CHP’li Yılmaz: OHAL, insan haklarının tırpanı gibi kullanılıyor!

CHP’li Yılmaz: OHAL, insan haklarının tırpanı gibi kullanılıyor!
10 Aralık 2017 13:21

CHP’li Necati Yılmaz, İçinde bulunduğumuz OHAL koşullarında İnsan haklarından bahsetmenin abesle iştigal olduğunu söyleyerek, “İnsan haklarını koruyacak olan hukuk düzeni OHAL ile askıya alınmıştır. AKP tarafından OHAL insan haklarının tırpanı gibi kullanılıyor. Temel hak ve özgürlüklerimizi her geçen gün budayan AKP değil insan hakkını, insan iradesini tanımadığını atadığı kayyumlar ve referandum süreci ile göstermiştir” dedi.

 
“OHAL, AKP’NİN İNSAN HAKLARI İHLALLERİNE GEREKÇE YAPILIYOR”

 
CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Yılmaz, “İleri demokrasi” sloganları atan AKP iktidarı antidemokratik uygulamalarla Cumhuriyet tarihine adını yazdırabilecek noktadadır. 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından ilan ettiği OHAL de AKP’nin insan hakları ihlallerine gerekçe yapılmaktadır” ifadelerini kullandı.

 
Açıklamasında, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile tanımlanmış bir çok hakkın bugün sadece kağıt üzerinde kaldığını ifade eden Yılmaz şöyle devam etti: “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde “Herkes yasa önünde eşittir” ifadeleri yer almaktadır. Yargının siyasallaştığı ülkemizde yasa önünde eşitlikten bahsedemeyiz. Yargının bağımsızlığından söz edemiyorsak insanların haklarının yargı tarafından korunmasını bekleyemeyiz.”

 
Basın özgürlüğü endeksinde Türkiye’nin 2016’da özgür olmayan ülkeler arasında yer aldığını ve halen 146 medya çalışanı ve gazeteci tutuklu bulunduğuna da değinen Yılmaz, “Ülkemizde 2016 yılında 9 il ve 35 ilçede süresiz sokağa çıkma yasağı uygulandı. Sokağa çıkma yasaklarında 78’i çocuk olmak üzere toplam 338 sivil vatandaşımız hayatını kaybetti. Yaşama hakkı da OHAL sürecinde hiçe sayıldı. OHAL’i devam ettiren AKP sokağa çıkma yasaklarını da devam ettiriyor. Her türlü antidemokratik uygulama bir insan hakkının gaspı anlamına gelmekteyken AKP hak gaspına devam ediyor. Gösteri yürüyüşleri, grev ve eylem yasaklarını OHAL yasaklarına ekleyerek, her türlü demokratik protesto hakkını yok sayıyor” dedi.

 
“AKP, HUKUKSUZLUK DÜZENİNİ DAYATIYOR”

 
Hukuk devletinden söz edemediğimiz hiçbir yerde insan haklarından söz edemeyiz diyen Yılmaz, “AKP her türlü insan hakkını tehdit eden hukuksuzluk düzenini dayatıyor. Gazetecilerin ve akademisyenlerin yargılandığı, kendinden olmayanı sadece cezaevi ile değil, işi ile aşı ile tehdit eden bir iktidarın varlığı insan haklarını yok ediyor. Tek adam rejimine doğru savrulurken ülkemizde insan haklarından söz edebilmek güç” ifadelerini kullandı.

 
Yılmaz, bugün tablo karanlık görünse dahi vazgeçmediğimiz mücadele kültürümüzle gelecekte, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü AKP’nin karanlık arzusuna inat gururla kutlayacağız ifadelerini de kullanarak açıklamasına şöyle devam etti:

 
“1980’de askeri cunta ile yaşanan darbede 70.172 tutuklu ve hükümlü cezaevlerinde bulunurken 1980 darbesini takip eden yıllarda 79.786 tutuklu ve hükümlü cezaevlerindeydi. 15 Temmuz Darbe girişimi öncesinde 2014 yılında toplamda cezaevlerinde 158.837 olan hükümlü ve tutuklu bulunanların sayısı 2017 Ekim ayı verilerine göre 228.993’tür. Bu sayılar ülkemizdeki cezaevleri kapasitesini de aştı.

 
Milli Eğitim Bakanlığı’nın inançlara eşit mesafe sınırlarını aşan eğitim anlayışı da insan hakları ihlalleri içerisinde değerlendirilebilir. Eğitimin imamhatipleştirilmesi ve sadece belirlenmiş bir inanca yönelik Bakanlığın misyonerlik faaliyetine dönüştürdüğü tutumu açıkça eşitliğe aykırıdır. Ayrımcılıktır.

 
Bunların yanında doğa talanıyla temiz çevre, temiz su ve sağlıklı kent hakkımızdan, fırsat eşitliğine; düşünce ve ifade özgürlüğümüze kadar her alanda hak gaspına uğrasak dahi ellerimizden insana ait ne varsa almak isteyen iktidar kaybedecek.

 
Her şeye rağmen her geçen gün ülkemizde anlamını yitiren insan haklarına ait umudumuz ise bu toprakların köklü demokrasi geleneğinden aldığı güçle yeşerecek. Türkiye Dünya Demokrasi endeksinde 167 ülke arasında her ne kadar 97. Sıraya gerilemiş olsa da insanlarımızın Cumhuriyete bağlılığı ve hukuka olan inancı, dirençleri ve umutları yarınları aydınlıkla dolduracak. Bugün tablo karanlık görünse dahi vazgeçmediğimiz mücadele kültürümüzle gelecekte 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü AKP’nin karanlık arzusuna inat gururla kutlayacağız.”