CHP’li Yılmaz’dan Bakan Gül’e: Daha fazla hukuku ayaklar altına alamazsınız

CHP’li Yılmaz’dan Bakan Gül’e: Daha fazla hukuku ayaklar altına alamazsınız
12 Ekim 2017 13:07

CHP’li Yılmaz, hükümetin İş Mahkemeleri Kanun Tasarısı’yla alın terinin, helal kazancın, emeğin karşısında olduğunu gösterdiğini belirterek, Adalet Bakanı Gül’e “OHAL koşullarında ülkeyi yönetmek için sivil darbe yapmakta fırsatçısınız.Kamu çalışanına maaş artışında yüzde 4’çü, vatandaştan vergi toplarken tam 10 katçısınız. Biz de sizin emek karşıtı neoliberal politikalarınızdan beslenen bu tasarınıza karşıyız” diye seslendi.

 

 

 

Hükümetin ortada bir dolu adaletsizliği olduğunu, en son CHP milletvekili Enis Berberoğlu hakkında verilen bozma kararı bulunduğunu anımsatanYılmaz, “Bu bozma kararı orta yerde dururken, bu gerekçeler orta yerde iken ya bu tahliye kararını vereceksiniz ya da o adliye binalarını yıkacaksınız, bu bakanlığı kaldıracaksınız. Varlığınıza bir anlam katacaksınız çünkü daha fazla hukuku bu denli ayaklar altına alamazsınız” sözleriyle tepki gösterdi.

 

CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, hükümetin İş Mahkemeleri Kanun Tasarısı’yla alın terinin, helal kazancın, emeğin karşısında olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirterek, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e “OHAL koşullarında ülkeyi yönetmek için sivil darbe yapmakta fırsatçısınız.Kamu çalışanına maaş artışında yüzde 4’çü, vatandaştan vergi toplarken tam 10 katçısınız. Biz de sizin emek karşıtı neoliberal politikalarınızdan beslenen bu tasarınıza karşıyız” sözleriyle tepki gösterdi. CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkında verilen bozma kararını da anımsatan Yılmaz, Bakan Gül’e, “Bu bozma kararı orta yerde dururken, bu gerekçeler orta yerde iken ya bu tahliye kararını vereceksiniz ya da o adliye binalarını yıkacaksınız, bu bakanlığı kaldıracaksınız. Varlığınıza bir anlam katacaksınız çünkü daha fazla hukuku bu denli ayaklar altına alamazsınız” sözleriyle sert çıktı.

 

 

NEDEN ARABULUCULUK SADECE İŞÇİ ALACAKLARINDA ZORUNLU?

 
CHP’li Yılmaz, İş Mahkemeleri Kanun Tasarısı üzerine TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, tasarının genel gerekçesinde bugüne kadar arabulucuya götürülen hukuk davalarının yüzde 89’unun iş uyuşmazlıkları olduğunu ve bunların 93’e yakınının da anlaşmayla sonuçlandığının söylendiğini hatırlattı. Bu oranların önemli olduğunu, ancak arabuluculuğu zorunlu hale getirmek için yeterli olup olmadığının sorulması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Uzlaşılan bu uyuşmazlıklarda bir memnuniyet araştırması var mıdır? Anlaşma sağlayan işçiler haklarını alarak mı, yoksa çaresizlik içinde haklarının bir kısmından vazgeçerek, mecbur kalarak mı anlaşmışlardır? Bu konuda bir verinin olması gerekir. Maalesef Bakanlık bu konuda bir çalışma yapılmadığını söylüyor” dedi. Tasarıyla arabuluculuğun sadece işçi alacakları bakımından zorunlu bir yol haline getirildiğini belirten Yılmaz, şöyle devam etti:

 
“Zorunlu ara buluculuk iyi bir çözüm yoluysa neden tüm ihtilaflar için değil de sadece işçi alacakları bakımından zorunlu bir yoldur?Yine soruyoruz: Diğer alacaklar bakımından genel zaman aşımı süresi on yıl olarak kalmaya devam ederken bu tasarıyla işçi alacaklarında zaman aşımı süresi neden beş yıla indiriliyor? Ve yine hak arama hürriyetini düzenleyen ‘Hiçbir mahkeme görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz’ diyen Anayasa’nın 36’ncı maddesi yürürlükte olmasına rağmen ara bulucuya başvurmayan işçinin mahkemeye başvurma hakkı nedenelinden alınıyor?Soruyoruz: Giderilmesi mümkün olmayan dava şartı noksanlıklarında verilecek kesin sürede bu noksanlığın tamamlanabileceği hükmüne amir olan Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 115’inci maddesine rağmen ara bulucuya başvurmayan işçinin davasının reddedilmesi kuralı neden getiriliyor?Soruyoruz: 3.500 KİT çalışanının memur statüsü elinden alınıp neden işçi haline getiriliyor?Tüm bunlar gösteriyor ki eşitlik ilkesini ihlal eden bu yasa alın terine düşman bir yasadır, alın terini gasp eden bir yasadır.”

 

 

“HÜKÜMET TASARIYLA EMEK DÜŞMANLIĞINDA FÜTÜRSUZLAŞTI”

 
Yılmaz, emek örgütlerinin ve Türkiye Barolar Birliği’nin bu tasarıya desteğinin bulunmadığını, tasarıyı sadece işveren temsilcilerinin desteklediğini vurgulayarak, işveren temsilcilerinin “İş davalarının yüzde 98’inde işçiler haklı çıkıyor. İşçi alacakları işveren üzerinde ciddi yük oluşturuyor” görüşünü savunduğunu anımsattı. İşçinin hakkı olduğu sürece davaları kazanmaya devam edeceğini ifade eden Yılmaz, “Bu tespitle, uzun süre yargılama süreçlerinin ve pahalı adaletin kıskacında, güçlü işveren karşısında yoksulluk ve çaresizlik içinde olan işçiyi haklarından vazgeçmeye mecbur etmek için bu tasarı hazırlanmış ve hükümete kabul ettirilmiştir. ‘Biz OHAL’i sermayenin rahatı için ilan ettik. OHAL’i biz iş dünyamızın daha iyi çalışması için getirdik’ diyen hükümet, bu tasarıyla emek düşmanlığında fütursuzlaşmıştır.İşçinin kıdem tazminatına göz diktiğini inkar etmeyen bu hükümet, alın terinin, helal kazancın, emeğin karşısındadır” dedi.

 

 

BAKAN GÜL’E “HUKUKU BU DENLİ AYAKLAR ALTINA ALAMAZSINIZ”

 
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e “Sadece ‘işimi istiyorum’ diyen iki eğitim emekçisinden daha davaları açılmadan iki terörist yaratan, haklarından verilmiş bir karar olmaksızın insanlık dışı uygulamalarla cezalandıran sizsiniz” sözleriyle seslenen Yılmaz, şunları söyledi:

 
“Artık herkes biliyor ki sadece alın terine değil, demokrasiye de karşısınız.OHAL koşullarında ülkeyi yönetmek için sivil darbe yapmakta fırsatçısınız.Kamu çalışanına maaş artışında yüzde 4’çü, vatandaştan vergi toplarken tam 10 katçısınız. Biz de sizin emek karşıtı neoliberal politikalarınızdan beslenen bu tasarınıza karşıyız.Sayın Bakan, ortada bir dolu adaletsizliğiniz var. En son Enis Berberoğlu’nun hakkında verilmiş bir bozulma kararı var. Bu bozma kararı orta yerde dururken, bu gerekçeler orta yerde iken ya bu tahliye kararını vereceksiniz ya da o adliye binalarını yıkacaksınız, bu bakanlığı kaldıracaksınız. Varlığınıza bir anlam katacaksınız çünkü daha fazla hukuku bu denli ayaklar altına alamazsınız diyorum.”

 

 

BAKAN’A VİCDAN ÇAĞRISI

 
Çok ağır koşullar içindeki tutuklu eğitimci Nuriye Gülmen hakkında bir heyet raporu bulunduğunu, bu rapora göre yanında refakatçi bulunması gerektiğini ifade eden Yılmaz, “Cezaevinde bu refakatçisi olmuş ancak bu defa, şartları ağırlaştığı için hastaneye getirilen Gülmen’in refakatçiye ihtiyacı olmadığı yönünde yeni bir rapor verilmiş. Ne çelişkidir bu?Bunun yanı sıra ilk geldiğiniz gün, bu salona geldiğiniz gün kürsüde konuşuyordum, sizin vicdanınıza seslendim, ‘Siz hükümetin vicdanısınızdır’ dedim ve bu anlamda Nuriye Gülmen’in ve Semih Özakça’nın yaşadıklarına dikkatinizi çekmek istedim. Ancak aradan geçen süre vicdanınıza ilişkin beklentilerimizi boşa çıkarmış gözüküyor. Ben davetimi yineliyorum” dedi.