CHP’li Yılmaz: Su testisi su yolunda kırılmıştır

CHP’li Yılmaz: Su testisi su yolunda kırılmıştır
5 Mart 2016 08:44

CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, oy çokluğuyla, partiden ihraç edilmesinin ardından CHP Ankara milletvekili Necati Yılmaz bir basın açıklaması yaptı.

 

 

 

 

 

Aylin Nazlıaka, bir CHP milletvekilinin TBMM’deki odasından Atatürk’ün resmini indirdiği dair bir iddiada bulunmuştu.

 

CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın işaret ettiği kişinin CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz olduğu iddia edilmişti

 

CHP’li Yılmaz’ın basın açıklaması şöyle:

 

Ben Ankara milletvekiliyim. Seçilmeden önce Ankara’nın CHP İl Başkanıyım. Yapılan önseçimin birincisiyim. Önseçimde Aylin NAZLIAKA da benimle yarıştı. 25 yıllık bir parti emekçisiyim. Buralara kolay gelmedim. Parti emeğiyle geldim, tesadüfen burada bulunmuyorum. Nerede olduğumu biliyorum. Ben Cumhuriyet Halk Partisi’nin milletvekiliyim. Cumhuriyet Halk Partisi’ne gelen Mustafa Kemal’e gelir, Mustafa Kemal Atatürk’le bağını koparan Cumhuriyet Halk Partisi’yle bağını koparır.

 

Ancak bundan yaklaşık 2.5 ay önce bu Meclis’in çatısının altında Cumhuriyet Halk Partili bir milletvekilinin Atatürk’ün resmini indirdiği yönünde deli saçması bir iddiayla karşılaştık. Bu iddianın Parti Meclisi’nden bir hafta önce muhatabı haline ben getirildim. Bu kişinin benim olduğuma dair bir iddiada bulunuldu. Bu iddiada bulunan kişiyle Genel Başkan’ın huzurunda, benim de üyesi olduğum Parti Meclisi’nde ve en son dün ve bugün Yüksek Disiplin Kurulu’nda yüzleşmek istedim. Kendisi bu iddianın adının Aylin NAZLIAKA olduğu kadar gerçek olduğu yönünde beyanda bulunmuştu. Ama kendisi gerçekle yüzleşmek istemedi. Defalarca öneri götürmeme rağmen benimle yüzleşmek, yani gerçekle yüzleşmek istemedi.

 

Yine burada benden önce bu iddianın gerçek olduğu yönünde iddialarda bulunmuş. Bu iddia üzerine ben çok üzüldüm. Ailem, sevenlerim, beni destekleyen partililerim çok üzüldüler. Örgütlerim çok üzüldü. Mustafa Kemal Atatürk üzerinden sürdürülen bir tartışmaya Türkiye’nin tamamı üzüldü. Şimdi o sürecin sonuna geldik. Bugüne kadar hep sustum ve bekledim. Çünkü ben bir örgüt adamıyım, örgüt disipliniyle davrandım. Çünkü güneş balçıkla sıvanmaz. Yüksek Disiplin Kurulu iddiaları, tanıkları, delilleri, fotoğrafları, belgeleri hepsini tek tek inceledi, değerlendirdi ve bir karara vardı.

 

Oybirliğiyle vardığı karar şudur; bu bir iftiradır ve bu bir yalandır. Bu karar Yüksek Disiplin Kurulu’nun oybirliğiyle alınmış bir karardır. Oybirliğiyle hakkımdaki suçlamanın yalan ve iftira olduğuna karar veren Yüksek Disiplin Kurulu üyelerinin 7’si NAZLIAKA’nın bu eylemi nedeniyle kınama cezasıyla, 8’i ihraç cezasıyla cezalandırılması yönünde oy kullanmıştır. Çoğunluk kararı ihraç yönünde gerçekleşmiştir.

 

Bugüne kadar Aylin NAZLIAKA’yla ilgili hiçbir beyanatta bulunmadım. Verilen karar parti hukuku açısından verilmiş bir karardır. Bu süreç bu şekilde nihayetlenmiştir. Ancak yeni bir süreç başlıyor. Bana, çocuğuma, eşime ve ön seçimde beni birinci yapan partili yoldaşlarıma, onların benim üzerinden üzülmüş olmalarına dair bir muhakeme faaliyeti yeni baştan yargı önünde yaşayacağız. Aylin NAZLIAKA’yla gerçeğini bir kez daha yargı önünde yüzleştireceğiz. Bu meseleyi bu saatten sonra artık benim partilim de olmayan o milletvekiliyle mahkeme önünde hesaplaşacağım. Su testisi su yolunda kırılmıştır.