CHP’li Tekin: Güçlü bünyeler hastalığa yakalanmaz

CHP’li Tekin: Güçlü bünyeler hastalığa yakalanmaz
2 Eylül 2018 10:05

CHP’li Gürsel Tekin LeMan HaBer’e çarpıcı açıklamalar…

 

 

 

40 yıla yaklaşan siyasi hayatında gerek milletvekili olarak gerekse belediye meclislerindeki çalışmalarıyla önemli işlere imza atan belki de İstanbullular’ın en çok tanıdığı milletvekkili CHP’li Gürsel Tekin LeMan HaBer’e çarpıcı açıklamalarda bulundu.

– CHP seçmeni arasında 24 Haziran’dan sonra CHP’ye yönelik büyük bir hoşnutsuzluk var, ne düşünüyorsunuz?

 

24 Haziran’da hiçbirimizin arzu etmediği bir sonuç aldık. Sonraki sürecin yönetiminde hem Cumhurbaşkanı adayımızın hem de Genel Merkezin bazı hataları oldu. Hızla bu hataların yarattığı yılgınlıktan arınıp, yeni mücadeleye atılmamız gerekiyor. Türkiye’nin yönetim krizine bağlı ekonomik sorunlar yaşadığı bu döneminde yol gösteren, umut veren bir CHP’ye ihtiyacı var. CHP iç tartışmalarla değil Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorunlara yönelik çözüm önerileriyle ne kadar gündemde olursa bundan bütün Türkiye kazanır. Bu yüzden biz İstanbul’da kapsamlı bir çalışma yaptık. İstanbul’un bütün sorunlarını uzmanlarla masaya yatırdık. Ekibimiz, projelerimiz hazır. İstanbul’un çehresini değiştireceğiz. Kısır tartışmalarla kaybedecek vaktimiz yok. İstanbul’u huzurun ve güvenin başkenti yapmak için çalışıyoruz.

 

– Kemal Kılıçdaroğlu “Boykot diyenler doğrudan AKP’ye oy versin” sözleri çok tepki çekti, ne dersiniz?

 

Bir ülke için yaşanabilecek en büyük felaket halkın seçimlere olan inancını kaybetmesidir. Halk siyasi partilere ve seçimlere güvenmezse toplumsal güven ortamı erozyona uğrar. Her gün İstanbullularla birlikteyim. Onları dinliyorum. İstanbullular yeni bir başlangıç, yeni bir umut, yeni bir sayfa açmak istiyor. Birlikte başarabiliriz. Bu inancı paylaşınca sandıkların patlayacağını göreceğiz.

 

“Güçlü bünyeler hastalığa yakalanmaz!”

 

– Türkiye ekonomik bir saldırıya mı uğruyor?

 

Güçlü bünye hastalığa yakalanmaz. Eğer virüs zemin buluyorsa nedeni bünyenin zaafiyetidir. Almanya, Güney Kore bu sorunu yaşamıyor biz yaşıyorsak sebebi belli: Orada israf ve yolsuzluk yok burada var. Onlar aldıkları kredileri katma değeri yüksek ürünler üretebilecek bir atmosfer için harcıyor biz el parasıyla yazlık, kışlık saray yapıyoruz. 1994’te her şey hazırdı. İstanbul nüfusu genç. Üniversiteler var. Bilişim devrimi daha emekliyor. İstanbul Avrupa’nın Silikon Vadisi, bilişim merkezi olabilirdi, beton cehennemi oldu. Çünkü İstanbul’un kaynakları israf edildi, rant için yok edildi. Şimdi bu treni kaçırdık. Yeni yarış ekolojik kalkınma, akıllı şehirler, entegre gelişim modellerinde. Çeyrek yüzyıl daha kaybedemeyiz. Biz kazanırsak İstanbul geleceği kazanacak.

 

– Kadıköy kökenlisiniz. Kadıköy’ün son gelişimini nasıl buluyorsunuz?

 

Kadıköy Münir Nurettin’in şarkılarına, Selahattin Pınar bestelerine ilham veren, sanat ve kültür tarihimize damga vurmuş, yetiştirdiği insanlarla, ekonomik ağırlığıyla Türkiye’nin gözbebeği olan bir kent merkezidir. Kadıköy’ün güzelliğini, tarihini değerini ve potansiyelini 21’inci yüzyılın imkanlarıyla değerlendirip 22’inci yüzyıla taşıyacak bütüncül bir bakış açısına sahibiz. Geçmişin değerlerini koruyarak, çok daha gelişmiş bir Kadıköy ortaya çıkartacağız. Gelişimi betona teslim etmeyen bugünkü anlayışı doğru buluyorum. Hedefimiz bütün Türkiye’ye ilham veren yepyeni atılımlarla Kadıköy’ü hak ettiği yere çıkarmak.

 

– Kadıköylülerin A’dan Z’ye en büyük beklentisi nedir sizce?

 

Kadıköylülerin İstanbul ve Türkiye hakkında haklı kaygıları var. Demokrasinin kurum ve kurallarının işlediği bir Türkiye, dünyanın en huzurlu ve güvenli şehri olan bir İstanbul hayal ediyorlar. Temel amacımız bu hayali gerçek yapmak.

 

– Bir dünya şehri olması gerekirken İstanbul’un bu kadar geri planda kalmasının nedeni ne?

 

İstanbul ihanete uğramış bir şehir. İstanbul kaynakları israf edilmiş, yolsuzlukla yoksullaştırılmış, doğası barbarca tahrip edilmiş, böğrüne betondan hançerler sokulmuş bir inci. İstanbul’un en büyük sorunu ona bu ihaneti yapan çağ dışı, akıl dışı, ahlak dışı yönetim anlayışı. Bu anlayışın faillerinden İstanbul’u kurtaracağız.

 

“Dünya şehirlerine rehberlik eden bir İstanbul hayalim var”

 

– Bir İstanbul rüyanızı anlatır mısınız?

 

Bir değil çok rüyam var. İstanbul büyük düşlerin şehri. İstanbul imparatorluk başkenti. Bu şehir ikinci olmayı bile hak etmiyor. Ben Akıllı şehircilikte Barcelona’ya örnek olan, yaşanabilir şehirlerde Viyana’yı geride bırakan, üniversiteleri dünyanın ilk 100 üniversitesi içerisinde olan, sanatta, kültürde Avrupa’ya damga vuran, ekolojik kalkınma projeleriyle dünya şehirlerine rehberlik eden bir İstanbul düşlüyorum. Başaracağız. Hazırız.

 

Kaynak: Egemedyası