Çözüm süreci bittiyse hükümete destek verilmeli

Çözüm süreci bittiyse hükümete destek verilmeli
2 Ağustos 2015 15:46

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve birçok Ak Parti yetkilisinin yıllardır kafamızın etini yiyen ve midemizi bulandıran ”çözüm süreci bitti anlamına gelen ve bundan sonra PKK’yı yok edinceye kadar mücadeleye devam açıklamaları son derece sevindirici, memnuniyet vericidir ki eğer bunu yürekleriyle inanarak, milleti kandırmadan ciddiyetle söylüyorlarsa desteğimizi sonuna kadar hak ederler.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 
Çünkü Atatürk’e atfedilen ”Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır” sözünün içeriğine çok inananlardanım.

 
Çünkü sonuçta benim vatanım, benim milletim kurtulacaktır.

 
Hatta, biraz daha ileri giderek bir şey daha söyleyeyim, kendisini günahım kadar sevmediğim halde ”çözüm süreci”ni bitirip farz-ı muhal PKK ile mücadele kararını Selahattin Demirtaş almış olsa bile-böyle olması hayal bile edilemez-desteğimiz onun da arkasında olurdu.

 
Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çin gezisinden önce havaalanında kendi ağzından dinlediğimiz bu demeç çok hayırlı ve gerçekten erdemli bir karardır.

 
Çünkü ”çözüm süreci” denilen süreç işin aslına bakarsanız gerçekleri görmekten uzak bir gaflet ve dalalet süreciydi.

 
Bu süreç Türkiye’nin çözülme ve bölünme süreciydi, aynı zamanda.

 
Dünyadaki tüm terör örgütlerinin bir toplumsal psikolojisi vardır ki bunun en temel dayanağı da terör örgütlerine ne kadar ödün verirseniz, onunla doğru orantılı olarak terörü tırmandırır ve işin içinden çıkılmaz hale gelirsiniz.

 
Yani kısaca terör örgütleri ile müzakere yapılmaz, ancak mücadele edilir, esası geçerlidir.

 
Yıllardır takip edilen yanlış politikalardan gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerekse Ak Parti hükümeti geri dönüş yapmıştır.

 
Güvenlik güçleri ile PKK terörüne karşı silahlı mücadeleden başka bir yol olmadığını anlamışlardır.

 
Silahlı mücadele kolay bir yol mudur?

 
Kolay değildir ama mutlak sonuç alıcıdır.

 
Bunu dünyadaki örneklerinden çok iyi biliyoruz.

 
Hem bu konuda dünyayı incelemeye gerek yoktur.

 
Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin isyanlara karşı mücadelede çok önemli deneyimleri vardır.

 
Genç Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yapılan isyanları Büyük Atatürk bir model geliştirerek bastırmıştır ki bu bizim şu andaki durumumuz için örnek alınması gerekir.

 
Yani bugün biz Atatürk’ün yine o zamanın Türkiye’sinin doğu ve güneydoğusunda isyanlara karşı verdiği mücadeleyi bugünün çok yüksek teknolojik araç ve gerekleriyle tıpatıp modellemeliyiz.

 
1920 ve 1930’ların Türkiye’sinde Atatürk’ün o günün terör topluluklarıyla mücadelesi rasgele yapılmamıştır.

 
Bölge toplumlarının sosyal psikolojileri ve toplumsal refleksleri bilimsel olarak değerlendirilerek bir mücadele modeli geliştirilmiş ve keskin sonuç alınmıştır.

 
Değişen bir şey yok, bugün de ancak Atatürk’ün terörle mücadele yöntemi ile sonuç alınır.

 
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hükümet yetkilileri teröre karşı tavır ve söylemlerini radikal bir şekilde değiştirmelidirler.

 
Başta retorikleri önemli değişikliğe uğramalı ve Türk Milleti ortak paydası işlenerek , ayrılıkçılığın fitilini ateşleyecek ‘’altkimlik’’ adları söyleminden kaçınılmalıdır.

 
Yıllarca durmadan söylenen ‘’altkimlik’’ söylemleri terörün azmanlaşmasına çok üzücü katkılar yapmıştır, maalesef.

 
Hemen bir kopya vereyim, ‘’Türk Milleti’’ retoriği vurgusunun Ak Parti’nin oylarında önemli artışlar yapacağından zerre kadar kuşkum bulunmamaktadır.

 
Yıllardır Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın çevresinde bulunan Kürtçü adamlar kendilerini yanıltmış ve bölücülük sorunu kanserleşmiş bir düzeye ulaşmıştır.

 
Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan yakın danışman olarak ‘’Türk Milleti’’ zaviyesinden bakan çok donanımlı danışmanlar bulundursaydı şimdilerde hem kendileri sıkışık durumda olmayacak, hem de PKK terör örgütü bu derece azgın hale gelmeyecekti.

 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a önerimiz, siyasal ketenpereden kurtulmak ve PKK terör lanetini yok etmek için ‘’siyaset sosyolojisi’’ne hakim ve özellikle ‘’Kürt toplumu’’ kitle psikolojisini bilen danışmanlardan yararlansın.

 
Ve Kürtçülük duygusu taşıyan herkesi etrafından biran önce kovması gerkir, eğer feraha kavuşmak istiyorsa.

 
Şurası unutulmasın ki Kürtlere en büyük zararı Kürtçü ırkçılar vermiştir.

 
Selahattin Demirtaş denilen bıyıksız kravatlı malum kişi durmadan barıştan bahsederek Kürtlere zarar vermiyor mu?

 
Sanki Kürtlerle Türkler arasında savaş veya küslük varmış da bu şark kurnazı terörü tırmandırıcı algı oluşturmak için barıştan bahsediyor.

 
Çok önemli bir çalışmada Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hükümet’in Türklerle Kürtler arasında bir ayırımın olmadığı, her iki tarafın da Cumhuriyet kurulurken eşit yurttaşlar olarak aynı hakları aldıkları vurgusu-zaten gerçek budur-sürekli işlenerek hatırlatılmalıdır.

 
Gündemde tutulan Kürt sorunu, çirkin algıya dayalı suni ve mesnetsiz sorundur ama bu durum düşmanın ‘’psikolojik harekat’’ çalışmalarıyla unutturuldu.

 
Şu ‘’kitle psikolojisi’’ yasası unutulmasın ki, kitleler devlet adamlarının kararlılığını gördükçe anarşi ve terörden uzaklaşır, kendilerine verilen hakların değerini anlayıp uygar bir hayat yaşarlar.

 
Ayrıca PKK terörü ile mücadele edilirken, devlette paralel yapı oluşturup, hakimiyetlerini devam ettirmek için özellikle İslam dini kullanılarak terör odaklarının siyasal liderleri ile fikir babalarını medya gruplarına çıkararak, PKK terörünü alevlendirip hem güvenlik güçlerimizin hem de yurttaşlarımızın katledilmesine sebep olan haşhaşileri topluma anlatılmalı ve bunlarla da çok haklı olarak sert mücadele edilmelidir.

 
Bu haşhaşilerin terörü tırmandırıcı yayınları nedeniyle tüm yurttaşlar can emniyeti açısından potansiyel tehlike altındadır.

 
Böyle bir Müslümanlık nerde görülmüştür ki, kendi gruplarının devlete hakimiyet kurması için yurttaşları katleden PKK terör örgütü ile can ciğer kuzu sarması olmuşlar, onların propagandasını yapıyorlar.

 
Beyler bu katilliktir, katillik; bu kadar açık, inkar eden müşrik olur.

 
Bunu liderinize iletiniz.

 
Son sözüm şu ki, PKK terörü ile bitinceye kadar meşru güvenlik güçleri ile set mücadele kararı almış bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Hükümet’e her tür desteği vermek durumundayız.

 
Aksi, ilerisini hiç iyi görmüyorum.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!