Cüzdan muhasebesi uğruna zulüm

Cüzdan muhasebesi uğruna zulüm
1 Aralık 2013 10:14

Bugünkü yazımız,  cüzdan muhasebesi ve zulüm hakkında olacaktır.

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

Cüzdan muhasebesi ve zulmetmek, Cenab-ı Allah ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) tarafından ahlaksızlıkların en kötüsü ve yasaklarındandır. Cüzdan muhasebesi ve zulüm olan yerde istikrar, rahat ve huzurun varlığından bahsedilemez. Cüzdan muhasebesi ve zulüm, milletlerin varlığını tahrip eden bir atom bombası olduğunu unutmamalıyız. Çünkü cüzdan muhasebesi ve zulüm, merhametsiz ve şefkatsiz kalplerden doğar. Böyle bir zihniyete mensup olanlara, önderlik-sorumluluk verildiği zaman, vatan ve yüce Türk İslam alemine bir fayda beklenebilir mi? Hindistan’da Seyyit Asaf Ali ismindeki (Mevlevi) Uygur Türkü din adamı diyor ki: ”Bu ümmette insanlıktan, hayvanlığa değişiklik yoktur. Yalnız kalpte değişiklik olur. İnsanlara acımayanların kalpleri canavar kalpleri ile değişir.” Cüzdan muhasebesi uğruna, zulüm, yalnız insanlara değil; nebat ve hayvanlara da yapılmamalıdır. Her makinanın, nebatın (bitki) ve hayvanın kendine has bir değeri vardır. Fırsattan istifade bunları değerinden düşük almak, cüzdan muhasebesi ve Zulüm değildir de nedir? Atalarımız: ”Yaş kesen baş kesmiş olur” demekle Yüce Türk İslam alemine bu hakikatı duyurmak istemişlerdir. Cenab-ı Hak: ”Mahlukat benim ev ve ayalimdir” buyurarak onlara yapılacak ne ise, bizatihi kendine yapılmış gibi sayılacağını işaret buyurmuşlardır. Yüce Türk İslam alemine düşen görev, bütün yaratılmışlara şefkat ve merhamet kanatlarımızı açmak, Allah’ü Teala’nın yarattıklarının cümlesine cüzdan muhasebesi uğruna Zulmetmekten nefsimizi korumaktır. Büyük Türk Milleti olarak iyi bilmeliyiz ki, bütün yaratılmışların kendine has bir duası vardır. Zalim olanlara beddua ederler. Bunun içindir ki, hizmetimize tahsis edilmiş olan insan (önder), hayvan ve nebatlara zulmetmemeliyiz; onların ihtiyaçlarını gidermeliyiz ki, beklenen hizmet ve sağlığımız ve huzurumuz için lüzumlu gıdaları alabilelim.

 

”Yerde olanlara merhamet ve Şefkat ediniz. Ta ki gökte olanlar da size merhamet ve şefkat etsin” Bu hadis-i şerifteki ”Gökte olanlar”dan murad, melaike-i kiramdır. Meleklerin mü’minlere dua ve istiğfar ettikleri ayet-i celile ile sabittir. Vicdan muhasebesi yapan merhametli ve şefkatli olan mü’minlere, meleklerin duası daha çoktur. Merhamet, Cenab-ı Hak’kın bir sıfat-ı celilesidir. Ne Mutlu kalbinde merhamet, vicdan ve şefkat hissi tecelli edene ne yazık ki kalbi katılaşıp, cüzdan uğruna zulmedene.

 

Türk İslam kültürü, merhamet ve şefkat esaslarının vazgeçilmez temel prensiplerindendir. Yüce Türk İslam alemi olarak, ne kadar şefkatli ve merhametli, ne kadar çalışıp üretiyorsak, ne kadar vicdan muhasebesi yapıyorsak ve Türk İslam kültüründe yer alan ana prensiplerin, çemberini genişletmiş olmalıyız ki, Cenab-ı Allah’a el açtığımızda dualarımız kabul olsun.

 

Ey Yüce Türk İslam alemi! Dikkat ederseniz; Allah’tan kokmayan ve ruhlarında Vatan sevgisi olmayan insanlar, cüzdan muhasebesi uğruna her türlü tavizi verenlerdir. Cenab-ı Allah bu duygu ve düşüncelere sahip olanları ıslah etsin.

 

Vatan şehitlerini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle, gazileri minnetle anar, hastalara acil şifalar dileriz.

 

Hz. Muhammed (S.A.V.)’in zulüm hakkındaki şu hadis-i şeriflerini de siz saygıdeğer okuyucularımızın bilgisine sunalım:

 

1- Zulümden sakınınız. Çünkü Zulüm kalplerinizi harap eder.

2- Kim bir zalimle beraber yürürse, tıpkı onun gibi günahkar olur.

3- Zulüm, kıyamet gününde, karanlıklar halinde görülecektir.

4- Kim bir zalime yardım ederse, ALLAH O zalimi o kimsenin başına sataştırır.

5- Zulmün (Zulmedilenin) bedduasından sakınınız. Çünkü o bulutların üzerine yükselir. ALLAH Teala şöyle buyurur: ”İzzet ve celalim hakkı için, üzerlerinden bir zaman geçmiş olsa bile, sana yardım edeceğim.”

6- Zalim devlet reisi, kıyamet-hesap gününde nasın (İnsanların) en şiddetli azap görenlerindendir.

7- Mazlum ve mağdurun aleyhimizde edeceği bedduadan kendinizi koruyunuz. Velev ki, o mazlum kafir olsun. Zira o duaya hicap yoktur. Kendisi ile Rabbi arasında hiç bir perde, hiç bir mani kalmamıştır.

8- İnsanlardan zalimi görüp de, onun iki elini yakalamazsa; onların cezasını ALLAH’ın umuma teşmil etmesi yaklaşır.

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun