CHP’li Usluer: AKP neden İdlib’de olduklarını anlatmakta zorlanıyor!

CHP’li Usluer: AKP neden İdlib’de olduklarını anlatmakta zorlanıyor!
5 Mart 2020 10:46

Gözümüz ve kulağımız İdlib’de. Geçen hafta yaşanan acı olaydan sonra diken üstündeyiz. İdlib’de yaşananlar üzerine Meclis Salı günü toplandı. Orada ne konuşulduğunu ancak 10 yıl sonra öğrenebileceğiz? Ancak kamuoyunda herkes Türk askerleri neden İdlib’de, askerlerimiz neden ölüyor siye soruyor. Siyasi iktidardan bu konuda tatmin edici bir cevap alabilmiş değiliz. Peki, dış politika konusunda ana muhalefet partisi CHP ne yapıyor, ne yapmalı? CHP’ye olağan kurultaya giderken, iktidara hazır mı? Bütün bu başlıkları CHP PM Üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer ile konuştuk.

 

Murat Aksoy / ahvalnews

 

İdlib’de neler oluyor, bir siyasetçi olarak vatandaştan farklı neler biliyorsunuz ya da biliyor musunuz?

Dış politika eğer bir gömlekse, AKP 2012 yılında gömleğin ilk düğmesini doğru iliklemedi. Bugün İdlib’de yaşananlar ve sorunlar hükümetin yanlış dış politikasının ürünü.

Başlangıçtan itibaren bir ülkenin iç savaşında taraf olduk. Türkiye muhalif gruplara -ki muhalif gruplar cihatçı örgütler, bir kısmı terör örgütleri- destek veren ülke pozisyonuna girdi.

Bu savaşta Rusya, Esad Hükümeti’nin yanında ve destekçisi olarak yer alırken; ABD, PYD ve YPG gibi örgütlerle işbirliği içinde. Bu büyük fotoğraf içinde Türkiye bir yandan Rusya bir yandan ABD ile ortaklaşmaya çalıştı. Bu da farklı çıkar grupları için de tuhaf bir durum oluşturdu.

Nasıl yani?

Barış adına ve güvenlik koridoru oluşturacağız diye başlayan bir süreç bakın nereye geldi. Bugün AKP kendisine neden İdlib’de olduklarını anlatmakta zorlanıyor bence. Söylenecek söz yok, mazeret yok, yaşamını kaybeden gencecik insanlar var.

AKP dışında -buna büyük anlamda MHP’nin de dâhil olduğunu düşünüyorum- Meclis’te temsili edilen partiler gerçekte ne olduğunu bilmiyor. Gördüklerimiz ve sonuçlar üzerinden değerlendirme yapabiliyoruz. AKP adeta hesap vermekten kaçar ya da bir şeyleri gizlemeye çalışan pozisyonunda…

Siyasi iktidar İdlib konusunda neden bu kadar ısrarlı?

Aslında niye ve neye ısrarcı olduğunu anlamak zor. Esasen tam bir sıkışmışlık ve geri dönememe hali var. Başka bir ülkenin toprağında olup, bununla Kurtuluş Savaşı arasında ilinti kurmaya çalışma, geçtiğimiz hafta şehit olan Mehmetçiklerden bahsederken Çanakkale şehitleriyle özdeşleştirme yapmaya çalışmalarından, açıkça belli…

Sınırların açılma kararı ile birlikte Edirne’de ve Ege’de sığınmacı dramı yaşıyor. İktidar bu kararı neden aldı ve sizce doğru mu?

Şu anda görünen manzara çok ürkütücü, üzücü ve insanlık dışı. AKP bu insanların kontrolsüz, şartsız ülkeye girişlerine izin verdi. Onlara sığınmacı, mülteci demekten bile kaçınıp misafir dediler…

İdlib’deki durum ise yaklaşık 1 milyonluk yeni bir insan hareketinin başlangıcı. Başlangıçta alınması gereken tedbirler alınmadığı için, şu anda bir yandan sıkışmışlık hali var. Sınırları açma, AB ülkelerini mültecilerle tehdit ederek, İdlib’de taraftar toplama çabası var. Bu doğru değil.

Bugün Türkiye’de insani bir dram yaşanıyor. Bu dramın bir sorumlu tarafı AB ülkeleri ise, diğer sorumlu tarafı da bizzat AKP’nin kendisi.

CHP bu konularda etkili muhalefet yapabiliyor mu?

CHP başından beri Suriye konusunda aynı yerde, aynı tezi savunuyor.

Nedir o pozisyon?

Başka bir ülkenin iç savaşına bu denli müdahale etmenin ulusal barışımızı bozacağını, sorunu büyüten değil, çözen tarafta olmamız gerektiğini sekiz yıldır tekrarlıyor CHP.

Biliyorsunuz 2019’un son aylarında bir Suriye çalıştayı yaptık. Sanki bugün olanlar, olmasın, bugünü yaşamayalım diye ortak aklı oluşturmaya çalıştığımız bir çalıştaydı o. Bugün yaşadıklarımız, CHP’nin ne kadar doğru yerde durduğunu ve haklı olduğunu bir kez daha gösterdi.

Bu ses neden daha güçlü değil kamuoyunda?

Siyasetin kendisi herkes için sıkışık, daralmış… Bu nedenle doğrularımız kadar eksiklerimiz de olabiliyor. AKP sıkıştığı her aşamada milli birlik, beraberlik söylemleri ile diğer siyasi partileri kendi istekleri yönünde hareket etmeye zorlayabiliyor. Savaşta siyaset olmaz gibi söylemleri bile tartıştırmak istemiyorlar. Aslında bugün yaşadıklarımızın tamamı AKP’nin içeride ve dışarıda yanlış politikalarının ve yanlış siyasetinin sonucu.

Bu nedenle bazen var olandan da daha fazla, daha güçlü karşı siyaseti örgütlememiz gerekiyor.

Bu nasıl olacak?

Sanırım biraz daha cesur siyaset yapmamız gerekecek. AKP’nin yarattığı korku iklimi tüm toplumu etkilerken, baskı oluştururken muhalefetten beklenen daha cesur siyaset. İdeolojiden ödün vermemek. Kendi gündemimizi oluşturmak.

Ay sonunda olağan kurultay yapılacak. CHP iktidara hazır mı?

İktidar bize çok yakın. CHP iktidarı için tüm koşullar mevcut. Her kongre ve kurultay süreci önemli. Örgütsel dinamizmin oluşması, yenilik beklentisi, değişim beklentisi. “Bunları gerçekleştirdik” mesajını ne kadar doğru oluşturabilirsek, iktidara o kadar hazır olduğumuz mesajını da vermiş olacağız. Herkesin gözü üzerimizde. Herkes umut olmamızı bekliyor.

Bu ortamda yanlış yapma lüksümüz yok. Kendi tabanımızın beklentilerini de karşılamamız gerektiğini, kendi tabanımızda bütünlüğü sağlamamız gerektiğini düşünüyorum.

Yerel yönetim seçimlerinde ittifaklarla oluşan bir başarı yarattık. Şimdi sıra kendi doğru başarı öykümüzü yazmakta. Üst yönetimlerimizle, TBMM’deki grubumuzla ve yerel yönetimlerimizle eksiksiz, tutarlı bir başarı öyküsü yazmalıyız. AKP’den farklı, kendimiz olan ve sahici bir başarı öyküsü inşa etmeliyiz