Davutoğlu’nun ağzından nasıl teksipsiz yalanla yaşadığımız

Davutoğlu’nun ağzından nasıl teksipsiz yalanla yaşadığımız
12 Ocak 2017 17:30

Çok dikkat edilesi bir gelişme…

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
Ahmet Davutoğlu 15 Temmuz Meclis Araştırma Komisyonu’na yolladığı cevabi mektupta Rus uçağını düşüren pilton FETÖ’cü olup olmadığına dair bakın aynen ne diyor…

 

 
“Uçağı düşüren pilotun FETÖ üyesi olmadığı belirlendi.”

 

 
Ben de başından beri ve hep devamla uçağı düşüren pilton FETÖ’cü olmadığı, emri de hükümetten aldığı yönündeki kanaatimi ısrarla yazmıştım.

 

 
Oysa bu sürede piyasaya ne şarlatanlar çıktı, hepsi de uçağı düşüren uçağın FETÖ’cü olduğunu, zaten Putin’in de bunu anladıktan sonra Erdoğan ile ilişkilerini düzelttiğini yazdılar, söylediler.

 

 
Yandaş, yalaka ve ahlaksız basın bunu manşetlere taşıdı sürekli.

 

 
Hatta bir de bir Rus şarlatan çıktı, “Uçağı FETÖ düşürdü” dedi.

 
Bu adamın nasıl bir palyaço şarlatan olduğu çok belliydi ama ruhunu şeytana satmışlar için yalan üretmede faydalı olduğu için muteber adam muamalesi gördü.

 
Ve, en hazin tarafı da şu ki, piyasada dolaşan bunca yalana rağmen hükümet tek bir tekzip yapmadı.

 
FETÖ elbette devleti ele geçirmeye çalışan illegal bir yapı ama ahlak yalan söylememeyi ve uçağı düşüren FETÖ’cü değilse, ona FETÖ’cü dememeyi gerektirir.

 
Hükümet piyasada dolaşan yalanları tekzip etmek ve demokratik bir toplumun temizlik şartına uyum sağlamak zorundaydı.

 

 
Bunca zaman ama sustu ve yalana katkı sundu.

 

 
Ancak bizzat Ahmet Davutoğlu bir vesileyle, yani TBMM’ye yazdığı mektupta gerçeği itiraf etti ve, “Uçağı düşüren pilotun FETÖ üyesi olmadığı belirlendi.” dedi.

 

 
O da FETÖ’cü suçlamasına maruz kalmamak için, yoksa Davutoğlu da itiraf etmezdi.

 

 
Yalaka basının amacı Rusya’ya, “Uçak hükümet emri ile düşürülmedi” mesajı vermek ve hükümetin çizgisindeki dönüşe şıklık katmaktı ama şurası da hep belliydi ki, Putin bu yalana inandığı için ilişki kurmadı Erdoğan’la.

 
Esad’ı en kolay yoldan kurtarmak için yutkundu, yutkundu ve kendisi açısından gerekli gördüğü rasyonel adımı atabilmek için yeniden kurdu ilişkiyi.

 

 
SENİ TANRIM BİLE AFFETMEYECEK

 

 

 
Bahçeli için, “Seni affetmeyeceğim” diyenler var son günde sıklıkla.

 

 
Elbette…

 
Atatürk gibi bir devlet adamının, bir soylu ahlakın timsali olan Atatürk’ün, gücü mutlak biçimde elinde tutacak her şarta sahip olmasına rağmen vatanını demokrasiye layık gördüğü için parlamenter sistemi savunan Atatürk’ün, yurduna en ileri, en gelişkin siyasi sistemleri layık gören vatan ve Zübeyde evladı Atatürk’ün, idealistlerin en idealisti, kendisini yurdu için fedalar eden çilekeş Atatürk’ün, bir mum ışığında İstiklal Savaşı planı hazırlayan, bir Ankara Garı arkası fakir odada İstiklal Harbi’ni yöneten Atatürk’ün, bir tepede kurulu basit bir evi devletinin kurucu kafesi haline getiren, bir mumu, bir tek göz odayı, bir basit bağ evini demokrasinin her türlü faziletlerinin devletine çelik temel yapan Atatürk’ün kurduğu bu aziz vatanı, bu devleti bir şahsa teslim etmeyi kabul ettiği için…

 
Onu ben de affetmeyeceğim.

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar