Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Küçükkaya: Gazetemizde ‘yetmez ama evetçi’ bir kadro gazetemizin genleriyle oynamaya çalıştı

Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Küçükkaya: Gazetemizde ‘yetmez ama evetçi’ bir kadro gazetemizin genleriyle oynamaya çalıştı
16 Eylül 2018 12:48

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya, Halk TV’de Enver Aysever’in sunduğu Ayrıntılar isimli programa katıldı.

 
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya’nın konuşmasından satır başları:

 

 

– Gazetemizde ‘yetmez ama evetçi’ bir kadro gazetemizin genleriyle oynamaya çalıştı.

– Cumhuriyet okurlarının istemediği bir gazete malesef satmıyor.

– AKP iktidarındaki yolsuzlukları yazan gazeteci sıralaması yapılsa birinci sıraya ben otururum.

-Böyle bir ispiyonculuk kesinlikle yok. Cumhuriyet Gazetesi’nin içinde yaşananları 4 yıldır hiç paylaşmadık. Cumhuriyet’in yayın politikası Cumhuriyet’in 5. katında tartışılır. 12 tane üye tarafından tartışılır.

– Cumhuriyet davası ile vakıf davası ayrı bir süreç. Bu kurumun içerisinde çalışanların büyük çoğunluğu Cumhuriyet Vakfı’nın toplantısında usulsüzlük yapıldığına inanıyor. Böyle bir ortamda yeni gelen ekibin başarılı olma şansı yoktu.

– Biz bu algı operasyonu sırasında Cumhuriyet Gazetesi’nin çalışanları olarak susmayı tercih ettik. 10 gündür hiçbir suçlamaya yanıt bile vermedim.

-4-5 yıllık bir tartışma sonucu ortaya çıkmış bir bildiridir. Biz arkadaşlarımızın cezaevi sürecinin, AKP iktidarı karşısında yaşadığı hukuksuzluğun tanığıyız. Fakat başka şeylerin de tanığıyız. Arkadaşlarımızın yaptığı en büyük iki hata vardır.

-Atatürk’le ilgili dikkatli yayın yaparız. Bizim kırmızı çizgimizdir. Bu önemli çizgiyi her zaman sağlamak zorundayız

-Bizim kırmızı çizgilerimizden biri de cemaat. Bu ülkenin başına olmuş cemaat. Benim söylediğim bu cümle dava konusu olabilecek bir cümle değildir. Arkadaşlarımızın Silivri’de yatmasıyla ilgili cümle değildir. Cemaatle ilgili eleştiri dozajı düşmüştür bu dönemde. Gazete içinde tepki yaratmıştır. Biz yıllardır Fetullah Gülen’in ipliğini pazara çıkarmış bir gazeteyiz. Ne iktidardan ne cemaatten korkacağız. Bir Cumhuriyet çalışanına Fetullahçılıkla ilgili suçlama yapmak zuldür. Ancak bu eleştiri gazete içerisinde büyük bir kesim tarafından yapılmaktadır.

-(MİT TIR’ları haberi ) O haber önüme gelse manşet yaparım. Haber gerçekse girer. Can Dündar yazmış, kim yazmış fark etmez. O gün ben Genel Yayın Yönetmeni olsaydım manşet yapardım.

-8 ay önce Cumhuriyet’e yazar olarak gelip veda yazısını koyduğum yazarım var benim. Cumhuriyet’in en önemli kadroları şu anda Cumhuriyet’te duruyor. Böyle bir rahatsızlık olsa gazetenin %90’ını gazetede tutamazsınız.

-Yeni ekip geldikten sonra Cumhuriyet Gazetesi sanki Kürtlerin sorunlarını hiç yazmamış gibi bir algı oluştu. İlhan Selçuk gibi bir insanın demokrasiyle ilgili bir hata olduğu zaman Cumhuriyet Gazetesi’ne girememe gibi bir ihtimali olabilir mi? Uğur Mumcu gibi bir kalem yetişti Cumhuriyet Gazetesi’nde. İlkeleri uğruna 6 tane yazarını kaybetmiş bir gazete. Bu gazetenin genleriyle oynamazsınız. Genleriyle oynayamazsınız bu gazetenin.

-TÜRGEV’i, Deniz Feneri yolsuzluğunu ortaya çıkaran gazeteci benim. Zaten bunları çıkardığım için Türkiye’nin en büyük gazetecilik ödüllerini kazandım.

-Kati Piri bundan sonra Cumhuriyet okusun. Hakikatle ilgili en ufak bir sapma olmayacak. Muhabirlerimiz ve editörlerimiz onlar Türkiye’nin en saygın, en güvenilir gazetesini yapacak.

-Onuncu gün itibariyle bir kişi çıkarmadım gazeteden. Bir tek kişi işten kovulmamıştır.

-Benim kovduğum söylenen isimlerle ilgili bir gün öncesinde şirketle karşılıklı fesih sözleşmesi imzalanmış hepsinde 7 Eylül tarihi var.

-Şirketin başında Orhan Erinç, Aydın Engin, Arif Kızılyalın var. İşten çıkaran iki isim var. Arif Kızılyalın imzasını kullanmamış

-Ben görevi devraldığım sırada ne yazı işleri müdürü ne sorumlu yazı işleri müdürü yoktu.

-8 arkadaşımız 2 milyon TL tazminat istiyor Cumhuriyet’ten.

-10 gündür Genel Yayın Yönetmeni’yim bir kişinin bile iş akdine söz vermedim.

-Ben TGS iş yeri temsilcisiyim. 21 yıllık sendika üyesiyim. Bütün çalışanlarımın hakkını savunmak için yıllardır mücadele veriyorum.

– Cumhuriyet Gazetesi’nde 25 yıldır çalışıyorum. Kimsenin bir kuruşu kalmamıştır. Bu arkadaşlarımızın da bir kuruşu kalmayacaktır. Bu da Aykut Küçükkaya’nın bir sözüdür.

-Gazetenin şu anda %90’ının maaşlarını düşünüyorum. Arkadaşlarımızın maaşlarını tabii ki ödeyeceğiz. Tirajımızı her gün, her ay arttıracağız.

-Çiğdem Toker’le veda yazısını yazmadan önce görüştüm. Kal dedim. Yazılarınızı büyük bir gururla manşete çekeyim dedim. Tercihini vedadan yana kullandı saygı duyuyorum. Kadri Gürsel’le de görüştük. Cumhuriyet ekolünü bilen birisidir. Başarılar diledi. O da ayrılmayı tercih etti. Gazeteyi gördükçe, yeni gelenleri gördükçe geri döneceklerine inanıyorum. İlhan Selçuk ‘büyük gazetelerden birileri fikirleri dolayısıyla atılırsa onlara kucak açın’ derdi. Ben bu ilkeyi yaşatmaya çalışacağım.

-Özgür Mumcu ile yarım saat süren bir görüşme yaptım. Çok değer verdiğimiz bir isim. Cumhuriyet dendiği zaman Uğur Mumcu bizim kutsalımız. Özgür gazeteyi izle benim kötü bir gazete yapabileceğimi inanıyorsan ayrıl. Özgür Mumcu gazeteyi izleyecek ve yakın zamanda okurlarıyla buluşacak.

-Özdemir İnce Cumhuriyet’te yazacak. 1 hafta içinde 20 yazarımızı Cumhuriyet’le buluşturacağız. Her hafta 5 tanesini açıklayacağız.

-Genç yazarlarımız, kadın yazarlarımız olmalı. Yazgülü Aldoğan Cumhuriyet’te yazacak.

-Ekim ayında Pazar ekimiz geliyor. Turhan Günay devam ediyor. Kitap ekimiz devam ediyor. 15-20 kişilik ekibin dışarıdan gelerek ek çıkarmasını doğru bulmuyorum. Kendi yazarlarımızın, editör ve muhabirlerimizin çok önemli yaptığı işler var.