriği ne olursa olsun, laftan bebekli kadın içeri atılır mı ya?

 
Şimdi onu diyordum, muhalif seçmen duygusal olarak fena halde sıkışmış ve bu nedenle de Muharrem İnce’nin arkasında çok güçlü bir toplumsal dalga var.

 
Bu dalgayı oluşturan insanlar İnce’yi sarayda görünce mutsuz olacaklar ve İnce’ye duydukları bağlılık zedelenecek.

 
“AKP seçmeninden oy alır İnce bu davranışı ile” denirse…

 
İnanın alamaz ordan bu sebeple oy.

 
Ve, ona oy verecek bir AKP seçmeni varsa o oyunu yine verir İnce’ye, yani saraya gitmese de verir.

 
Fakat Muharrem İnce’nin iki gün önce Kürt meselesine dair söyledikleri çok iyi, çok doğru idi.

 
Dedi ki…

 
“AKP Türkiye’de en gerici partidir. Türkiye’nin en gerici partisinden bunu beklemek doğru değildi…. Kürt sorunu konusunda ilkeyi öne koyacağız, evrensel sorunlar geçerli olacak. 12 yaşındaki çocukların üzerine Diyarbakır’da bomba atıldı. Emri kim verdi, bunu bulacağım.”

 
Bu harika bir siyasi açılımdı.

 
İnce Kürt meselesinde bu minval üzerinde gitmeli aynen.

 
1-Kimseyi kandırmayacağız, yani Erdoğan’ın yaptığını yapmayacağız
2-İnsan hakları ihlallerini yapanların çanına ot tıkayacağız (mesela Diyarbakır’a atılan bomba örneği)
3-Demokrasi içinde full haklara sahip olunacak, kültürel özellikler her şehirde alabildiğine yaşanacak

 
Bunun dışında ama oyuna yokuz, ki, böyle bir yolun sonu yok. Burası çıkmaz sokak.

 
Yok sen ikinci turda bana şunu vermezsen, ben Erdoğan’a yanaşırım filan.

 
Bu oyunlarda olamaz CHP.

 
Kaldı ki, HDP ikinci turda olur da Erdoğan’ı destekleme kararı alırsa, buyursun alsın.

 
Doymadılarsa hapislere, buyursun desteklesinler.

 
Laissez faire laissez passer.

 
Ben şimdi HDP’nin geçmişte Gezi olaylarında takındığı tutumu ve Erdoğan’ı bu ülkenin başına nasıl bir azimle oturttuklarını hatırladım ve sinirlendim ve bu yazının son bölümünün tonuna oturdu biraz.

 
Ama tabii Kürt seçmenle iletişimde sıcak, sevgi dolu, saygılı, kucaklayıcı ve ön önemlisi….

 
Güven verici, ciddi bir ton çok çok önemli.

 
Yalan asla söylenmemeli Kürt vatandaşlara (ve de HDP’ye ve de PKK’ya)

 
Ayrıca…

 
Türkiye’nin her bir vatandaşının…

 
1-Ana dili
2-Kültürel özelllik ve farklılıkları
3-Bu farklılıklardan dolayı gerekli olan hizmet ihtiyacının karşılanması
4-Bölgeler arası eğitim, iş vs. eşitsizliklerinin giderilmesi
ve bu kapsamda başka bir çok husus hukuk devletinin güvencesi altında olmak zorundadır.

 
not: Avrupa ülkelerinde hiçbir siyasi parti lideri veya cumhurbaşkanı adayı diğer rakip adayları ziyaret etmiyor, buna gerek yok, bu siyaset alanı, halkın beklentileri var ve her aday halkı temsil etmeli, insani ilişkiler farklı bir boyut, ya ilerde emekli olunca veya da siyasi ortam elveriyorsa, yani bizim, rakip partiden de olsa çok tonton, çok insan, hukuk devletine bağlı biriyse gidilebilir de ama bizde…. no, no, no

 
not 2: eğer Muharrem İnce saraya gider, Akşener gitmezse Akşener’in oyu artar oysa CHP’nin çok oy alması Türkiye açısından çok önemli, bunun makro sebeplerini anlatacağım ilerde

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar