CHP’li Sağlar: Karşı devrimcileri yenmek ve demokrasiyi kurtarmak için CHP’ye ihtiyaç var

CHP’li Sağlar: Karşı devrimcileri yenmek ve demokrasiyi kurtarmak için CHP’ye ihtiyaç var
26 Mayıs 2016 16:57

CHP PM Üyesi ve Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, Birgün gazetesindeki köşesinde “Demokrasi için CHP’ye ihtiyaç var!” adlı bir yazı kaleme aldı.

 

 

 

İşte CHP’li Sağlar’ın o köşe yazısı:

 

 

RTE müthiş bir oyun oynuyor!.. Her şeyi kırıp dökerek… Türkiye’yi çağın gerisine hapsederek… Demokrasi, hukuk, laiklik, insan hakları, özgürlük ve eşitlik kavramlarının içini boşaltarak… Kendi hegemonyasını kurarak. Devleti ele geçirerek… Tüm kurumlarına tasallut ederek… Milleti hiçe sayarak… Yurttaşları korkutarak, baskılayarak, hatta zülüm ederek…

 

Vesayetlerin kalktığı kandırmacasıyla eski Türkiye’ye laf atıyor!..
Oysa kendisi öyle bir vesayet oluşturdu ki, dünyada ancak Kuzey Kore ile karşılaştırılabilir!..

 

 

Aslında yapılanları görünce, yaratılan ağır koşullara bakınca, vesayet kelimesinin anlamı bile az olduğu açıkça görülebiliyor!..

İnsanlar ölüm korkusuyla ve bölünme paranoyasıyla yaşıyorlar…
Aileden başlayarak tüm kurumlar çökmek üzere!..

Adalet yok. Gelenek yok. Ahlak yok… Yurttaşlık hakları hiç yok…
Ümmet yaratma yolunda hızla ilerliyorlar.

 

 

Düşünün, çocuklarına cinsel saldırı yapılmış aileler, baştakilerden korktukları için o küçücük yavrularının haklarını korumaktan vazgeçiyorlar…

Böyle bir şey olabilir mi? İnsan çocuklarına saldıran sapkınları koruyabilir mi?..
2014 yılında cinsel istismar nedeniyle güvenlik güçlerine 11 bin 95 çocuk ailesi başvurmuş.
Yetkililer gerçekte istismar edilen yavrularımızın sayısının bu sayının kat ve kat üzerinde olduğunu söylüyorlar…

 

 

AKP’nin yarattığı ulemalar(!) altı yaşında kız çocuklarıyla evlenilebileceğinin fetvasını veriyorlar.

Çocuk gelin sayısında dünyada birinciyiz…

Diyanet başkanlığı web sayfalarında fetva veriliyor. “Babalar kız çocuklarına şehvetle bakabilirler!”
Adeta 15 yıllık dönemde “pedofili/sübyancılık” körüklendi/körükleniyor.
Ya da var olan bu sapkınlık ahlaken meşruiyet kazandırılmaya çalışılıyor.
Bu iğrenç anlayışın gün yüzüne çıkışında AKP iktidarlarının katkısını unutmayın!..
Yaratılan vesayet, uygulanan baskı, zorlanan ötekileştirme AKP’nin meşreplerine göre koruduğu bu ahlaksız düzeni rahatlatmıştır!..

 

 

Çıkarlarını koruyan, ülkeyi parselleyen vakıf, dernek gibi AKP destekli kurumların çocuklara tercih edilmesi, içinde bulunduğumuz karanlığın vahşi görünüşüdür.
Ne yazık ki bir ülkenin geleceği olan çocuklarımızı korumaktan bile aciziz!..
Bu duruma yeterince ses çıkaranların olmaması da ayrı bir felakettir!..
Şayet bir ülke hukuk devleti olmaktan vazgeçerse bu çöküşün daha ötesindeki felaketleri de yaşaması an meselesidir…

 

 

AKP işçileri/emekçileri sömürüyor, emeklileri kandırıyor, çiftçileri yok ediyor, esnafı çökertiyor…
Sadece yandaşları zengin ediyor…

 

 

Dünyanın en pahalı yakıtını kullanıyoruz.
Sağlığa zararlı, kanser yapan GDO’lu yiyeceklerini yiyoruz!..
Ormanımız, suyumuz, gölümüz talan ediliyor.
İnsanlarımız ölüyor…

RTE bize tek adam olmanın faziletini anlatıyor…
Biz de dinliyor, bir şey yapmıyoruz!..

 

 

Davutoğlu hükümetini düşürdü.
Binali hükümetini kurdurdu.

Mesajı okunurken AKP’lileri mum gibi ayakta durdurdu.
Meclis’te hazırladığı oyuna uygun olarak milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırdı.
Muhalefet de millet de sadece baktı…

Adı üzerinde milletvekili, milletin vekili… AKP’liler için böyle diyemeyiz..
MHP ilk defa demokrasiyle karşılaşıyor. Onları da kurultaylarından sonra göreceğiz.
Meclis’te geçen hafta dokunulmazlığın kaldırılması olayı parlamenter sistemin askıya alınışının ilk adımıdır.

Zaten RTE’nin başdanışmanı; “Başkanlık sistemine fiilen geçilmiştir” açıklamasını yaparak acı gerçeği hatırlatmıştır. Yani “dokunulmazlıkla başlayan oyun, ikinci hamlesini yapmıştır!”
Başkanlık, laik demokrasi ve sosyal hukuk devletinin sonudur!..

 

 

Meclis’te Anayasa’ya bir geçici madde eklenmesiyle138 milletvekillerinin haklarında oluşturulan toplam 667 fezlekenin yargıya intikal ettirilmesi sağlanmıştır.
O fezlekeler için dokunulmazlıklar kalkmış ama geçici Anayasa maddesi yürürlüğe girdiği andan itibaren yine o milletvekilleri, tekrar dokunulmazlıklarını kazanmışlardır.

 

 

Terörle mücadele kandırmacasıyla uygulanan yöntem aşağılık bir oyundur!..
Geçici Anayasa maddesi Anayasa’ya aykırıdır!…

Anayasa’nın ilk 3 maddesinin özüne karşı yapılmış somut bir hile ile karşı karşıyayız. Hukuk devletinin ilkelerine aykırılık söz konusudur.

Şayet 110 imza ile ve bu gerekçelerle AYM’ye başvurulursa, Mahkeme’nin; “şekil yönünden” daha önceki örneklerinde olduğu gibi bu “geçici maddeyi” bozma olasılığı vardır.
Kaldı ki; AİHM, 1994 DEP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılması olayında “anayasanın ihlal edildiği” kararını vermiştir.

Ayrıca AİHM, Atilla Kart kararında; “Bir milletvekili kendisi dokunulmazlığının kaldırılmasını talep edemez. Çünkü o dokunulmazlık vekilin değil, milletindir!” diye karar vermiştir.

 

 

Bazı yetkililer; “Milletvekilleri dokunulmazlıklarının kaldırılması kararı sonrası anayasanın 85. Maddesi’ne göre AYM’ye bireysel başvuru yapabilirler” diyor.
Bu yanlış. Çünkü 85. Madde “milletvekillerinin dokunulmazlığı 84. Madde’ye göre kaldırılması halinde” bireysel başvuru hakkını veriyor.

Oysa dokunulmazlıklar 84. Madde’ye göre kaldırılmadı. Yeni bir geçici Anayasa maddesi ihdas edilerek kaldırıldı. Dolayısıyla 85. md. geçerli olmaz. Ve bireysel başvuruların kabulü de mümkün olamaz.

Bir yol kalıyor. O da dava açılımından sonra “Anayasaya aykırılık iddiasıyla” AYM ve AİHM’e hak ihlali nedeniyle başvurma hakkı!..

 

 

Buradan çıkışın tek yolu vardır.

Bu yolu açacak olan CHP yönetimidir!.. CHP’li milletvekilleri arasından 110 imza ile AYM’ye başvurmalıdır. Çünkü bir tek CHP Anayasa’ya aykırı olduğunu iddia etmiştir.
Bu iddiası doğrudur ve RTE’ye ders vermelidir.

CHP Kürt sorununun Meclis’te çözüleceğini hep söylemiştir. Bu ilkesine bağlı olduğunu topluma göstermelidir!..

“Karşı devrimcileri yenmek ve demokrasiyi kurtarmak” için CHP’ye ihtiyaç vardır!…