İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan aday adaylığını açıklayan Gürsel Tekin, seçim sürecine dair çarpıcı bir yorumda bulundu.

 

 

 

CHP’de aday belirleme yöntemleri ‘eğitilim yoklamaları’ konuşulurken; CHP İstanbul Milletvekili ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Gürsel Tekin’den aday belirleme önerisi geldi.

 

Tekin, araştırma şirketleri aracılığı ile AKP’li ilçelerde yaşayan halka nasıl bir aday istediklerinin sorulmasını ve bunun sonucunda o tarife en yakın bir CHP’li aday çıkarılmasını önerdi.

 

Milliyet yazarı Tunca Bengin’e konuşan Gürsel Tekin söyleşisi şöyle:

 

Siyasetin gündemi ittifaklar olur mu olmaz mı, olursa nasıl olur ve aday tespitleri… Dolayısıyla da siyasi atmosferde heyecan dorukta… Özelikle de İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere büyük şehirlerde. Çünkü her parti öncelikle kimi aday göstereceğinden ziyade, rakip partilerin adayları üzerine odaklanmış durumda. Evet, bugün AKP bazılarını açıklayacak ama daha CHP’nin üç büyük şehirde adaylarını nasıl belirleyeceğine dönük yöntemi bile belli değil. Örneğin İnce, ısrarla eğilim yoklaması yapılmasını, yani adayları parti teşkilatının tespit etmesini savunuyor. Hatta Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmenin ardından kendi adaylık şartını bir kez daha “Sandık varsa varım, yoksa yokum” diye açıkladı. O nedenle de top şu anda CHP Genel Merkezi’nde, daha doğrusu Kılıçdaroğlu’nda. Onun verdiği ilk tepki ise “Değerlendireceğiz” şeklinde. Yani biraz geçiştirme havasında. İşte bu noktada da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday adaylığını resmen açıklayan ve uzunca bir süredir sokak sokak dolaşan Gürsel Tekin’in de bir başka önerisi var. O da diyor ki: “Keşke ön seçim olsaydı ama bu saatten sonra mümkün değil. Parti içi ön yoklamanızı yapabilirsiniz. Genel Merkez neye karar alır, bilemiyorum ama asıl yapılması gereken, İstanbul’da en az oy aldığımız ama en mutsuz, gidişatından, geleceğinden kaygılı olan büyük ilçelerimiz var. Örneğin Bağcılar, Ümraniye… Ümraniye’nin şu anda yüzde 30’u önümüzdeki dönemde sürgüne tabi tutulacak, tapusu bile yok. Esenyurt 30 bin insanın dolandırıldığı bir ilçe. Kentsel dönüşüm adı altında nereden baksan 50 bin vatandaşımızın mağduriyeti var. Buralarda soracağız. Sancaktepe’ye, Sultanbeyli’ye, Sultangazi’ye soracağız. Bir değil, iki değil, üç değil, beş kez soracağız. Buradaki vatandaşlarımız çaresiz, mazlum. Bu vatandaşlarımız kimi tarif ediyorsa CHP’nin adayı o olsun. Hepimiz de etrafında kenetlenelim, bu kadar basit.”

 

Saydığınız ilçeler AKP’nin kaleleri değil mi?

 

AKP’nin kaleleri, evet. Zaten bu kalelerde oy alacaksınız ki seçimi kazanasınız. Başka türlü seçim nasıl alacaksınız? Oyunuz 2.5 milyon, seçimi almanız için 5 milyon oya ihtiyacınız var sizin. Bu kadar basit. Vatandaşın taleplerine bakacağız, nasıl bir aday istiyor, ne istiyor, CHP’den beklentisi nedir. Ben buradaki insanları biliyorum; 2 yıldır, 3 yıldır bu insanlarla iç içeyim. Çoğu da AKP seçmenidir. Buralar en çok seçmeni olan ilçeler aynı zamanda. Esenyurt, Bağcılar en fazla seçmene sahip. Ümraniye öyle. Sultangazi büyüyen ilçe, Sancaktepe de öyle. Bu kalelerde soracağız, onlar kimi tarif ediyorsa, tartışmasız, koşulsuz CHP’nin adayı o olur. Hangi arkadaşım çıkarsa da Gürsel Tekin olarak yanında aslanlar gibi mücadele edeceğim…

 

Aday tespit yöntemi nasıl olacak?

 

Çok kolay. Bin bir tane araştırma şirketi var. Çapraz yaparsın, yaparsın da yaparsın. Tek değil ama en az üç tane farklı araştırma şirketi. İstanbul’un bütününe yapmana da gerek yok. Sultanbeyli’ye sor, Sancaktepe’ye sor. Dön, bu tarafta Sultangazi’ye sor, Bağcılar’a sor, bitti.

 

CHP’liye değil, karşı mahalledeki insanlara sormak yani?

 

Elbette, tabii, İstanbul’da 11 milyon seçmen oy kullanacak. Senin oyun da 2.5 milyon. Yapılması gereken bu, yoksa kim aday olursa olsun hiçbir anlam ifade etmez…