CHP’nin türbanla imtihanı

CHP’nin türbanla imtihanı
31 Ekim 2013 09:10

Aslında böyle bir yazı yazmak istemezdim.

 

Osman ERCAN H&H YORUM

 

Daha doğrusu şartlar neticesinde böyle bir konuyu dile getirmeye mecbur kalmak istemezdim… Fakat son günlerde Türkiye, iktidarı ve muhalefetiyle yeni bir açmaza doğru sürükleniyor. Hal böyle olunca bildiklerimizi paylaşmak, süreci değerlendirmek, nacizane önerilerimizi sunmak boynumuzun borcu oluyor… Bugüne kadar demokratikleşme ve özgürlükler adına pek çok yazı yazdım, fikir öne sürdüm. Fakat bugünkü yazım biraz daha farklı. Çünkü nereden bakarsanız bakın bu yazı CHP’ye bir uyarı yazısı niteliğinde olacaktır! Evet, izninizle biraz muhalefete muhalefet yapmak istiyorum.

 

FOTo 1

 

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Cumhuriyetin başkenti Ankara’da coşkuyla kutlandı. Aynı gün Tandoğan’ da düzenlenen Cumhuriyet Bayramı etkinliklerini Ulusal Kanal’dan takip etmeye çalıştım. Deneyimli siyasetçi DSP Genel Başkanı Masum Türker’in Tandoğan’daki konuşmasını dinledikten sonra soldaki siyasi üslup zafiyetine bir kez daha tanık oldum. Çünkü Türker konuşmasında özetle CHP’den mecliste türbana karşı sert tavır takınmasını istiyordu. Ardından da eski Başbakan Bülent Ecevit ile Merve Kavakçı arasında mecliste yaşanan gerginliği hatırlatıp CHP’yi de bir güzel göreve davet ediyordu! Türker’in bu tutumu özgürlük, barış ve hoşgörü ekseninden uzak bir tutumdu. İstemeden de olsa böyle bir izlenim veriyordu. Pek çok CHP’linin de aynı tavrı takındığını öğrendiğimde ise çok geç olmadan birkaç uyarı ve hatırlatmada bulunmak istedim.

 

Foto2

 

Kılıçdaroğlu’ndan başlayalım… Açık konuşmak gerekirse Kemal Bey Genel Başkan seçildiği gün sosyal demokrasi ve CHP adına umutlanmıştım. Çünkü Kemal Bey’in ılımlı üslubu, sakinliği, siyasal duvarları yıkabilen demokratlığı ve daha katılımcı, çalışkan bir parti oluşturma çabası rüzgarı arkasına almasına neden olmuştu. Ancak artık görüyoruz ki rüzgar tükeniyor! Çünkü rüzgarı kesen gündem maddeleriyle CHP hassas konulara müdahil oluyor, olduruluyor, içerden ve dışardan yıpratılıyor! Kemal Bey ve CHP şu anda önemli bir sınavla karşı karşıya. CHP’nin mecliste başörtüsü ya da türbana karşı tavır takınması rüzgara karşı siyaset yapması anlamına gelecektir! Yüzde 99’u müslüman olarak bilinen ve yaklaşık yüzde 75 sağ oy potansiyeline sahip bir ülkede CHP’nin türban konusunda uygulayacağı daha dengeli bir siyaset yerel seçim dinamiklerini doğrudan olmasa bile dolaylı olarak etkileyecektir. Pek çok CHP’li ve DSP’linin Cumhuriyeti koruma adına dengeli bir refleks yerine daha katı bir refleks gösterdiğini düşünüyorum. Elbette ki 90 yaşına gelmiş Cumhuriyetimizin muhafaza edilmesini hatta güçlenmesini istiyoruz. Ancak bunun yolu katı politikalardan değil özgürlüklerin sağlanmasından ve maksimum insan temsilinden geçer. Aslında burada en önemli görevlerden biri de iktidar partisine düşmektedir. Türkiye’de iktidar muhalefete ve muhaliflere tahammul edebilmeli, saygı göstermeli ve haklarını gözetmelidir. Temelinde halk olan Cumhuriyet, yüksek seçim barajı ve pek çok kısıtlama nedeniyle bel kırılmasına uğramıştır.

 

Türkiye’de sola düşen görev ise daha demokratik, laik ve güçlü bir Cumhuriyet için sosyalistlerin, sosyal demokratların ve demokratik solcuların da coğrafya ve kültür ayrımı yapmadan halkla daha cok buluşması ve siyasal havayı koklaması son derece önemlidir.

 

Foto3

 

DSP lideri Masum Bey ve bazı CHP liler CHP’nin türbana karşı sert tutum sergilemesini istiyor .Fakat Merve Kavakçı olayı belki de DSP için bir kırılma noktası olmuştur. Çünkü bu olaydan sonraki genel seçimde DSP baraj altında kalmış yönetim demokratik solculardan muhafazakarlara geçmiştir. Merve Kavakçı olayını da bu dönüşümde bir faktör olarak görebiliriz.

 

Foto 4

 

Foto 5

 

 

Yakın geçmişteki bu olaydan yola çıkarsak CHP yerel seçim öncesi içine çekilmek istendiği tahrik ortamından uzak durmalı, öfkeli değil bilinçli davranmalıdır. Adında halk kelimesi geçen partiye de bu yakışacaktır.

 

[email protected]

 


Yazarın Son Yazıları:
Koalisyon öcü müdür yoksa uygarlık mıdır?
Çok seçenekli seçim
Ankara Sohbetleri 2- “Başka Kent Ankara” (Feridun Büyükyıldız)