Davutoğlu doğru söylemiyor

Davutoğlu doğru söylemiyor
28 Ağustos 2013 17:37

 

Dün gazetelerde Davutoğlu’nun ağzından Suriye’ye müdahaleyi destekleyen ülkeler listesi yer aldı.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

Davutoğlu 30’u aşkın ülkenin ismini zikrederek, bunların Suriye’ye müdahaleyi desteklediğini söylemiş.

 

Ama bu liste doğru değil ve doğru olamaz.

 

Davutoğlu’nun listesinin neden doğru olmadığını bir örnekle anlatmak gerekirse…

 

Mesela, listede adını zikrettiği Avusturya daha bugün, “Suriye’ye BM izni olmadan herhangi bir müdahale olamaz.” açıklamasını yaptı.

 

Avusturya televizyonunun bugün tarihli (çarşamba) internet sitesinden aktarıyorum şimdi…

 

“Başbakan Werner Faymann bugün (çarşamba) AP ajansına, ‘BM izni olmadan yapılacak bir müdahalenin yanlışlığı konusunda kuvvetle uyarıyorum. Kaldı ki BM müfettişlerine çalışmalarını sükunet içinde tamamlama fırsatı verilmeli. Ayrıca da, öncelikle tüm diplomatik ve siyasi yöntemler kullanılmalı.’ açıklamasını yaptı.”

 

Davutoğlu’nun listesini delen bu somut habere bile gerek yok aslında.

 

Bugün dünyada Suriye’ye askeri müdahaleye hevesli olan Erdoğan Hükümeti, ondan sonra ABD, İngiltere ve Fransa dışında hiçbir ülke yok denebilir.

 

Bakın Erdoğan Hükümeti ne yapıyor biliyor musunuz?

 

Alıyorlar telefonu ellerine, hadi “Danimarka Başbakanı’nı arayalım” diyorlar.

 

Danimarka Başbakanı açıyor telefonu…

 

Aklı da başında, ülkeler arası münasebetlerde kullanılacak lisana da hakim.

 

Telefonu açana karşı cepheden bir dil kullanmıyor ve ona karşı düz ve sert ifadeler kullanmıyor.

 

Ne yapıyor?

 

Erdoğan’a veya Davutoğlu’na karşı, “Tabii, Esad’ın yaptıkları çok kötü, tabii kimyasal silaha izin verilemez.” gibi şeyler söylüyor.

 

Bunlar da hemen bundan, “Bak, Danimarka da bizim gibi düşünüyor.” şeklinde bir sonuç çıkararak, yayın yapmaya başlıyorlar.

 

Oysa bu ülkeler bu konulardaki kararlarını…

 

1-kendi orduları, istihbaratları vs. ile

 

2-AB’deki merkez gücün aldığı şekle göre şekillendiriyorlar.

 

Hiçbirisi bu konularda öne çıkmıyor.

 

Yine, şu anda AB’nin içindeki eğilim Suriye’ye askeri müdahaleyi desteklememe yönünde.

 

ABD’den gelen açıklamalara gelince…

 

Örneğin ABD Genelkurmay Başkanı’nın açıklaması, “Ordumuz hazır” şeklinde bir açıklama aslında.

 

Ama bundan çıkacak sonuç, müdahale olacak anlamı değil.

 

Hazırdır, tabii, her ordu her an herşeye hazırdır.

 

Ne var bunda yani? Tek başına bu cümlelerle yorum yapılır mı?

 

ABD ordusu vs. Suriye’yi biraz korkutmaya çalışıyor olabilir veya ABD tamamen sessiz kalmayalım modunda olabilir ama sadece bunlarla müdahale olacak olmaz.

 

Öte yandan, bizim gazetelerin manşetlerini dünden beri süsleyen, “Perşembe günü müdahale olabilir.” haberleri de şurdan çıkıyor.

 

ABD kendi içinde, “BM incelemeleri perşembeden önce bir sonuç vermez, bundan önce zaten müdahale olmaz” şeklinde konuşuyor.

 

Bunu bir askeri yetkili gazetecilere açıklıyor.

 

O gazetelerin bu haberinden de bizdekiler, “Perşembe müdahale olacak.” sonucunu çıkarıyor.

 

Oysa perşembe günü BM müfettişlerinin sonuç alıp almayacağı dahi belli değil.,

 

Kaldı ki sonuç alsalar bile, Beyaz Saray sözcüsü dün, “Obama’nın masasında sadece askeri seçenek yok.” açıklamasını yaptı.

 

Benim halen gördüğüm ise, şudur ki…

 

Askeri müdahale ihtimali çok zayıf, ben askeri bir müdahale olacağını sanmıyorum Suriye’ye.

 

Nitekim, kanımca, Lavrov’un, “Savaş planımız yok.” şeklindeki sözleri de ABD’nin askeri bir müdahale yapmayacağını düşünmesinden ileri geliyor.

 

Ama Lavrov’un bu sözleri bizim basında, “Lavrov, ‘Suriye için savaşmayız dedi.” şeklinde yer aldı.

 

Oysa o haberin orijinalini Russia Times İngilizce’den okudum.

 

Aslı şöyle…

 

Lavrov’a gazeteciler soruyorlar…

 

“ABD Suriye’ye saldırısa siz de savaşta yer alır mısınız?”

 

Lavrov’un cevabı…

 

“Bizim savaş planımız yok.”

 

Bu cevaptan o başlık çıkmaz.

 

Bu cevabı yüz türlü başka bileşenle birlikte yorumlayarak bir sonuç çıkarılabilir.

 

Ama o sonuç bizdeki haberlerde yer alan başlık değildir.

 

Hülasası, ben de dikkatle izliyorum ama şu anda bir askeri müdahale sonucu görmüyorum.

 

Bugün Brüksel’de de sıcak bir biçimde bu konu ele alınıyor ama şu ana kadar müdahale yönünde hiçbir işaret olmadı.

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Böyle bir kaza nasıl olur
İYİ Parti istifaları
Özel daha o gün tepki vermiş Köksal’a