CHP Hatay Milletvekili Av.Suzan Şahin, tarihi ve inanç merkezi olması açısından önem taşıyan Kızlar Manastırı’nın, İskenderun Belediyesi’nin borcu karşılığında Hazine ve Maliye Bakanlığı’na devredilmesini eleştirerek, eserlerin bir kamu kurumundan diğer bir kamu kurumuna aktarım sonrasında kimlerin ya da hangi vakıfların eline geçeceği endişesinin hakim olduğunu ifade ederek konuyu meclis gündemine taşıdı.

 

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Av.Suzan Şahin, İskenderun Belediyesi’nin 1 Ağustos 2019 tarihinde yaptığı meclis toplantısında Belen’in Soğukoluk Mahallesinde bulunan ve mülkiyeti İskenderun Belediyesi’ne ait olmasına rağmen daha önce Belen Belediyesi tarafından “tehlike arz ettiği gerekçesiyle” yıkımı istenen Kızlar Manastırı’nın, belediyenin borcu karşılığında Hazine ve Maliye Bakanlığı’na devredilmesi kararı almasını eleştirdi. Alınan karar ile mülkiyeti İskenderun Belediyesine ait olan ve 15 dönüm üzerinde bulunan tarihi manastır, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 8. maddesi kapsamında Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca satın alınması karşılığında, hazineye bedelli devri yönünde karar alınması ve alınan kararın uygulanması için belediye başkanı ve encümene yetki verilmesi oy çokluğu ile kabul edilmişti.

 

 

Şahin, İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergelerde ‘‘1900’lü yılların başında yapılmış olan Latin Katolik Kilisesi’ne bağlı, geçmişte sadece yaz aylarında faaliyet gösteren manastır, 15 Ağustos Meryem Ana’nın göğe yükselişine adanmış kutsal bir inanç merkezi özelliği taşımakta. Ayrıca 2 katlı ve bahçeli olan yapı, özgün taş işçilikli mimari özellikleri ile döneminin yapılaşma özelliklerini taşıyan mimari yapısı ile bulunduğu mekanda mimari açıdan üstünlük gösteren öğeleri ile korunması gereken bir eserdir. Hatay ve Türkiye için tarihi ve kültürel açıdan önemli zenginliklerinden birisidir. Tarihi ve inanç merkezi olması açısından önem taşıyan Kızlar Manastırı’nın bir kamu kurumundan diğer kamu kurumuna aktarılması sonrasında kimlerin eline ya da hangi vakıfların eline geçeceğinden endişe duyulmakta, bu nedenle manastırın öncelikli olarak İskenderun halkına tahsis edilmesi gerekmektedir. Tarihi değerlerimiz ve inanç merkezlerimiz ranta açılıp ne idiği belirsiz yandaş vakıflara peşkeş çekiliyor. Bu kabul edilemez bir durum. Millilik sadece sınırların güvenliğini sağlamakla değil bu topraklardaki tüm değerlerin korunmakla ile olur!’’ dedi.

 

 

İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği sorular ise şu şekilde;

 

 

1. Kızlar Manastırı tarihi eser statüsünde midir?
2. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında taşınmaz kültür varlığı olarak tescillenmiş midir? Eğer yapılmadıysa bu konuda bir çalışmanız var mı?
3. Manastır hakkında gerekli incelemelerin yapılarak taşınmaz kültür varlığı olarak tescili kararı verilinceye kadar bu önemli tarihi değeri kaybetmemek için yıkımı önlenecek ya da durdurulacak mıdır?
4. Hükümet belediyelere uzun ya da kısa vadede borcunu ödeme yükümlülüğü getirmezken, tarihi ve inanç merkezi olması açısından önem taşıyan Kızlar Manastırı’nın Hazineye devredilmesi konusundaki bu aceleciliğin nedeni nedir?
5. Emlak beyan değeri düşük olan Kızlar Manastırı’nın Hazine’ye devri yok pahasına elden çıkarmak değil midir?
6. Kızlar Manastırı’nın bulunduğu alan birilerine söz mü verilmiştir?
7. Borç karşılığında belediyelerin mülklerinin satılması dışında başka alternatifler yok mudur? Özellikle belediyelerin tarihi ve kültürel değeri olan mülklerinin satışının engellenmesi konusunda bir düzenleme var mıdır?
8. Tarihi ve kültürel değeri olan Kızlar Manastırı’nın bölge turizmine, ekonomisine ve sosyal gelişimine katkı sağlayacak başka bir şekilde değerlendirilmesi neden gündeme alınmamaktadır?
9. Tarihi, kültürel ve inanç merkezi olması açısından bölgenin zenginliklerinden birisi olan Kızlar Manastırı neden yeniden restore edilmiyor? Trabzon örneğinde olduğu gibi Turizm ve Kültür Bakanlığı’na devredilerek restore edilmesi, yayla kültürüne ve inanç turizmine katkı koyması amacıyla tarihi bir mirasın insanlığın hizmetine kazandırılması seçeneği neden gündeme alınmıyor?
10. Kızlar Manastırı’nın satılması yerine huzurevi, gençlik kampı, sosyal tesis ya da butik otel olarak kullanılması seçenekleri neden değerlendirilmiyor?