CHP’li Yılmaz: Hak arayanlara sistematik saldırı kamu vicdanını örselemiyor mu?

CHP’li Yılmaz: Hak arayanlara sistematik saldırı kamu vicdanını örselemiyor mu?
10 Mayıs 2018 10:47

Necati Yılmaz, “İşimizi geri istiyoruz” eylemlerinde 75 yaşındaki Perihan Pulat ile diğer eylemcilere polis müdahalesini TBMM gündemine taşıdı. Başbakan Yıldırım’a, Yüksel Caddesi’ndeki eylemlere polisin orantısız müdahale ettiğinin düşünülüp düşünülmediğini soran Yılmaz, “Başta 75 yaşındaki Perihan Pulat olmak üzere hak arama mücadelesini yürütenlere yönelik sistematik saldırıların kamu vicdanını örselediği düşünülmekte midir? Bu durum hiç kimsenin yaşam güvencesinin kalmadığının bir göstergesi midir?” diye sordu.

 

 

/ANKARA

 

 

CHP Parti Meclisi Üyesi ve Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, 75 yaşındaki Perihan Pulat’ın darp edilmesiyle gündeme gelen “İşimizi geri istiyoruz” eylemlerine yönelik polis müdahalesini Başbakan Binali Yıldırım’a sordu. Yüksel Caddesi’ndeki eylemlere polisin orantısız müdahale ettiğinin düşünülüp düşünülmediğini soran Yılmaz, “Başta 75 yaşındaki Perihan Pulat olmak üzere hak arama mücadelesini yürütenlere yönelik sistematik saldırıların kamu vicdanını örselediği düşünülmekte midir? Bu durum hiç kimsenin yaşam güvencesinin kalmadığının bir göstergesi midir?” sorusunu yöneltti.

 

 

EYLEMLER KASIM 2016’DAN BU YANA SÜRÜYOR

 
Yılmaz, Başbakan Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, akademisyen Nuriye Gülmen’in KHK ile işten atılmasını protesto etmek için 9 Kasım 2016’da “Açığa alındım, işimi istiyorum” dövizi ile birlikte Ankara Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde direnişe başladığını anımsattı. Mardin’de sınıf öğretmenliği yaparken KHK ile ihraç edilen Semih Özakça’nın da iki hafta sonra Gülmen’e destek verdiğini hatırlatan Yılmaz, şöyle devam etti:

 
“İki eğitimcinin başlattığı ‘İşimizi geri istiyoruz’ eylemleri 540 günü aşkın süredir devam etmektedir. Eyleme destek verip, sürdüren kitleye 1 Mayıs 2018’de polis saldırmıştır. Mimarlar Odası binasının önünde toplanıp taleplerini dile getiren gruba, polis TOMA, biber gazı ve fiziksel güç kullanarak müdahale etmiştir. Müdahalede 75 yaşındaki Sayıştay’dan emekli Perihan Pulat kafasından ciddi şekilde yaralanmıştır. Perihan Pulat’ın alnında oluşan belirgin kan toplanması, yüzünün çeşitli bölgelerinde ve her iki göz çevresinde oluşan şişme ve morarmanın şiddetli bir darp sonucu meydana geldiği açıktır.”

 

 

“DARP EDENİN KİMLİK TESPİTİ YAPILDI MI?”

 
Perihan Pulat’ın darp edilme görüntülerinin Mimarlar Odası güvenlik kameralarından tespit edilip, yayınlandığını kaydeden Yılmaz, “Görüntülerde Pulat’ı darp eden polisin kimliği açıkça görülebilmektedir. Söz konusu polisin kimlik tespiti yapılmış mıdır? Olaydan bu yana geçen zaman içinde söz konusu polis hakkında herhangi bir işlem gerçekleştirilmiş midir? İşlem yapılmadıysa bunun nedeni nedir?Perihan Pulat’a ve birçok eylemciye uygulanan orantısız şiddetin yol açtığı zarar karşılanacak mıdır?” diye sordu.

 

 

“SALDIRILARIN KAMU VİCDANINI ÖRSELEDİĞİ DÜŞÜNÜLÜYOR MU?”

 
Yılmaz, Yüksel Caddesi’nde süren eylemlere polisin orantısız müdahale ettiğinin düşünülüp düşünülmediğinin açıklanmasını isteyerek, önergesinde şu sorulara yer verdi:

 
“-Eğer böyle bir düşünce varsa bunun önüne geçilmesi için ne yapılması planlanmaktadır?
-‘İşimizi geri istiyoruz’ diyen eylemcilerin talepleri ne zaman dinlenecektir?
-Açlık grevi yapan, işini geri isteyen akademisyenlere işleri geri verilecek midir? Taleplerinin dinlenmesi için daha kaç kişinin açlık grevi yapması gerekecektir?
-İnsan Hakları Anıtı’nın çevresinde ve Yüksel Caddesi’nde uygulanan polis ablukası ne zaman kaldırılacaktır?
-Başta 75 yaşındaki Perihan Pulat olmak üzere hak arama mücadelesini yürütenlere yönelik sistematik saldırıların kamu vicdanını örselediği düşünülmekte midir? Bu durum hiç kimsenin yaşam güvencesinin kalmadığının bir göstergesi midir?