Anayasa Değişiklik Teklifinin TBMM Genel Kurulunda birinci tur görüşmelerinin ardından değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun bir milletin geleceğinin oylandığına dikkat çekti.

 

 

 

 

 

Torun,” Türk halkı AKP’yi 5 yıl için kendisini yönetmesi, can ve mal güvenliğini sağlaması, huzur ve güven içerisinde yaşaması, sorunlarına çare bulması için iktidara getirmiştir. Verdiği vekalet bunun içindir. Asli kurucu iktidarın kurduğu parlamenter sistemi, canları istediği gibi ortadan kaldırmaya yönelik bir değişiklik yapması için iktidara getirmemiştir. 80 milyonun geleceğini ilgilendiren bir değişiklik toplumsal mutabakat olmadan yapılmak istenmektedir.

 

 

 

Türkiye’nin tam bir kaos ortamı yaşadığı, siyasal, sosyal istikrarsızlığın had safhada olduğu, ekonominin tüm dinamikleri ile büyük açmaz yaşadığı ve hiçbir pozitif gelişmenin beklenmediği bir ortamda yapılan Anayasa değişikliğinin yeni bir istikrarsızlığın kapısını da aralayacağı şüphesizdir. Ülkenin geleceğinin tümden şekilleneceği, yeni bir devlet sisteminin geleceği, güçler ayrılığının rafa kaldırıldığı bu değişiklikten sonra siyasal sistem çökecek, varlığımızı, özgürlüğümüzü, her şeyimizi borçlu olduğumuz Cumhuriyetimiz’in ve Meclisimizin bütün değerleri ayaklar altında alınacak, egemenlik artık halka ait olmayacaktır.” dedi.

 

 

 

“YURTTAŞLIKTAN ÇIKMAK ÜMMET OLMAK DEMEKTİR”

 

 

 

Bu Anayasa değişikliğine direnmelerinin, itirazlarının basit bir siyaset yapma çabası olmadığını söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, “Bu değişiklik, demokrasi ve özgürlükler konusunda ağır bedeller ödemiş Türkiye Cumhuriyeti devletinin çökertilmesi demektir. Bu değişiklik Türkiye’yi Ortaçağ karanlığına sürüklemek demektir. 93 yıllık Cumhuriyet rejiminden vazgeçip diktatörlüğe geçmek demektir. Daha da çok fakirleşmek, daha çok işsizlik, daha çok hukuksuzluk demektir. Yurttaşlıktan çıkmak ümmet olmak demektir. Yasamanın, yürütmenin, yargının bir tek kişinin eline teslim edilmesi artık hiçbir kişinin hakkını arayamayacağı, özgür olamayacağı yarınların başlangıcı demektir. Bunu kabul etmemiz halkımızın bize verdiği oylara ihanet etmek demektir.” dedi.

 

 

 

Dünyada bağımsız yargısı olmayan, denge denetleme mekanizması kuramamış, farklı görüşlere, önerilere açık olmayan, tek bir kişinin aklına, duygusuna, yaklaşımına, tercihlerine göre yönetilen ülkelerin hiçbiri refaha kavuşamadığını belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, terörün, ekonominin, işsizliğin, yoksulluğun çaresinin başkanlık sistemiyle gelecek bir rejim değişikliği olmadığını söyledi. Çözümün, insan haklarına saygılı laik bir hukuk devleti ve bunun işlemesi için çoğulcu bir parlamenter demokrasi olduğunu belirten Torun, CHP olarak sonuna kadar mücadelelerine devam edeceklerini belirtti.