Tekin, “Bu iktidar, CHP’nin emekliye bayram ikramiyesi önerisini kabul edip, emeklilerimize ikramiye öderse, canı gönülden destek veririz” dedi.

 

 

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin,koalisyon görüşmeleri öncesinde CHP’nin pozisyonunu BUGÜN’e anlattı. Kamuoyuna açıkladıkları 14 maddeden vazgeçmeyeceklerini belirten Tekin, “Bu iktidar, CHP’nin emekliye bayram ikramiyesi önerisini kabul edip, emeklilerimize ikramiye öderse, canı gönülden destek veririz” dedi.

 

 

Meclis Başkanlığı seçimlerinden sonra CHP’nin bugünkü pozisyonu nedir?

Yasamanın başı, Meclis Başkanlığı seçimi yapıldı. Uzlaşı sağlanamadı, AKP’nin adayı kazandı. Koalisyon süreci ise henüz başlamış değil. Bir kere Sayın Erdoğan daha yetki vermiş değil. Yetkiyi kime verecek? Yetki verdiği kişi, ilk görüşmeyi kiminle yapacak? Bunlar görüşmeler başladıktan sonra ortaya çıkacak.

 

 

Yetkiyi Davutoğlu’na vereceğini açıkladı, bir şüpheniz mi var?

Görev verilsin görelim.

 

 

14 MADDE TÜRKİYE’NİN İHTİYACI

 

 

CHP nasıl karşılayacak kendisine geldiğinde?

Kamuoyuna açıkladık, 14 ilkemizi. Bu, 14 ilke CHP’nin sadece ideolojik olarak dayatmış olduğu ilkeler değil, Türkiye’nin ihtiyacı olan maddeler. İç politikada, dış politikada, ekonomideki sıkıntıların aşılması, özgürlüklerin ve demokrasini derinleştirilmesi için yurttaşlarımızın ortak talepleri. CHP’nin Genel Merkezi’nde oturulup, masa başında hazırlanmış talepler değil. “14 maddeyi kabul ettik, hükümet kurmak istiyoruz” diyen herkesle konuşuruz. Hatta, “14 maddeniz kabulümüz, dışarıdan destekleyin” denilirse onu bile yaparız. AKP – MHP ya da AKP-HDP koalisyonu fark etmez, “Bu 14 maddeyi uygulayacağız” derlerse, o iktidarın yanında dururuz. Kim gelirse başımızın üstünde, adımız Hıdır tekliflerimiz budur.

 

 

AZINLIK HÜKÜMETİYLE OLMAZ

 

 

14 maddenin hayata geçirileceği sözünü bir azınlık hükümeti verirse onu da dışarıdan destekler misiniz?

Bu, 14 maddenin azınlık hükümetleri ile hayata geçirilmesi mümkün değil.

 

 

Cumhurbaşkanı da Türkiye’nin sorunlarının azınlık hükümeti ile aşılamayacağını söylüyor.

Elbette aşılamaz. Azınlık hükümeti ancak seçime götürebilir. Gerçekçi olmak lazım. Yasama, yürütme, yargının yeniden inşa edilmesi lazım, demokrasinin temel kolonlarında çatlama başladı, yasama, yürütme, yargıda büyük fay kırıklıkları oluştu, bu demokratik sistem için çok tehlikeli. Bunu hep birlikte inşa etmemiz lazım.

 

 

SORUNLARI AKP OLUŞTURDU

 

 

Ama sanki bir koalisyon kurulması umudu gittikçe azalıyor.

Türkiye’nin çok ciddi sorunları var. Bu sorunları AKP iktidarı yarattı. Bu kadar sorun yaratmış bir siyasal partinin “hadi kısa sürede hep beraber bu sorunları giderelim” deme ihtimali zayıf. Davutoğlu’nun bugün gelinen noktada, uygulanan politikaların sonucu olarak sınırlarımızda terör örgütleri cirit atıyor hale gelmişken bile “Dış politikada yanlış yaptık, bu politikadan vazgeçeceğiz” demesi mümkün mü? Diyeceklerse eyvallah elbette olur.

 

 

MİLLETÇE ALKIŞLAYALIM

 

 

Mesela iktidar partisi bugünlerde ne yaparsa görüşmelere daha olumlu havada başlanmasını sağlar?

Bayram geliyor. Bu iktidar bir jest yapsa, emeklilerimiz bayram yapacak. CHP’nin emekliye bayram ikramiyesi önerisini kabul edip, emeklilerimize ikramiye öderse, canı gönülden destek veririz. Bu jesti bekliyoruz bu hükümetten. Bu gerilimli ortam ortadan kalkmış olur, biz mahcup oluruz. Millet bizi alkışlıyor, biz de AKP’yi alkışlayalım, “helal olsun” diyelim. Bir jest yapsınlar, milletçe CHP’yi alkışlıyorduk, milletçe AKP’yi alkışlayalım. Emekli bayram etsin.

 

 

ERKEN SEÇİM TÜRKİYE’YE YARAR GETİRMEZ

 

 

Bir koalisyon kurulamazsa erken seçim gündeme gelebilir.

Erken seçimin Türkiye’ye yarar getirmeyeceğini kamuoyu ile paylaştık ancak siyasi partiler “millete gidiyoruz” derse millet iradesinden kaçmayız, kendimizi millete havale eder, “hodri meydan” deriz. Şu anda en çok puanı toplayan, oyunu artıran tek siyasi parti CHP’dir.

 

 

Meclis Başkanlığı seçiminden sonra erken seçim ihtimalinin güçlendiği yönündeki değerlendirmelere katılıyor musunuz?

Bir hükümet çıkmayacaksa millete gideceğiz, milletin takdirine bırakacağız. Şu anda, yüzde elli koalisyon, yüzde elli erken seçim ihtimali olduğunu düşünüyorum. Sağlıklı bir hükümet oluşamayacaksa erken seçime gidilebilir.

 

 

BARAJ DÜŞÜRÜLEREK SEÇİME GİDİLMELİ

 

 

Olası bir erken seçimin aynı kurallarla mı yoksa barajın düşürülerek mi yapılmasını tercih edersiniz?

CHP olarak yeni değil, 2011’den itibaren, masada 4 teklifimiz var. Barajın yüzde 3’e, yüzde 5’e veya yüzde 7’ye indirilmesine ilişkin kanun tekliflerimiz var. Siyasi partiler hangisini kabul ederse eyvallah. Ayrıca, çok sayıda siyasi parti var, kira öderler, emek verirler, bu siyasi partilerin liderlerinin parlamentoda olması gerektiği inancındayız. Türkiye genelinde 300 bin oy almış bir siyasi partinin genel başkanının milletvekili olmasını da öneriyoruz. Bu demokrasi açısından zenginliktir. Bunlar vazgeçilmezlerimizdir. 14 maddenin içinde de yer alıyor.

 

 

DEMOKRASİ ÖNÜNDE BİR SET

 

 

Barajın düşürülmesine ilişkin kanunda değişiklik yapılsa dahi ilk seçimde uygulanması için Anayasa değişikliği gerekiyor. Böyle bir anayasa değişikliği uzlaşma ile Meclis’ten çıkar mı?

Erken seçime gitsek de gitmesek de barajı düşürmek zorundayız. Demokrasinin önüne örülmüş bir settir, bu setin yıkılmasını istiyoruz. Erken seçim tablosu ortaya çıkarsa, barajın düşürülerek seçime gidilmesiyle bir demokrasi ayıbı ortadan kaldırılmış olur.

 

 

YÜZDE 60’LIK BLOK ÇATLAMADI

 

Üç siyasi parti, Türkiye’de onarımıyla ilgili bir mutabakat sağlayabilir. Söz konusu Türkiye’nin geleceği ise hiçbir şey çatlamaz.

Yüzde 60’lık blok çatladı mı?

Söz konusu Türkiye’nin geleceği ise hiçbir şey çatlamaz. Avrupa ülkeleri dâhil birçok ülkeye bakıldığında en politize olmuş seçmen kitlesi Türkiye’de. 20-25 milyon seçmenimiz gün gün siyaseti izliyor. Genel Başkanımız, yöneticilerimiz sağduyulu bir duruş sergiledi. İşte özlenen, milletin alkışladığı CHP, işte herkesin CHP’si.

 

 

MHP’NİN TUTUMU YUMUŞADI

 

Kemal Bey, MHP’nin HDP’nin içeriden veya dışarıdan desteği ile herhangi bir formülde yer almayacağını söylemesine rağmen CHP – MHP koalisyonu kurulabileceğini söylüyor.

 

 

İç Güvenlik Yasası’na üç siyasi parti birlikte karşı çıktık. Meclis’te gece gündüz demokrasi adına mücadele ettik. Bu üç siyasi parti, Türkiye’de onarımıyla ilgili bir mutabakat sağlayabilir. MHP tutumunu yumuşatmış, değiştirmiş olmalı ki Meclis Başkanlığı seçimlerinde CHP’nin Ekmeleddin İhsanoğlu’nu desteklemesi halinde onun başkan seçilebileceğini söylüyor. Demek ki HDP desteğini reddetmiyorlar. Hükümet konusunda da HDP desteğini reddetmeyebilirler, MHP’nin HDP tutumunda bir yumuşama görüyorum, sevindirici. Yüzde 60 birikmiş sorunları uzlaşarak çözebilir.

 

 

MEVSİMLİK PARTİ DEĞİLİZ

 

 

Devlet Bey, “Dünya tersine dönse durduğumuz yeri değiştirmeyiz” dedi, nasıl bir yumuşama görüyorsunuz?

 

Bu ne çelişki? O zaman, MHP yöneticilerinin “CHP, İhsanoğlu’nun destekleseydi kazanırdı” argümanı doğru değil.

 

 

Bir yandan MHP dolaylı yoldan AKP’nin adayının önünü açtığı için eleştiriliyor ama diğer yandan da eleştirenlerin AKP-CHP koalisyonunun kurulmasını istemesi bir çelişki değil mi?

Söylem, teori CHP’nin en becerikli olduğu alanlardır. Gerek seçim öncesi gerekse seçim sonrası Genel Başkanımız ve parti yöneticilerimiz hiç negatif dil kullanmadı. Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı belanın ne kadar büyük olduğunu biliyoruz. Sorumsuz, ötekileştirici bir dil, Türkiye’nin geleceğine ciddi zararlar verir. Son günlerde, sadece bir savaş çığırtkanlığının bile Türkiye’ye bedelinin ne kadar ağır olduğunu, turizmde rezervasyonların iptaline yol açtığını iktidar mensupları görmeli. Turizm sezonunda savaş ya da müdahale cümlesinin kullanılması sorumsuzluktur. Biz de sorumsuz davranırsak, ekonomideki bugünkü kırılganlıkta Türkiye’nin hali nice olur? CHP bunların hepsinin farkında. CHP mevsimlik bir siyasi parti değil. Öngörüsüz dış politikalarından bu iktidarın kendi mensupları memnun mu? Yarın bir müdahale olduğunda yanımızda duracak bir tek ülke var mı? Kim bu yanlış öngörüsüz politikanın devam ettirilmesine izin verebilir? Bütün bu sorunları ancak CHP çözebilir.

 

 

TEK PARTİYE BIRAKAMAYIZ

 

 

Sözlerinizden koalisyon görüşmelerinde mesela Dışişleri Bakanlığı’nın kesinlikle CHP’ye verilmesini isteyeceğiniz sonucunu çıkarabilir miyiz?

Bakanlık peşinde değiliz. Türkiye daha nasıl iyi yönetilebilirin içindeyiz. Dış politika milli sorundur, tek partiye bırakılamaz. 4 siyasi parti bir komisyon oluşturup, uluslararası kuruluşlarla, Ortadoğu’daki taraflar dâhil çalışma yapılmalı. CHP iktidarın içinde de dışında da olsa katkı sunmaya hazır.