CHP Balıkesir Milletvekili Op. Dr. Fikret Şahin, Plan ve Bütçe Komisyonu Dışişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerinde milli menfaatleri savunmakla görevli büyükelçilerin bir siyasi partiye bağlı olarak atanmalarının Dışişleri Bakanlığı geleneklerine ve ülke çıkarlarına zarar verdiğini savundu. Şahin ayrıca bütçe görüşmelerinde ataması gerçekleştirilecek büyükelçilerin yalnızca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması gerektiğini bir kez daha vurguladı.

 

 
Dışişleri Bakanlığı bütçesinde; diplomasi sanatından uzak, liyakatsiz ve başka ülke vatandaşlıkları bulunan kişiler arasından büyükelçi ataması yapılmasının doğru olmadığını belirten Şahin, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na seslenerek; “ Hali hazırda görev yapan bazı büyükelçilerimizin çifte vatandaş olduğunu biliyoruz. Başka ülkelerin vatandaşı veya çifte vatandaşlığı bulunan kişileri, devletin hassas ve gizli bilgilerine ulaşabileceği pozisyonlara getirmek, ülkemizin ulusal güvenliği açısından endişe vericidir. Sizin bu konuya bakış açınız nedir? Büyükelçilerin çifte vatandaş olmasını doğru buluyor musunuz?” dedi.

 
Dışişlerinden Yetişen Diplomatlara Haksızlık Yapılıyor!

 
Şahin, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda eski AKP Milletvekilleri arasından yapılan büyükelçi atamalarını da eleştirerek, Dışişleri Bakanlığı’nın politize edildiğini ve liyakatin ikinci plana itildiğini söyledi. Şahin Bakan Çavuşoğlu’na; “Önceki dönemlerde AKP’den Milletvekilliği yapmış kişilerin büyükelçi olarak atanmasının yıllardır kurumunuzda görev yapan diplomatlar için haksızlık oluşturduğunu düşünüyor musunuz? diye sorarak, yetenekleri ve tecrübeleri itibariyle kurum içerisinden yetişmiş diplomatların büyükelçi olarak atanmasının daha doğru olduğunu söyledi.

 
Kanun Teklifi Vermişti

 
Dışişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerinde atanan büyükelçilerin sadece Türk vatandaşı olmasıyla ilgili olarak 12 Mart 2020 tarihinde Meclis Başkanlığı’na bir kanun teklifi sunduğunu hatırlatan Şahin, “Yerli ve milli olduğunu iddia eden bir hükümet, büyükelçi atamaları konusunda buna uygun olarak davranmıyor. Türkiye’nin milli çıkarları ve güvenliği bağlamında devletin gizli ve hassas bilgilerinin korunması ve başka ülkelerin eline geçmesinin engellenmesi adına bu adımın ivedilikte atılması gerekmektedir.” diyerek sözlerine son verdi.