CHP hepimizin bildiği CHP.40 yıldır ne ise bugün de o.Her yenilgi sonrası kurultay krizi…Her kurultay sonrası değişmeyen manzara…Hani ‘Yenilmişsin de yenilmiş’ diyordu ya Muharrem İnce… Ben onu değiştirdim.

 

 

“KURULTAY YAPMIŞ DA YAPMIŞ..”

Aynen öyle.

CHP’de bitmeyen şarkının adı artık bu olmalı.

Bestecilerini saymaya gerek var mı?

Partinin isminden ‘HALK’ı çıkarıp babalarının malı gibi yönetenler…

Bir düşünün 16 yılda Recep Tayyip Erdoğan’ın milletvekili seçilmesinden başbakanlığa, başbakanlıktan cumhurbaşkanlığına,
oradan da başkanlığa uzanan başarı zincirinin her halkasında CHP’nin muhalefet anlayışının emeği çok büyük!

Hep derim, “AK Partililer ‘Allah Kemal Bey’i başımızdan eksik etmesin’ diyor” diye.

Tabi bu ayrı bir konu…

Gelelim CHP’de Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından ortaya çıkan kurultay krizine…

Muharrem İnce’nin Kılıçdaroğlu’na “Gel Onursal Başkan ol, kurultaya git” şeklindeki teklifine olumsuz yanıt gelmesinin ardından
dün örgütte kurultay isteyenler imza kampanyası başlatmış durumda.

Sonu nereye gider, yeterli imza toplanır mı bekleyip göreceğiz.

CHP’de son dönemin en akil adamı kim derseniz, diyeceğim tek isim Trabzon eski milletvekili, Parti Meclisi Üyesi Haluk Pekşen.

24 Haziran seçimleri öncesi Abdullah Gül’ün ortak adaylığına karşı çıktığı için Kılıçdaroğlu tarafından liste dışı bırakılan
Pekşen, son derece sağlıklı ve önemli açıklamalar yapmaya devam ediyor.

Kişisel hesap peşinde değil.

Partinin geleceğinin peşinde.

Bu yapı ile kim gelirse gelsin partinin sonuç alamayacağını söylüyor.

Haksız da değil.

Pekşen:

“Osman Bey, 40 yıldır genel başkan değiştirdik, 40 yıldır kurultay üzerine kurultay yaptık da ne oldu? Sonuç ne? Bana bunu biri anlatsın. CHP’nin sorunu hiç kimsenin ben tek başıma çözerim diyeceği sorun asla değildir. Sorun kurumsal kimliğin toplum karşısında artık inandırıcılığının kalmaması sorunudur.” dedi.

 

Pekşen konuyu daha da açarak CHP’nin A’dan Z’ye bütün sevenlerine sesleniyor:

 

81 MİLYONU KUCAKLAYAN TÜZÜK

 

“CHP artık 21. yüzyılın gerisinde kaldı. Dünyada sosyal demokrasi alanında yaşanan değişmelerin çok gerisinde kaldı. CHP artık küllerinden yeniden doğabilmeyi başarmalıdır. Yani CHP 81 milyonun kendisini göreceği bir tüzük ortaya koyabilmeli. Bu tüzükle
ülkenin bütün kesimlerini, işçisini, esnafını, memurunu, sanayicisini, çiftçisini buluşturmayı başarmalıdır. Böyle bir tüzük ile siyasi komplekslerinden arınmış, ben değil tüzük, program ve hepimiz diyen liyakatli kadroları iş başına getirip genel başkanını belirleyerek yola çıkmalıdır. Aksi halde sonuç bugünden farklı olamaz. 40 yıldır genel başkan değiştirdik, 40 yıldır kurultaylar
yaptık, 40 yıldır umut vadettik. Sonuç sıfır. O nedenle, CHP’nin tepeden tırnağa yeniliğe ihtiyacı vardır. Bu yeniliğe gidecek yolun ilk durağı da yepyeni bir tüzüktür.”

 

KEMAL GİDER MUHARREM GELİR FARKETMEZ

 

“Her seçim sonrası aynı manzara yaşanıyor. Bakın şimdi de aynı manzara… Her seçim sonrası kurultay da kurultay… Ama her seçim sonrası ortaya koyduğumuz manifestolar artık gazetelerde bile yer almıyor, değer görmüyor. Çünkü inanmıyor artık size kimse. Partimiz bugün nerede bulunuyor, nereye getirmek istiyoruz. Bunu tartışmalıyız. Yoksa Kemal Bey gitmiş Muharrem Bey gelmiş hiçbir şey fark etmez. Bu kafalarla gidecekseniz kapatın partiyi KSP (Koltuk Sevenler Partisi) kurun. Yapmayın Allah aşkına, bu partiye gönül vermiş, her seçim bir umut diyen ama her seçim sonrası hayal kırıklığı yaşayan, parti içi kavgaları seyreden insanları üzmeyin. Yeter artık! CHP’nin yıkılıp yeniden yapılanmaya ihtiyacı var. CHP hizipler partisi olmaktan çıkıp Türkiye’de bütün
kesimleri kucaklayan bir tüzük, bir program, bir proje ve sonucunda liyakatli kadrolarla birlikte bir genel başkan ile ortaya çıkmak
zorundadır.”

 

“CHP’nin sorunu kurumsal.

Allah aşkına 2019 yılı Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde bu partinin bu yapı ile başarılı olacağına inanan CHP’li arkadaşlarımız var mı? Bu CHP yönetimi ve muhalifleri buna inanıyor mu? Bu partiye gönül vermiş, hayal kırıklığı üstüne hayal kırıklığı yaşayan ve parti içi kavgaları seyreden insanlara yalandan yere umut aşılamayın. Mustafa Kemal’in kurup bizlere emanet ettiği partiyi yok ediyorsunuz.”

 

 

İşte CHP Trabzon eski milletvekili, PM Üyesi Haluk Pekşen bunları söylüyor.

Objektif baktığınız zaman bu sözlere katılmamak mümkün mü?

O nedenle, CHP’nin en kritik sürecinde parti tabanında önemli bir karşılığı olan ama parti yönetimi tarafından üzerine büyük tezgah kurularak milletvekili yapılmayan, partinin halen PM üyesi görevini yürüten Av. Haluk Pekşen bu kez “CHP’NİN AKİL ADAMI” olarak önemli misyon üstlenmiş durumda.