CHP’nin galoşla seçim çalışması meselesi

CHP’nin galoşla seçim çalışması meselesi
26 Kasım 2014 17:30

Geçtiğimiz hafta Kılıçdaroğlu bir açıklama yaparak, CHP’lilerin seçim çalışmaları esnasında evlere girerken galoş giymemeleri uyarısı yaptı.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

Bunu duyunca şöyle düşündüm…

 

 

Demek ki CHP’lilerin, en azından bir kısmı, seçmenlerin, halkın evine giderken ayaklarına galoş giyiyor.

 

 

Yani, ayakkabılarını çıkarmamak ve bu nedenle girecekleri evi kirletmeden içeri girmek için galoş giyiyorlar.

 

 

Belki de ayakkabılarını çıkarınca ya terliksiz içeri girmek zorunda kalacaklar, belki girecekleri evde terlik yok veya verilecek terliği giymek istemeyecekler.

 

 

Terlik ne de olsa ayağa çok yakın, ayağı sarıcı ve insanın beden hissiyle yakından alakalı bir konu ve bundan dolayı bir evde kendilerine verilen terliği ayaklarına geçirmek istemiyor olabilirler.

 

 

Hülasası bu saydıklarımdan birisi veya birkaçı nedeniyle galoş alıp, onu ayağa geçirmek daha iyi geliyor demek ki…

 

 

Fakat bu basit şey çok önemli birşeyi gösteriyor…

 

 

Galoşla seçim çalışmasına gidenler gittikleri mahalle ve evlere çok yabancılar…

 

 

Yani, gittikleri mahalle türü bir sosyal dokuda yaşamıyorlar, gittikleri ev türü evlerde yaşamıyorlar.

 

 

İşte asıl mesele burda yatıyor.

 

 

Hiçbir seçim çalışması söz konusu mahalle ve evlere yabancı kişilerce yürütüldüğünde sonuç vermez.

 

 

Siz sadece o evlere galoşla girip çıkan bazı yabancılar olarak kalırsınız.

 

 

Seçim çalışmaları her mahalle veya ilçe veya köy her neyse, oralardan insanları CHP’ye kazanarak ve seçim çalışmalarını bu insanların yürütmesiyle kazanılır.

 

 

Bunlara, bir nevi, “multiplikatör” de denebilir, yani ulaşmak istediğiniz dokuda sizin görüşlerinizi benimseyen ama bizzat o bölgenin yerlisi olan kişiler.

 

 

Galoş elbette ki giyilmez bir eve girerken çünkü galoş naylon ve soğuk olduğu gibi araya koyulan mesafe demektir.

 

 

Ve CHP’lilere yapılan,“galoş giyilmesin” uyarısı yüzeyde doğru olsa bile, asıl sorun daha temelde yani gireceği eve galoş giyecek kadar yabancı olanların seçim çalışması yürütmesidir.

 

 

Ve…

 

 

Kılıçdaroğlu’nun, “Galoş giymeyin” çağrısı bende, “Ört ki ölem” hissi yarattı.

 

 

Yani, hala daha galoş giymeyin uyarısına muhtaçsa CHP, demek ki seçim çalışması yürütecek yerel kişilerden oluşan bir ağı yok.

 

 

Böyle Ayşe, Fatma, Ali, Ahmet birleşip, bilmedikleri, içinden çıkmadıkları bir mahalleye giderek oy isteyecekler.

 

 

Ordakiler de hemen oy verecek, öyle mi?

 

 

Bunu böyle tasavvur edenler var hala görülüyor ki…

 

 

O halde şunu hepimizin çok merak etmesi lazım…

 

 

CHP mevcut kaynak ve kadroları ile yerel çalışma ağını teşkil edecek insan kaynaklarını oluşturmak için çalışmıyorsa, ne için çalışıyor?

 

 

Bir de…

 

 

Galoş lafını duyduğunuzda bilin ki, işler yaş.

 

 

Ve, bu seçim öncesi kadar canımı sıkan bir seçim öncesi olmadı şu ana kadar.

 

 

SOMUT BİR GÖSTERGE

 

 

Hükümetin iri kalemleri işten atıldı ve bir sürü yorum yapıldı.

 

 

Bugün ama Mustafa Karaalioğlu’nun kendisinden bir cümle geldi…

 

 

Diyor ki, gazete çalışanlarına hitaben yazdığı mektupta…

 

 

“Sizinle sarılarak, kucaklaşarak veda etmek isterdim ama ne yazık ki, böyle zamanlarda bazı şeyler hayal edildiği gibi olamıyor.”

 

 

Bu cümle şunu açık olarak gösteriyor ki, bunlar gazete sahibiyle kavgalı olarak ayrıldı ve ayrılmalarının sebebi yakında başka bir yerin başına geçecek olmaları değil, Ethem Sancak’ın bunlara kızarak, atması.

 

 

Film devam ediyor, ilerde parçaların bütününü göreceğiz elbette.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Galiba bu iş tutacak
AKP seçmeninden oy alacak
Mütekabiliyet