AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un, İstanbul Sözleşmesi hakkındaki, “Nasıl usulünü yerine getirerek imzalanmışsa, usulünü yerine getirerek sözleşmeden çıkılır” sözlerine CHP Ankara milletvekili Gamze Taşcıer’den tepki geldi.

 

 

Taşcıer yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

 

 

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un verdiği röportajda İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılabileceğine dair sözleri, Türkiye’de yaşayan istisnasız tüm kadınlar için kaygı vericidir. Bu beyan, AK Parti’nin hayatın her alanında Türkiye’yi çağdaş, medeni dünyadan koparma gayretlerinde son perde olmuştur. İstanbul Sözleşmesi gibi, özellikle de Türkiye’de imzalanmış olmasıyla, ülkemizin dünyadaki konumu için çok önemli ve değerli olan bir sözleşmeden çıkılmak istendiğinin ifade edilmesi, ülkemizi kadınların ikinci sınıf insan görüldüğü, kadın hayatlarının hiçbir önemi olmadığı ülkeler kategorisine sokmak istiyoruz demektir. Zihinlerin gerisinde olan ve dönem dönem dile vuran bu düşüncenin bir kez daha ifade edildiği ortamda, kadınlar olarak büyük bir kararlılıkla ifade ediyoruz ki, karanlığa asla geçit vermeyeceğiz.

 
İstanbul Sözleşmesi hükümleri tam anlamıyla uygulanmadığı, hem kolluk hem yargıda bu sözleşmenin aksi işlemler yapıldığı ve kararlar alındığı için kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri azalmamakta, artarak devam etmektedir. Sadece geçtiğimiz ay dahi, 27 kadın erkekler tarafından öldürülmüştür. Sözleşme’nin yürürlükte olmasına karşın bu denli cinayetlerin işlendiği bir ülkede sözleşmeden çıkmak, kadın cinayetlerinin daha da şiddetle artacağı ve katillerin cezasız kalacağı bir Türkiye yaratmak anlamına gelecektir.

 
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un, özellikle sözleşmede yer alan “sözde namus” ifadesinden rahatsızlık duyması, durumun vahametini kat be kat artırmaktadır. Sözleşmede yer alan “Taraflar kültür, töre, din, gelenek veya sözde “namus” gibi kavramların bu Sözleşme kapsamındaki herhangi bir şiddet eylemine gerekçe olarak kullanılmamasını temin edeceklerdir.” maddesi, kadın cinayetlerinde her katilin savunma olarak öne sürdüğü, “namus için öldürdüm” şeklindeki asla kabul edilemeyecek bahanenin önüne geçmek amaçlıdır. Bu maddeden rahatsızlık duymak, kadın katillerinin “namus” gerekçesiyle cinayet işlemelerinin önünü açmak, bu katillerin cezasızlıkla ödüllendirileceği bir düzen yaratmak demektir. Sözleşme’ye karşı çıkarken özellikle bu maddenin hedef alınmış olması, iktidar partisi yöneticilerinin zihinlerinin ardındaki gerçek düşünceleri açık ettiğinin göstergesi olmuştur.

 
İstanbul Sözleşmesi kadınlar için hava kadar, su kadar hayati bir metindir. Bu uluslararası sözleşmeden rahatsız olmak ve çıkacağız demek, kadınların öldürülmesine seyirci kalacağız, kadın katillerine kolaylık sağlayacağız demektir. Açıkça görülüyor ki iktidar partisi, kadına şiddet uygulayanları, şiddet heveslilerini, kadın katillerini sevindirme peşindedir. Biz kadınlar olarak böylesi bir karanlığa geçit vermeyeceğiz!
Türkiye’yi medeni dünyadan koparma gayretinde her gün vites artıran AK Parti’yi bir Milletvekili olarak kadınlar adına uyarıyorum;
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkamazsınız, çıkamayacaksınız, çıkarttırmayacağız!