CHP Antalya Milletvekili ve Adalet Komisyonu Üyesi Rafet Zeybek, Serik’te yaşanan 500.000 Türk Lirası rüşvet olayı hakkında TBMM’de basın toplantısı düzenledi. CHP’li Zeybek, aylar geçmesine rağmen rüşvet skandalı karşısında bakanların ve yargının sessiz kaldığını belirtti.
CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek, basın toplantısında şu açıklamalarda bulundu;

 

 

“5 Mayıs 2020 Salı günü Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy koordinasyonunda Antalya Valisi, birim müdürleri, Cumhur İttifakı Milletvekilleri, Belediye Başkanları, İl ve İlçe Başkanlarının katıldığı video konferans düzenlenmiştir.
Toplantı sonrası AKP’li Serik Belediye Başkanı Enver Aputkan sosyal medya hesabından bir paylaşım yapmıştır. Toplantıda Kadriye ve Belek Sahillerinin kullanım hakkının Serik Belediyesinden alınarak Kültür ve Turizm Bakanlığına verilmesi üzerine yaşanan konuşmada Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’un, bahse konu olan sahillerdeki bir işletme için Serik Belediyesi’nin 500 bin Türk Lirası rüşvet aldığını iddia etmesi, Serik Belediye Başkanı’nın tepki göstermesi üzerine de, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun önceki dönem AKP’li Belediye Başkanı zamanında oldu diyerek düzeltme gereği duyduğu toplantının içeriği tüm kamuoyu tarafından artık bilinmektedir.
Bu rüşvet olayı üzerine CHP Antalya İl Başkanlığı 12.05.2020 tarihinde, rüşvet olayına karışan ilgililer hakkında Serik Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştur.”

 

RÜŞVETİ BİLEN İKİ BAKAN’IN SESSİZLİĞİ SUÇTUR
“Bugüne kadar rüşvet olayını dile getiren iki bakan susmuştur. Toplantıya katılan kamu görevlileri susmuştur.
Resen soruşturma yaparak rüşvet alan kamu görevlilerini teşhis edip gereğini yapması gereken Cumhuriyet Başsavcılığı hiçbir işlem yapmamıştır. Cumhuriyet Başsavcısı öncelikle İçişleri Müfettişi tarafından yapılan inceleme raporunu istemiştir.
İçişleri Bakanlığı Müfettişi tarafından düzenlenen araştırma raporunda “Serik Cumhuriyet Başsavcılığına iddialarla ilgili suç duyurusunda bulunulduğu, 3628 Sayılı Mal Bildirimlerinde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunun 17’nci maddesine göre, 3628 Sayılı Kanunda yazılı bulunan biri olan rüşvet suçundan sanık olanlar hakkında 4484 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerin Yargılanması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı, soruşturma ve kovuşturmanın 3628 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılacağı” belirtilmiştir.”

 

 

YARGI TALİMAT BEKLEMEDEN RÜŞVETİN ÜZERİNE GİTMELİ
“Serik Cumhuriyet Başsavcılığı 3628 Sayılı Yasanın 17’nci maddesi gereğince resen soruşturma yaparak rüşvet alan kamu görevlilerini tespit edip hakkında dava açması gerekirken 5 ay 10 gündür soruşturma yapmamıştır.

Bu rüşvet olayının araştırılması için CHP Grubu olarak TBMM’ye araştırma önergesi verdik ama AKP ve MHP Milletvekillerinin oylarıyla 16.07.2020 tarihinde reddedildi.
Öyle anlaşılıyor ki devletin güçleri olan Yasama, Yürütme ve Yargı organları rüşveti meşrulaştırmaya çalışıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti rüşveti meşru hale getiremez.
Dışişleri Bakanı ve Turizm Bakanı’nın rüşveti alan kişiyi bildikleri halde görevli organlara bildirmemeleri TCK’nın 279’uncu maddesinde yazılı “kamu görevlisinin suçu bildirmemesi” suçunu oluşturur.
Aynı zamanda Serik Cumhuriyet Başsavcısı resen yapması gereken soruşturmayı, suç duyurusunda bulunulmuş olmasına rağmen yapmayarak suç işlemektedir.

 

TBMM’den şu çağrıyı bir kez daha yineliyoruz, “Dışişleri ile Kültür ve Turizm Bakanları başta olmak üzere bu rüşvet olayını bilen bütün kamu görevlileri 500.000 Türk Liralık rüşveti örtbas etmeye çalışmasınlar. Unutulmasın rüşveti örtbas etmek ve meşrulaştırmak vatana ihanettir. Rüşveti örtbas etmeye çalışanlar, bu suçun ortağıdır. Biz bu 500.000 TL rüşvetin faillerinin tespit edilerek yargı önüne çıkartılması için sonuna kadar takipçisi olacağız.”