CHP’li Özgündüz 17 Aralık ile ilgili yeni bir belge açıkladı

CHP’li Özgündüz 17 Aralık ile ilgili yeni bir belge açıkladı
21 Kasım 2014 09:41

CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in, Rıza Sarraf’ın Çin’deki paravan şirketlerine dair yazdığı referans mektuplarıyla ilgili kamuoyuna sunacağı yeni belgeye dair bir basın açıklaması yaptı.

 

 

Türkiye’nin en büyük ve dünyanın sayılı yolsuzluk ve rüşvet olaylarından biri olan 17 Aralık soruşturmasıyla ilgili ortaya çıkan her yeni belge ve bilginin, yolsuzluk ve rüşvetin iddiadan öte, gerçek olduğunun onaylanması anlamına geldiğini söyleyen CHP’li Özgündüz şunları aktardı:

 

“Rüşvet verilmesi konusunda bakanları ithafen “mamayla beslemek gerek” diyen, Rıza Sarraf’ın Çin’de usulsüz iş yapan, sahteciliğe dayalı paravan firmalarıyla ilgili, bir referans mektubuna ihtiyaç bulunmaktadır. Bu yolla Sarraf’ın firmaları hem yüzlerce milyon Dolarlık kredi alabilecek hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir Bakanı’nın referansıyla rahat iş yapabilecektir. 17 Aralık soruşturma dosyasından öğrendiğimiz gibi, bu konuda referans mektuplarını “bedeli mukabil” kaleme alıp, sahiplerine teslim eden, dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler olmuştur.”

 
Dün birçok basın yayın organında, Muammer Güler’in danışmanı Abdullah Erin’in ifadelerine dair haberler yer aldığını vurgulayan Özgündüz, bu haberlere göre Erin, referans mektubunun yazıldığını doğruladığını, Sarraf ile Muammer Güler’in oğlu Barış Güler’in takip ettiği referans mektubunun hazırlanması aşamasında telefonla görüştüğünü belirterek şöyle devam etti:  “Erin, “Bakan bey bu konuda beni çağırdı, bana bu konu ile ilgilenmemi söyledi. Barış Güler, yazılacak mektubun örneğini benim mailime gönderdi, ben de bunu sekreterim aracılığıyla bürokratik bir yazı haline getirmeye çalıştım. Mektupta, belirtilen firmalara hukuk içerisinde yardımcı olunmasını refere eden bir içerik vardı. Yazılması sırasında ben mektubun firmayı temsil eden şahıslara hitaben yazılması gerektiğini söyledim. Daha sonra bana yazılacak isimleri gönderdiler, mektuba ben o isimleri yazdım. Bakan beyin kişisel referans mektubudur, bakanlığın resmi yazısı değildir.” demiştir.”

 
CHP’li Özgündüz şunları söyledi: “Görüldüğü gibi, referans mektubu yazılma olayı doğrudur. “Hayırsever” (!) işadamına dönemin İçişleri Bakanı’nın sırf “hayır” karşılığında iş yapmadığı soruşturma dosyasında ayrıntıyla anlatılmakta ve nakit olarak teslim edilen yüz binlerce dolar yazmaktadır. Ortaya çıkan ise sadece bu konunun Bakanlığın resmi yazışması silsilesi içinde yapılmadığıdır. Amaç; “rüşvetin belgesini” yaratmamaktır.”

 

 

Bu konuyla ilgili çok daha önemli bir belgenin elinde olduğunu söyleyen Ali Özgündüz,  bunun için Mart 2014’e dönmenin gerektiğini aktararak şöyle devam etti:

 

 
19 Şubat 2014 tarihinde, İçişleri Bakanlığı’na Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde başvuruda bulunarak söz konusu referans mektubunun bir örneğini talep ettim. 10 Mart 2014 tarihinde eposta yoluyla gelen yanıt aynen aşağıdaki gibidir:

 

 
“Sayın Ali Özgündüz,

 
19.2.2014 tarihinde Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı birimine 4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunu kapsamında yapmış olduğunuz müracaatınızın cevabı aşağıdadır.
Bahse konu ile ilgili Daire Başkanlığımız tarafınca her hangi bir yazışma yapılmamıştır.
Bilgilerinize arz ederim.

 

 

İçişleri Bakanlığı
Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı”
Açıklamalardan da görüleceği üzere; Sarraf’a dokunan polisi sürgün eden, ona koruma ve trafikte geçiş üstünlüğü sağlayan, Sarraf’ın yakınlarını usulsüzce Türk vatandaşlığına geçiren ve bedelini nakit olarak alan, oğlu Barış takip edildiğini anladığında nakit alım konusunda yöntem değiştiren ve yakalanmaları durumunda nasıl ifade vereceklerine dair strateji geliştiren Muammer Güler, yine bir usulsüzlüğe imza atmıştır. Bizzat Sarraf tarafından kaleme alındığı anlaşılan mektupların “resmi kayıt altına alınmamasının nedenleri nelerdir?” diye sormak, vergi veren her yurttaşımızın görevidir.

 

 
Her geçen gün ortaya çıkan bilgi ve belgelerin, 17 Aralık’ın artık iddia sayılamayacağının net ispatı olduğunu aktaran CHP’li Ali Özgündüz, basında çıkan haberlerin, yeni bilgi ve belgelerin, soruşturma dosyası incelendiğinde ortaya net bir sonuç çıktığını söyledi: “Nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan usulsüzlük!”