CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda milletvekillerine özel olarak çıkartılan ve ne kadar süre milletvekilliği yaparsa yapsın verilen emeklilik hakkına ilişkin düzenlemenin kaldırılması ve 2 yıl vekillik yapsa dahi bu haktan yararlanamaması için TBMM Başkanlığı’na kanun teklifi verdi.

 

 

Tanal, kanun teklifinin gerekçesinde “Milletvekillerinin tam bir yasama dönemi süresince görev almaması durumunda bu emeklilik hakkına istisnai bir kanun ile hak kazanması sosyal hukuk devleti ilkesine zarar vermektedir. Yasama organının imajının halk nezdinde bu şekilde yıpratılamaması ve samimiyetini vatandaşlarımıza ispat etmesi için bu ölçüsüz ayrıcalıkların ortadan kaldırılması gerekmektedir. İşbu kanun değişikliği Anayasamızın eşitlik ilkesinin yaşama geçmesi açısından olumlu bir adım olacaktır” denildi.

 

“MİLLETVEKİLLERİNİN EMEKLİLİK HAKKINA İSTİSNAİ KANUN İLE HAK KAZANMASI SOSYAL HUKUK DEVLETİ İLKESİNE ZARAR VERMEKTEDİR”

 

CHP’li Tanal tarafından Meclis Başkanlığı’na sunulan kanun teklifinin genel gerekçesinde, kanun değişikliğinin Anayasa’nın eşitlik ilkesinin yaşama geçmesi açısından olumlu bir adım olacağı belirtilerek şu ifadeler yer aldı: “5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na 17/01/2012 tarihli Geçici Madde 38 ve 10/01/2013 tarihli ek fıkra hükümleri çerçevesinde Milletvekillerinin emeklilik aylıklarında en az iki yıl şartı aranmamaktadır. Bu durumda ise değil iki sene birkaç ay görev yapan milletvekilleri de bu haktan yararlanmaktadır. Vatandaşlarımız emeklilik haklarını alabilmek için yıllarca çalışmakta, sigorta borçlanmalarını ödemek için türlü sıkıntıya girmektedir ve sonuç olarak aldıkları emekli maaşları kendilerine bile yetmemektedir. Söz konusu kanun maddesi Milletvekillerinin hiç hak etmediği halde bu hakka sahip olmasını sağlamakta ve sosyal adaletsizlik söz konusu olmaktadır. Bu durum vatandaşlarımızın parlamentoya olan güvenini azaltmakta, Milletvekillerini kişisel çıkarlar peşinde koşan bireyler olarak göstermektedir. Milletvekillerinin tam bir yasama dönemi süresince görev almaması durumunda bu emeklilik hakkına istisnai bir kanun ile hak kazanması sosyal hukuk devleti ilkesine zarar vermektedir. Yasama organı mensuplarının kendileri için diğer vatandaşlarımızdan daha ayrıcalıklı yasa çıkartmaları dahi bu halkın verdiği yetkinin kötüye kullanıldığı yönünde kaçınılmaz bir algı yaratmaktadır. Yasama organının imajının halk nezdinde bu şekilde yıpratılamaması ve samimiyetini vatandaşlarımıza ispat etmesi için bu ölçüsüz ayrıcalıkların ortadan kaldırılması gerekmektedir. İşbu kanun değişikliği Anayasamızın eşitlik ilkesinin yaşama geçmesi açısından olumlu bir adım olacaktır”

 

Açıklamada yer alan kanun teklifinin madde gerekçeleri, şöyle:

 

“MADDE 1- Yasama organının imajının halk nezdinde bu şekilde yıpratılamaması ve samimiyetini vatandaşlarımıza ispat etmesi için bu ölçüsüz ayrıcalıkların ortadan kaldırılması gerekmektedir. İşbu kanun değişikliği Anayasamızın eşitlik ilkesinin yaşama geçmesi açısından olumlu bir adım olacaktır.
MADDE 2- Yürürlük maddesidir.
MADDE 3- Yürütme maddesidir”

 

CHP’li Tanal’ın 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi ise şöyle:
“MADDE1 -5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Geçici 38’inci maddesinin ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkrasının kaldırılması ve 43’üncü maddenin altıncı ve yedinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 

Dışarıdan bakanlık veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği görevlerinde bulunanlara veya bu görevleri herhangi bir sebeple sona erenlere, Kanunun 26, 28, 44, geçici 2 ve geçici 4 üncü maddeleri gereğince aylık bağlanmasına hak kazanmaları ve en az tam bir yasama dönemi süresince bu görevlerde bulunmuş olmaları halinde, 27, 29, geçici 2 ve geçici 4 üncü maddelere göre hesaplanacak aylık tutarından az olmamak kaydıyla, Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödeneğin % 40’ı esas alınarak Cumhurbaşkanına bağlanacak yaşlılık aylığının % 42’si oranında malullük, emeklilik veya yaşlılık aylığı ödenir. Bu fıkra hükümlerine göre aylık ödenebilmesi için, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce geçici 4 üncü madde kapsamında dışarıdan bakanlık ya da Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği görevi esas alınarak malullük veya emeklilik aylığı ödenenler hariç olmak üzere, malullük, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanmış olanlar ile aylık bağlanma şartlarını haiz olmayanların en az tam bir yasama dönemi süresince Başbakanlık Müsteşarı emsal alınarak sigorta primi veya geçici 4 üncü madde kapsamında emekli keseneği ile kurum karşılığı ödemiş olmaları da zorunludur.

 

Yukarıdaki fıkraya göre tespit edilen aylığı almakta iken ya da dışarıdan bakanlık veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği görevleri sırasında veya bu görevlerinin sona ermesinden sonra ölenlerin bu Kanunda düzenlenen koşullara sahip olan hak sahiplerine, en az tam bir yasama dönemi süresince bu görevlerde bulunmuş olma ve sigorta primi veya emekli keseneği ile kurum karşılığı ödenmesi açısından yukarıdaki fıkrada düzenlenmiş olan şart aranmaksızın, bu maddeye göre hesap edilen aylık esas alınarak ölüm ya da dul ve yetim aylığı bağlanır.
MADDE 2 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür”

 

 

Kaynak: ANKARA, (DHA)