CHP’li Öğüt: AKP’nin faşist,  iç güvenlik yasasına karşı direneceğiz

CHP’li Öğüt: AKP’nin faşist, iç güvenlik yasasına karşı direneceğiz
25 Şubat 2015 17:51

CHP İstanbul milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada iç güvenlik paketini eleştirerek “AKP’nin bu faşist iç güvenlik yasasına direneceğiz” dedi.

 

 

 

İşte CHP’li Öğüt’ün Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma:

 

 

 

İstanbul’un sorunlarıyla ilgili söz almış bulunmaktayım. Öncelikle, Malatya’da şehit olan ve biri de danışmanımın yeğeni olan pilotlarımıza rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.

 

Değerli milletvekilleri, yirmi yıllık AKP Belediyesinde İstanbul’un ne hâle geldiğini son kar yağışlarında görmüş bulunmaktayız. Milyarlar harcayıp yapılan ama bugün iflas eden metrobüs, çalışmayan, çatısı akan metro, temizlenemediği için kapanan yollar, çileden çıkaran trafik, grev olmadığı hâlde Sancaktepe’de bir türlü toplanamayan çöpler, müteahhidi kaçtığı için mezarlığa dönen Haydarpaşa-Pendik hızlı tren hattı, bunların hepsi AKP’nin yirmi yılda yaratmış olduğu eserler. “AKP’nin en büyük eseri ne?” derseniz, bugün ülkeyi getirdiği antidemokratik kaos ortamı. İktidar vekillerimiz için demokrasinin tanımını yaparak başlayalım, zira, bildiklerini çok zannetmiyorum ya da unuttuklarını düşünüyorum.

 

 

 

Demokrasi, tüm vatandaşların organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir yani on üç yıldır bizim ülkede olmayan, sistematik şekilde çökertilen yönetim biçimi. On üç yıl önce görev başına geldiğinizde demokrasi, yolsuzluk, yoksulluk, yasaklarla mücadele ve komşularla sıfır sorun vaadinde bulunan AKP bugün çoğunlukçu anlayışla otoriter bir rejim inşa etme çabalarını zirveye taşımıştır. Bugün gelinen noktada Türkiye fermanlarla ve fetvalarla yönetilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda tüm zulüm görmüş uluslara örnek, 20’nci yüzyılın bütün bağımsızlık savaşlarına ilham veren, Orta Doğu’nun karanlığından uzaklaşmış, Batı’ya dönen bir ülke olmayı başarmışken bugün bırakın örnek olmayı, tüm dünya ak sarayda oturan başta olmak üzere bu ülkenin yöneticilerine en ağır eleştirileri yöneltmektedir. Dünyanın en saygın yayın organları hemen her gün ülke yönetimindeki zafiyetlere vurgu yapmaktadır. Bir ülke düşünün ki en tepesindeki isim “zalim” diye anılsın.

 

 

 

 

On üç yılda ülkeyi hallaç pamuğuna çevirmekten, adım adım germekten, havuduyla götürmekten, insanları kutuplaştırmaktan, fişlemekten, sizden olmayanı ezmekten başka ne yaptınız? Bu kutuplaştırmaların neticesinde İzmir’de Fırat Çakıroğlu’nun ölümünden ölümleri siyasi ve mezhepsel kimlikler üzerinden yorumlama gafletini gösterme cesaretini bulunlar da sorumludur. Bugün Türkiye’de kadın cinayetleri 2003’ten bu yana yaklaşık yüzde 1.500 artmışsa, Özgecan katledildiyse ve aynı gün başka kentlerde 4 kadın öldürülüyorsa, cinsel suçlardan cezaevine giren hükümlü sayısı ve tutuklu sayısı 2009’da 7 bin sayısını bulmuşken bugün yüzde 40’ın üzerinde artış göstermişse bunun tek sorumlusu iktidardır. “Cezalarda iyi hâl indirimini kaldıralım.” diyoruz, kaldırmıyorsunuz, “Bu cezaları yükseltelim.” diyoruz, yükseltmiyorsunuz. “Ben, zaten kadın-erkek eşitliğine inanmıyorum. Hamile kadının sokakta dolaşması terbiyesizliktir. Dekolte giyen kadın tecavüzü hak eder. 6 yaşındaki çocuklarla evlenebilirsiniz.” diyenleri yüceltiyorsunuz, onları bu Meclisin çatısı altında panelist yapma cesaretine sahipsiniz. Şimdi de kalkmış eşitlikten, demokrasiden, kadın haklarından bahsediyorsunuz.

 

 

Bu ülkenin ilerici, üreten dernek, oda ve kurumlarına baskınlar düzenleyen, TMMOB, DİSK ve KESK, Türk Tabipleri Birliği yöneticilerini “1 Mayısa çağrı yaptı.” diye yargılayan tüm muhalif sesleri ceza evlerine koymaya çalışan sizlersiniz. Daha dün, AKP oylarının düşüşe geçtiğini söyleyen anket şirketine mali polisleri vergi incelemesine yollayan sizlersiniz. İç güvenlik saçmalığını geçirmek uğruna vekillerini toplayıp faşist yasaya sonuna dek karşı çıkan ve çıkacak olan biz muhalefet vekillerine saldırı emrini kimler veriyor? Korkunuz 1 Mayısta, 1 Haziranda meydanlara çıkacak olan, demokratik hakkını kullanacak olan halkımızı engellemek, onlara saldırı emrini şimdiden buradan vermektedir. Onların meydanlara çıkmasını engellemek için korku iklimi yaratmaya çalışıyorsunuz. Deyin ki “Biz cumhuriyetin bütün nimetlerinden yararlanıyoruz, cumhuriyet bizim için araç.” hani bir büyüğünüz diyordu ya: “Demokrasi amaç değil, araçtır.” diye ancak unutmayın, bu koltuklarda oturma sebebiniz cumhuriyetin ta kendisidir. Bu halkı camideki içki, başörtülü bacımız, Sümeyye’ye suikast yalanlarıyla daha uzun kandıramayacaksınız. Bugün, Hıyanet-i Vataniye Kanunu’na “Din politikaya alet edilemeyecek ve bu suç vatan hıyaneti sayılacak.” maddesinin eklenmesinin yıl dönümüdür, tekrar hatırlatmak istedim.