CHP’li Koç: Türkiye buharlaşmış ülke konumunda

CHP’li Koç: Türkiye buharlaşmış ülke konumunda
20 Ağustos 2014 17:01

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Cumhurbaşkanı seçilen Başkan Erdoğan’ın durumuna işaret ederek, “Devlet tüm kurumları, tek kişinin siyasi çıkarları üzerinde buharlaştırılmış durumda. Hukuk işletilmiyor, Anayasa devlet kurumları eliyle ihlal ediliyor. Tek bir kişi, tüm anayasa ve hukuk sistemini çiğniyor” dedi.

 

 
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde toplandı. Toplantı devam ederken basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Koç, MYK’da kurultay hazırlıklarının ve gündemdeki siyasi konuların değerlendirildiğini kaydetti.

 

 
Türkiye’de Resmi Gazete’nin ilk defa lokavt ilan ettiğini belirten Koç, yasal zorunluluk nedeniyle yayımlanması gereken YSK kararlarının bizzat Başbakanlığın talimatıyla gizlenir, yayımlatılmaz hale getirildiğini ifade etti. YSK’nın 15 Ağustos Cuma günü Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili resmi kararını açıkladığını ve ilgili kararı Resmi Gazete’ye yayımlanmak üzere sunduğunu kaydeden Koç, “Resmi Gazete 5 gündür susmuş, susturulmuş durumda” dedi.

CUMHURBAŞKANLIĞI, TBMM, BAŞBAKANLIK ORTAKLAŞA SUÇ İŞLİYOR

 

 

Anayasaya göre tüm kurum, kuruluşlar ve kişilerin YSK’nın kararlarına uymak zorunda olduklarını vurgulayan Koç, şöyle devam etti:

 
“Başbakanlık ve Resmi Gazete, maalesef bu işin üstüne yatar pozisyona geldi. Anayasa gereğine ilişkin emri yerine getirmiyor. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürü Sayın Mustafa Özyar, nedense izne çıkıyor, bu süre içerisinde veya izne çıkma talimatı alıyor. Yerine vekalet eden kişi görevini aynı şekilde yapmıyor. Sonuç, Türkiye Cuma akşamından itibaren buharlaşmış ülke konumundadır. Tüm kurumlarıyla siyaseten tarif edilemeyen bir ülke konumuna düşmüştür. Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Başbakanlık, görevlerinin gereklerini yerine getirmek durumundalar. Ortaklaşa hareket ederek anayasa ihlali yapmaktalar ve suç işlemektedir.”

 
Bu aşamada Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün boşalmış olan Başbakanlığa atama yapması gerektiğini de belirten Koç, “Cumhurbaşkanı anayasada görülen yetkilerini alenen çiğniyor, Anayasayı ihlal suçu işliyor. TBMM Başkanı Sayın Çiçek de bu Anayasa ihlal suçuna ortaklık etmektedir. Çiçek, Cuma günü Cumhurbaşkanı seçilen Başbakanın Meclis üyeliğinin bittiğini ilan etmek zorundaydı. Başbakanlık ise YSK kararını yayımlattırmamaktadır, suça ortaklık etmektedir” dedi. Koç, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da seçilenin siyasi parti üyeliğinin bittiğini ilan etmesi gerektiğinin altını çizdi.

 

 

BİREYSEL BAŞVURU YOLUYLA TALEPTE BULUNMA AŞAMASINA GELDİK

 

 

Koç, Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Erdoğan’ın AK Parti kurultayına katılamayacağının da açık olduğunu ifade eden Koç şöyle devam etti:

 
“Devlet tüm kurumları, tek kişinin siyasi çıkarları üzerinde buharlaştırılmış durumda. Hukuk işletilmiyor, Anayasa devlet kurumları eliyle ihlal ediliyor. Tek bir kişi, tüm anayasa ve hukuk sistemini çiğniyor. Bütün bunları topladığınızda, 17-25 Aralık süreçleriyle beraber ve şimdi yaşatılan bu süreç, eninde sonunda sorumlularını yargı mutlaka taşıyacaktır. Hırsızlık, yolsuzluk, kalpazanlık… Şimdi Anayasayı da ihlal etmek suçu da eklenmiş vaziyettir. Bunun bedelinin, bir hukuk devletinde eninde sonunda çok ağır bir şekilde ödetileceği açıktır. Türkiye’nin Anayasal kurumları 15 Ağustos tarihi itibariyle, seçilmiş cumhurbaşkanı konumunda olan Recep Tayyip Erdoğan’ın kişisel ve siyasi çıkarları doğrultusunda hareket eder noktadadırlar. Anayasal kurullar, büyük ölçüde işlevlerini kaybetmişlerdir. Artık Türkiye’de hak arama özgürlüğü, adil yargılanma konusunun gerçekleşmesi noktasında etkili başvuru yolları ortadan kalkmış durumdadır. Bu konuda toplumun hukuki alanda taleplerini karşılama noktasında Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yoluyla talepte bulunma aşamasına gelinmiştir. Bununla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Bireysel başvuru yolu açılmış durumdadır.”

 

 

ALMAN İSTİHBARATI DA PARALELCİLERİN ELİNE Mİ GEÇTİ?

 

 

Alman istihbaratının Türkiye’yi dinlemesiyle ilgili de değerlendirmede bulunan Koç, hükümete yüklendi. Konuyla ilgili Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasının yeterli olmadığını ifade eden Koç, Başbakan Erdoğan’dan açıklama beklediklerini söyledi. Koç, “Sen değil miydin, Mısır için ortalığı ayağa kaldıran. Suriye’nin içişlerine karışan. Dışişleri Bakanlığı’ndaki dinleme kayıtları ortaya çıktığında ortalığı bir birine katan. Bütün yaptıklarınız ettikleriniz uluslararası istihbaratın bilgisi dahilinde. Siz sadece IŞİD’in rehinesi değil, siz uluslararası rehinesiniz. Şu kadroya bakar mısınız, sus puslar. Alman istihbaratı da paralelcilerin eline mi geçti? Neler karıştırdınız, hangi pisliklere bulaştınız. Hangi bilgilerin şantajı altındasınız. Sadece siz değil, Türkiye’yi de o Şantajın içine soktunuz. Nasıl rehin düştün sen? Acı olan devletin bu kademesinde tüm yaşananlar, uluslararası örgütlerin takibinde ve ne yazık ki arşivinde” diye konuştu.

 

 

SAYIN GÜL OYUN DIŞI BIRAKILMIŞTIR

 

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Çankaya Köşkü’nde verdiği ikinci veda resepsiyonundaki açıklamalarına ilişkin de konuştu.
CHP’nin kurultayını fırsat bilerek örtülmeye çalışılan asıl sorunun AK Parti’nin iç çatışmaları olduğunu belirten Koç, şunları kaydetti:
“CHP kurultayını yapar, aday olur, seçim yapılır, hep beraber kucaklaşarak yolumuz devam ederiz. Ana sorun AKP’nin iç çatışmalarıdır. AKP içindeki magmayı Sayın Cumhurbaşkanı dünkü açıklamaları ile ortaya çıkarmıştır. Sayın Cumhurbaşkanın üslubunda önüne çıkan her şeyi eritebileceği gibi AKP’yi de eriteceği görülüyor. Bu AKP için ciddi bir sona gidişin ön habercisidir. CHP’deki bit deve oluyor, ama belli odaklar AKP içindeki bu fokurdanmayı görmemezlikten gelemezler. AKP içinde parti içi savaş kapıya dayanmıştır. Sayın Gül oyun dışı bırakılmış, İstanbul’a hicreti zorunlu kılınmıştır.”

 

 

GÜL, BOĞAZDAN GEÇEN VAPURLARLA YETİNMEYECEK

 

 

Koç, Gül’ün kendisine bu haksızlığı yapanlarla hesaplaşacağını da belirtirken, “Siz inanabiliyor musunuz, Sayın Gül’ün görev süresi bittikten sonra İstanbul’a yerleşip boğazdan geçen vapurları seyredeceğine? Bu manzarayla yetineceğine ben de inanmıyorum. Kurduğu partinin artık elinden kayıp gittiğini gören Sayın Gül, ya bu duruma ‘dur’ diyecek, parti içi muhalefet soyunarak kendi elleriyle partiye kazandırdığı Davutoğlu’na rakip olacak ya da yeni dönemde yeni bir partinin arayışı içinde olacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok. Ya da olağan AKP kongresinde ‘kıdemlilerle yeni yetmelerin’ bir iç siyasi mücadelesine tanık olacağız demektir” diye konuştu.