Cumhuriyet Halk Partisi Ankara Milletvekili Nihat Yeşil, okulların açılması ve uzaktan eğitim sistemi konusundaki belirsizlik nedeniyle birçok alt sektörün doğrudan etkilendiğini ifade etti. Covid-19 salgınına ilişkin sağlık sistemindeki aksaklıkların sağlık emekçilerini istifa etme noktasına getirdiğini belirten Yeşil, “Ankara’da işler yolunda gitmiyor. Pandemi sürecinde sağlıktan sonra ülkemizin en büyük ve çözülmesi gereken en önemli sorunu “eğitim” olması gerekirken, belirsizlikler karşısında eğitim emekçileri ve veliler yalnız bırakılmıştır.” uyarısında bulundu.

 

 

KONU “EĞİTİM” OLUNCA KAYNAK YOK

 

 

Türkiye’de eğitim ekosisteminde öğrenci, öğretmen, idari ve yardımcı kadrolarla birlikte 30 milyon insanın bulunduğunu, bu sayının yaklaşık 18 milyonunun öğrenci olduğunu belirten Yeşil, 21 Eylül itibariyle okul öncesi ve birinci sınıf öğrencilerinin yüz yüze eğitime başlayacaklarını ancak bir çok önem arz eden konunun çözümsüz bırakıldığını söyledi. 2002 yılında Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan payın yüzde 17 olduğunu ancak 2020 yılı itibariyle bu oranın yüzde 5’in altına indiğini ifade etti. İlk etapta yüz yüze eğitime başlayacak olan gruptaki öğrencilerin derslere katılım zorunluluğu olmamasına rağmen taahhüt almak suretiyle sorumluluğun veliye yüklenmesinin mevcut sorunları çözemeyeceğini belirten Yeşil: Ülkemizin en önemli iki konu başlığı olan hem sağlık hem de eğitim bizzat ilgili ve sorumlular tarafından oluruna bırakılıyor. Bu anlayışı kabul etmemiz mümkün değil. Sağlık ve eğitim konularında “kaynak yok” diyemezsiniz. Eğitim çağındaki nüfusumuz için şu an en az 50 bin dersliğe, 2 bin okula ve en az 90 bin öğretmene ihtiyaç var. Bütün bunlar planlanmış ve yapılmış olsaydı, dersliklerde daha az öğrenci eğitim-öğretim hayatına devam edebilir ve sosyal mesafe daha etkin şekilde korunacak bir düzen dahilinde yüz yüze eğitim sağlanabilirdi. Eğitimdeki yapısal sorunların kaynağı bütçedir. Konu eğitim olunca bugün iktidardaki siyasi anlayış kaynakları başka şekilde kullanmayı tercih ediyor ve basiretsizliğin bedelini halk ödemek zorunda kalıyor” yorumunda bulundu.

 

 

ANKARA’DA İŞLER YOLUNDA GİTMİYOR

 
Yaz aylarında kısmen sakin geçen salgının son dönemde yeniden artışa geçmesiyle birlikte tüm sektörlerin doğrudan etkilendiğini belirten Yeşil, özellikle okulların yüz yüze açılmasının hesaplanan süreden daha ileri bir tarihe ertelenmesi durumunda bir çok yan sektörün daha büyük sorunlarla baş başa kalacağını söyledi. Yeşil: “Okulların açılmaması durumunda servis şoförleri, kırtasiyeciler, kantinciler, özel eğitim kurumlarında çalışan emekçilerin yaşamlarını nasıl idame ettirecekleri hakkında en ufak bir çalışma yapılmıyor. Ankara’da gittiğimiz her yerde öncelikle bu esnaflar sorunlarını dile getirip bizler ne olacağız diye soruyor ve bir çözüm önerisi bekliyorlar. Çünkü kiralar beklemiyor. Barınma, gıda, giyim gibi en temel ihtiyaçlar, ev kredileri, araç kredileri beklemiyor. İnsanımız ihtiyaç kredisiyle kendisini çevirmeye çalışırken şimdi o kredilerin günü de yaklaşıyor ama emekçi çalışıp kazanmadan nasıl ödeyecek diye düşünen kimse yok.” diyerek sözlerini bitirdi.