CHP’li Sarı, Sinan Aygün’ün 2011 seçimlerinde nasıl aday yapıldığını anlattı!

CHP’li Sarı, Sinan Aygün’ün 2011 seçimlerinde nasıl aday yapıldığını anlattı!
24 Aralık 2019 08:00

Sinan Aygün’ün Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkındaki suçlamaları ve Yavaş’ın verdiği yanıtlar konuşulurken gündemdeyken CHP Genel Başkan eski yardımcısı Parti Okulu kurucusu Perihan Sarı’dan çok konuşulacak bir açıklama geldi.

 

 

Sarı, 2011 seçimlerinde Sinan Aygün’ün Ankara 2. Bölge 3. Sıradan aday gösterilme sürecinde yaşananları anlattı:

 

 

Dün akşam, partili bir belediye başkanı ile, geçmişte aynı partide milletvekilliği yapmış, rant zengini bir iş insanının, yetki/ sorumluluk / hukuka uyarlık kaygısı ile kar /çıkar / zorbalık ekseninde gerçekleşen bir çekişmesinin ayrıntılarını dinledik.
Yakın dostlarımla paylaştığım, o dönem PM’nde birlikte olduğumuz arkadaşlarımın tanık olduğu, ancak kamuoyuna yansıtmadığım bir durumu bu noktada paylaşmak zorunluluğu hissediyorum.
2011 seçimleri öncesi, milletvekili adaylarının belirlendiği PM toplantısında, Sinan Aygün’ün adaylığı tartışıldı. Genel Başkan, kararlı bir biçimde tüm eleştirileri yanıtladı ve reddetti. Sinan Aygün’ün Ankara 2. Bölge 3. Sıradan aday gösterilmesine itiraz edenlerden biri de bendim.

 

 

Ben de aynı listede 13. Sıradan aday gösterilmiştim. Benim itirazım “O sırada ben olmalıyım” diyen bazı arkadaşlardan farklı bir nitelik taşıyordu.

 

 

Ben adı geçen kişinin, (burada o zamanki gerekçelerimi şimdi paylaşmıyorum) uygun bir aday olmadığını, listeden çıkarılması gerektiğini, o durumda benim listedeki yerim değişmeden seçim çalışmalarına aday olarak katılacağımı; yapılacak oylamada Sinan Aygün’ün adaylığı kabul edilirse, benim adımın listeden çıkarılmasını, istedim.

 

 

Bu isteğim, “Sinan Aygün’ün listeden çıkarılmasını isteyenler” olarak oylandı.

 

 

Genel başkan işari oyları sayarak 38’de durdu. (Durdu, devam etmedi, çünkü 80 kişilik parti meclisinde, kendisinin oyunun rengini belli ettiği koşullarda 39 kritik bir sayı olacaktı)

 

 

“Kabul edilmemiştir” diyerek işlemi sonlandırdı.

 

 

Bazı MYK üyeleri, daha önce (MYK’da) hayır oyu kullandıkları gerekçesiyle PM’de yapılan oylamada oy kullanmadı. PM üyesi Sayın Atilla Sav, “Sayın Genel Başkanım, oylamayı eksik yaptınız, “Sinan Aygün’ün listede kalmasını isteyenler” olarak da oylamanız gerekir, dedi.

 

 

Mecliste Grup Başkanvekilliği yapmış ve Meclis içtüzüğünü bilen birisi olarak Genel Başkan, “Yok öyle bir usul, işlem tamamlanmıştır” dedi. Benim adım isteğim üzerine listeden çıkarıldı.(Bu tarihten sonra, hiç bir seçimde adaylık başvurusunda bulunmadığımı beni izleyen arkadaşlarım bilecektir) Seçimlere, genel başkanın açık desteği ile oluşan bu liste ile gidildi.
Daha sonra, Sinan Aygün’e, milletvekili arkadaşlarca eğlenirken, “solcu” görünsün diye devrimci marşlar öğretildiğine, onun da epey eğlenerek marşların sözlerini tekrarladığına da içim acıyarak tanık oldum.
Adaylığının sorgulandığı sırada gündemde olan, gündeme getirilen , değinilen konuların gelecekte bir gün, CHP üyeliğine yakışmayacak sonuç üretmesi kaçınılmazdı.
Dün akşam, Sayın Mansur Yavaş’ı dinlerken, geriye dönük geçmişteki o oturumu, sonucu değiştirmekte etkili olmasa da tarihe not düşen o oylama anını anımsadım.
Üzerinden yeterince süre geçtiğinden, kaygı olarak paylaşılan durumlar gerçeğe dönüştüğünden ve sonuçları insanları zan ve sorumluluk altında bırakan bir nitelik kazandığından, paylaşmakta etik bir sorun görmüyorum.”