CHP’li Tezcan: Yasama ve yargı 10 prangayla ayağından zincirlenerek bariyer kurulmuş!

CHP’li Tezcan: Yasama ve yargı 10 prangayla ayağından zincirlenerek bariyer kurulmuş!
6 Mart 2017 09:50

Bülent Tezcan, “Yürütmeyi denetleyecek yasama ve yargı güçlerinin başkanı denetlemesini engellemek için 10 ayrı prangayla ayağından zincirlenerek bariyer kurulmuş.”

 

 

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, halk oylamasına sunulan sistemde bütün yetkilerin sınırsız bir şekilde başkana verileceğini savunarak, “Ancak yürütmeyi denetleyecek yasama ve yargı güçlerinin başkanı denetlemesini engellemek için 10 ayrı prangayla ayağından zincirlenerek bariyer kurulmuş” dedi.

 

 

Tezcan, anayasa değişikliği teklifine ilişkin olarak Milliyet’e şunları kaydetti:

 

 

10 AYRI PRANGA: Sistem şöyle kurgulanmış. Bir başkan seçilecek, devletin bütün yetkileri bu başkana verilecek. Hükümet etme yetkisi sınırsız bir şekilde başkana verilecek. İkinci olarak da başkanın yetkilerinin hiçbir şekilde sınırlanmaması üzerine önlemler alınmış. Olur da bu başkanın yetkilerini hangi devlet güçleri sınırlayabilir diye düşünmüşler ve bu denetlemeyi nasıl sıfırlayabiliriz diye düşünmüşler. Yürütmeyi denetleyecek iki güç var; yasama ve yargı. Yasama ve yargının başkanı denetlemesini engellemek için 10 ayrı prangayla ayağından zincirlenerek bariyer kurulmuş.

 

 

PARTİNİN GRUP BAŞKANI: Bunlardan 6 tanesi yasamaya vurulan pranga, 4 tanesi de yargıya vurulan pranga. Bu prangalar vasıtasıyla başkana tabi bir meclis ve başkana tabi bir mahkeme düzeni kurmak istemişler. Bu 10 bariyerin tamamı birbiri ile irtibatlı. Bir tanesini alıyorsunuz, öbür bariyerle birlikte başka bir anlam ifade ediyor. Başkanı ne engeller diye düşünmüşler. Başkanın kontrol ettiği bir meclis çoğunluğunu sağlayabilmek için partili başkanlık öneriyorlar. Birinci set bu.

 

 

ALTI AYRI KELEPÇE: Ya başkanın partisi değil de başka bir parti çoğunlukta olursa diye düşünüp, bunu da engellemek için başkanlık seçimi ile meclis seçimini aynı günde yapıyor. Başkanla uyumlu, denetlemeyen bir meclis istiyorlar. Ek unsurlara da ihtiyaç duydukları için, meclisin denetim faaliyetini sıfırlamışlar, gensoruyu, güvenoyunu, sözlü soru önergesini kaldırmışlar. Yerine başka bir denetim mekanizması koymuyor. Meclisin yargısal denetimini de zorlaştırmışlar. Şu anda 276 oyla bakanlar Yüce Divan’a sevkedilebilirken, şimdi 400 oyla sevkedilecek. Beşinci bariyer olarak da kararname adı altında başkana yasama yetkisi vermişler. Son olarak olur da bunlara rağmen başkanın dediğinden çıkacak bir meclis olursa diye başkana fesih yetkisi vermişler. Meclisi altı ayrı kelepçeyle bağlamışlar.

 

 

HİÇBİR GÜÇ KALMIYOR: Olur da yargı denetleyebilir diye HSYK’nın tamamına atama yetkisi vermişler. Bu, bütün bir mahkeme teşkilatını başkanın emrine vermektir. Bu atamalar, onaya tabi değil. Başkan, HSYK vasıtasıyla Yargıtay üyelerini ve Danıştay üyelerinin 3/4’ünü tayin etme hakkı alıyor. Son olarak da Anayasa Mahkemesi üyelerinin 12’sini doğrudan, üçünü de başkanın etkili olduğu meclis çoğunluğu vasıtasıyla başkan tarafından atanıyor. Böylece, anayasada başkanı denetleyecek hiçbir güç kalmıyor.